Türkiye'de ölüm orucu eylemi düzenleyenlerden biri Bedia. 14 yaşından beri devrimci olduğunu söyleyen, ezilenlerin yanında olduğu ve sesini fazla çıkarttığı için defalarca hapse girip çıkan Bedia en sonunda ölüm orucuna yatıyor. Uzun süren orucu sonucu zihinsel ve fiziksel yetilerinin çoğunu kaybedip, annesinin isteği ile müdahale edilerek yaşama döndürülüyor. Fransa'ya ağabeyinin yanına gidip, orada yaşamaya başlayan Bedia'nın yaşamında yepyeni bir sayfa açılmıyor, aksine ölüm orucunun etkilerini daha fazla yaşamaya başlıyor. Hafızası çok zayıf, okuduğu bir kitabı tekrar tekrar okuyor, geçmişini konuşulduğu zaman hatırlıyor ve sonrasında tekrar unutuyor.
Türkiye'deki ölüm orucuna yatan ve hayatta kalmayı başarmış 500'ün üzerindeki insandan biri Bedia ve diğerleri gibi yaşamına sonradan edindiği bu özürler ile devam etmek zorunda.
Siyasi bir hikayeden yola çıkarak insanların çektikleri acıları gözler önüne seren Bedia'nın İzinde, etnik kökenden, Türk, Kürt, Laz, Çerkez kimliklerinden bağımsız, insanların uçsuz bucaksız hayallerini ve bu hayalleri amacıyla çektikleri çileleri ve sonrasındaki yan etkilerini gözler önüne seriyor.
!f İstanbul 2012 programında Ev bölümünde gösterilecek Bedia'nın İzinde, 2011 Antalya Film Festivali'nde de gösterildi.