Bir kitap serisi olan filmimizin ilk bölümü "Labirent:Ölümcül Kaçış" yine bir grup gencin başından geçen fantastik ve bir o kadar da ürkütücü olay örgüsünü ele alıyor. Konusal olarak pek de fazla tatmin edici olmayan yapım, diğer seri filmlerin süregelirlik özelliğini kullanarak seyirciyi kendisine çekmeyi başarıyor. Ülkemizde 8 haftalık süreç içerisinde 537.490 kişi tarafından izlenmiş ve hatırı sayılır bir gişe başarısı elde etmiştir. Eylül 2015'te "ALEV DENEYLERİ" isimli 2.film yolda ...
Genelde seri filmlerin ilki çok başarılı oluyor. Filmden çok bahsetmek gerekmez. Ancak başarılı bir film harcadığınız zamana değiyor. Başarılı serilerin devam filmleri salondan çıkarken aklınızda metafor sahneleri oluşturur ya işte buda bence öyle. İyi seyiler..
Herkesin film beğenisi farklıdır. Ama bazı filmler vardır. Çıktıktan sonra da seni etkiler. Dünyayı filmin içinde saklı verilen derslere göre algılamaya başlarsınız. Eğer filmde yalnız bir labirent ve buraya sıkışmış gençleri görüyorsanız şu ana kadar yazdıklarım bile sizin için boşa. - Tutsaklığın rahatlığı -Başa çıkamadığın büyük güçlere yavşa ve gerekirse onların bağışlayıcılığı için kurban ver - öğrenilmiş çaresizlik - Yapay koyulmuş kuralların insanlar üzerindeki muhteşem büyüklükteki etkisi - huzurun en güçlü uyuşturucu olarak içinde bulunduğunuz olumsuz (esaret, ölüm korkusu,yoksunluk vb.) koşulları bir sisle örtmesi - kötü ve iyi yok şu an yaptığın önemli - isyan iyidir! - seçeneklerin olması için (hür olmak için) bazen büyük riskler alınmalı - sana dayatılan güç senin manipüle edilen algılarındır ve fark etmek için merak-cesaret-aptallık ve biraz akıldan oluşan kokteyl gibisi yoktur. - Size söylenen gerçekler (medya (gazete, haber programı, tartışmalar, kitaplar vb.), dedikodular sizin algınızı manipüle eden çoğunlukla eksik taraflı ve yanlıştır. Gerçeği öğrenmek için dışarı çıkacaksın kendi gözlerinle göreceksin (Bunu ilk fark edenlerden biri Amerika ve bize çok iyi öğretti nasıl yapılacağını). Fiziki olarak kendini iyi yetiştirmek(filmdeki koşucular), mental olarak dengeli olmak ve pratik zekayı merakla yönlendirmek içinde bulunduğunuz zor koşullarda size yardım edecek hatta çevrenizdekilerin nezdinde sizi liderliğe sürecektir. - otoriteye karşı huzurlu bir toplumda bir çıban başı çıkıp özgürlük gibi temel bir hak için bile başını dikse toplum kendi huzurunun devamlılığı için çıbanbaşını cezalandırır. Çünkü otoritenin de düşünmemizi istediği üzere içinizdeki çıbanbaşını yola getirin yoksa ben hepinizi yola getirim (örnek: askerlikte hata yapan biri için tüm bölüğün cezalandırılması). Böylece toplum polisine giden yolda büyük bir adım atılmış olur.(Örnek İsviçre Lozan. Polise gerek yok halk otoritenin düzenini bir polis gibi davranarak (gözetleme, şikayet, uyarma, kuralları dikte etme, espiyonaj vb.) sağlar.) - Öyle bir otorite ve esaret olur ki otoriteden kurtulduğunda bile onun boyunduruğundaki huzurlu minicik yuvana dönmek için can atarsın. (Stockholm sendromu mu?) bazı eleştiren arkadaşlar "paraları yetmediğinden filmi karanlık yapmışlar. Efektlere para gitmesin" diye yazmış. affedersiniz ama halt etmişler. Ben ve yanımdaki bir sürü kişi korku sahnelerinin hakkını (bayağı irkilerek) verdiğimizi düşünüyorum. Daha önemlisi filmden çıkan hemen hemen herkes çok güzeldi ve 2. sini muhakkak izleyeceğim mırıltıları eşliğinde salonu terk ediyordu. En yararlı negatif eleştiriyi yapan arkadaş bunları pek duymamış. Bence filme de pek kendini verememiş filmin görüntüsünün bir tık önüne geçememiş. Kaldı ki bence efektleri de çok yerli yerindeydi. Transformers 4 teki gibi 2,5 saat içinde efekt (çok müthiş de olsa) enflasyonuna tabi olunca filmden çıkınca istediğiniz kadar transformers fanı olun çorba haline gelmiş konunun da etkisiyle sıkılarak ve koşarcasına sinemayı terk ediyorsunuz. Ama bu film iyi gerçekten iyi. İçinde bulunduğunuz toplumu ve yaşamı yan koltuğa oturtun ve birlikte gözünüzü açarak seyredin. Snowpiercer filmi de tam buradaki duygu ve düşüncelerime tercüman olan başka bir muhteşem filmdir. Şiddetle tavsiye ederim. İsterseniz oradan alınacak dersleri de (karanlık sahneler efektleri gizlemiş diyen negatif eleştirmen abimize anlatabilirim.) Saygılarımla. Sadece film seyretmek değil filmin dünyaya bakış açım üzerindeki muhteşem etsini de seviyorum diyenlere iyi seyirler (sadece izlemeyin önemli olan ne anlattığı nasıl anlattığında çok siz nasıl etkilendiniz sizin dimağınız üzerinde nasıl bir etki bıraktığı.).
Kullanıcı yorumlarına inanamıyorum. Ben başka bir film mi izledim acaba. Zaman kaybından başka bir şey değildi bu film. Dracula bundan çok daha iyi bir filmdi. Sanırım Cem Yılmaz filmini en boş filmlerin olduğu haftaya bilerek denk getirmiş :)
hacılar yıne ben bana x dıyın :) yazı hatacısı :) bu fılımıde yıne ızledım ve sunu soylemelıyım MUHTEŞEM çok uzun zamandır bekledıhım bir kıkıtaptan uyarlanma ama bu kadar guzel olabılcehı aklıma gelmezdı e eksık yanı yokmu hocam dıyorsanız var bastan nerdeyse sonlara kadar sap ordusuyla gecıyor fılım yanı karı kız goruruz iki cıplak sahne vardır dıye beklemeyın sımdıden 2 cı fılmı sabırsızlıkla beklıyorum hayla ızlemedıysenız bir yolunu bulup izleyın
Ben filmi çok merak ederek gitmiştim . İzlerken gerçekten zevk aldım. Güzel tasarlanmış beni izlerken heycanlandırdı. Açıkcası serinin kalanını merak ettim bu sebeple kitapları alacağım.
filmi sinemada izledim..sonuna kadar heyecanı devam ettiriyor..yalnız sonunda bunların çocukları seçmek için yapılan test olması sanki biraz basit bir amaç olarak kalmış gibi...yönetmen ilk filmine göre başarılı..labirentte kaçış sahneleri gayet başarılı idi..kısaca sinemada izlenmeye değer..
Bu tür filmlerde filmin sonunu getirmeden 2. bölüm çekimlerine beklentileri bırakmak moda oldu,Açlık oyunlarına benzemiş ama onun kadar olamamış.Labirent içinde daha fazla sahneler olmalıydı.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.