70'lerden beri sayamıyacağımız kadar çok filmde kullanılan işinde en iyi olan ama normal bir hayat sürmek için emekli olan suçlunun(hırsız, dolandırıcı, sürücü, sert adam vs) bir yakını yüzünden(sevgilisi,kardeşi, en iyi arkaşı vs) son büyük bir iş yapmasını, oyun içinde oyun olmasını ve süpriz! ihanetleriyle sarsan, sonunda iyinin(aslında temiz yüreği olan bir suçludur kendisi) kazandığı bir klişe yumağının bininci versiyonunda Hollywoodun kalbur üstü oyuncularını izleriz. Ben Fosterı sevsemde beşinci yada altıncı kez aynı performansı görmekten baydı beni, karanlıklar ülkesinde ağır makyajla pek belli etmesede fazlasıyla yaşlanmış Kate (40 gelsede hala çekici tabikide, eskiden tek bakışıyla adamı eritirdi)Mark Wahlberge gelirsek onun zaten iyi bir performansını görmedim(The Fighter dahil) buna son yarım saatinin saçmalık düzeyinde olamasıda eklenince bu işkencenin sonunu zor getirdim.Bu klişe hikeyenin en popüler versiyonu gencecik büyüleyici sarışın haliyle Angelina Jolie'nin yer aldığı ve en az onun kadar güzel bir dolu muscle carın (heycanlı araba sahneleride cabası) yer aldığı 60 saniyedir.
10/4