Winx Club 3D: Sihirli Macera - Beyazperde.com eleştirisi : Winx Club 3D: Sihirli Macera

"Küçük hanımlar haydi sinemaya!" diye bir çağrıda bulunmak bile şu durumda yersiz sanırım. 2004 yılından beri tüm dünyayı kasıp kavuran İtalyan yapımı TV serisi Winx Club; dergileri, video oyunları, buzda danslarından sonra 2008'de Kayıp Krallığın Sırrı adlı filmiyle sinema sektöründe de yer almıştı. Şimdi de Winx Club 3D: Sihirli Macera adıyla Winx perileri üç boyutlu olarak yine sinemalarda.

Kısacası; iyilikle kötülüğün savaşında periler, cadılar, savaşçılar paralel evrende birbirine girerken, bir yandan sihir okulunda eğitimlerini sürdüren, genç kızlardan oluşan Winx perileri bilindik dünyevi sorunlarla da uğraşmaktadır.

Sihirli Macera'da da; Alfea Peri Okulu'nda yeni dönem açılışındaki parti, Trix cadıları Icy, Darcy ve Stormy'nin saldırısı ile bozulur. Bu karmaşayı, Bloom yanlarında olmasa da Winx perileri sona erdirir. Fakat Trix cadıları çok önemli bir parçayı da bu esnada onlardan çalmışlardır. Şimdi tüm evrenin iyi-kötü dengesini sağlamak için periler, Trix ve Eskiçağ Cadıları'yla savaşmak zorundadır. Ailesine kavuşan Prenses Bloom'sa sarayında aşk acısı çekerken bu maceranın bir parçası olur ve bu yolculuk esnasında 'sihirli ailesi' ve aşkı arasındaki problemleri de çözmek için savaşır.

Çocuklarla konuştuğunuzda da televizyondakinden 'azıcık farklı' tepkisini aldığınız bu animasyon, çocukların sinemaya gitme alışkanlığı kazanması açısından güzel bir deneyim. Bunun dışında çok özelliği olduğu söylenemez. Belli ki yapımcılar da fenomen haline gelen bu yapımın takip edilme gücüne güveniyorlar ve sadece küçük çocuklara yönelik bu filmin hikayesi ve renkli dünyasından başka bir şeyle de çocukların ilgilenmediklerini biliyorlar.

Yalnız, aslında 'insani' özellikleriyle çocukların empati kuracağı bu karakterlerin zaman zaman yanlış örnek olacağı, ya da mantık dışı tepkiler vermesi -küçük ayrıntılarla sınırlı olsa da- rahatsız edici. Bir kızın babasına kızıp haber vermeden başka bir boyuta (!) gitmesi gelişim dönemindeki çocuklara hoş bir örnek olmasa gerek. Ya da babasının öldüğünü sanarken verdiği tepkinin -aynı sahne içinde- atının başına gelene verdiği tepkinin birazı dahi olmaması bir soru işareti.

Sonuç olarak, küçük kız çocukları ve onlardan daha küçük erkek çocukları için yapılmış bu filmi -animasyon ve verdiği öğretici mesaj vaadiyle zayıf olsa da- çocuklar izlemek isteyecektir. Bu seri fenomen haline gelmişken, filmi için bu açıdan 'gidilesi' ya da 'gidilmeyesi' demek önemini yitiriyor. Sihir, peri ve paralel evren hikayelerine bayılan küçük bir kız çocuğu ruhu taşıyan büyük bir kız çocuğu olarak; bu kadar iyi malzeme ellerindeyken yapımcılar keşke daha iyi işlere imza atsa diye düşünüyorum.