Hesabım
    Son Ders: Aşk ve Üniversite
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    4,0
    Çok İyi
    Son Ders: Aşk ve Üniversite

    İşlem Tamam Değil...

    Yazar: Ali Ercivan

    Mustafa Uğur Yağcıoğlu ile Iraz Okumuş'un birlikte yönettikleri Son Ders, bir Ölü Ozanlar Derneği türevi. 12 Mart sonrasında siyasi gerekçelerle yurtdışına kaçmış ve yıllar sonra farklı isimle bir akademisyen olarak ülkesine dönen bir adamın, bir grup genci değiştirme hikayesini anlatıyor kağıt üzerinde. Ferhan Şensoy tarafından canlandırılan bu karakter, bilge bir adam olarak varsayılıyor.

    Varsayılıyor dememin sebebi, filmin de en temel arızası. Birkaç beylik laftan fazlasını etmeyen bu adamın bilgeliği pelikülde hiç vücut bulmuyor. Bu gençleri neden etkilediğini veya değiştirdiğini ancak boşlukları kendi aklınızda tamamlayarak anlarsınız. Yoksa yaratıcıların zihnindeki fikir, filmin kendisinde mevcut değil.

    Bu 'boşlukları kendi aklınızda tamamlamak' tuzağına düşmemelisiniz. Meramını anlatamayan birçok filmi, aslında tam da bunu yaptığımız için başarılı zannedebiliyoruz hepimiz zaman zaman. Filmleri niyetleri ile değerlendiriyoruz. Son Ders, bir süreç anlatan filmlerden. Sinemada sadece bir karakterin değişimini yansıtmak bile en zor işlerden biridir. Bu örnekte, karşılıklı olarak birbirlerini etkileyen karakterler ve sözde değişen, olgunlaşan gençler var elimizde. Bu süreci ve sonuçlarını elbette anlıyoruz. Fakat bizim o filmin ne demeye çalıştığını anlamış olmamız, yönetmenin bunu sinemasal açıdan başarılı bir şekilde aktardığı anlamına gelmez her zaman. O sürecin, film boyunca amaçlananın ne olduğu Son Ders'te de belli. Başladığı ve vardığı noktalar ortada ne de olsa. Ancak iki noktayı birbirine bağlayan süreç eksik ve zayıf.

    Ferhan Şensoy tarafından canlandırılan, kerameti kendinden menkul Saffet Hoca, gerçekten bilge bir adam olarak vücut bulmuyor. Birkaç beylik laf dışında öğrencileri ile bağ kurabilecek hiçbir şey üretmiyor. Filmin belli bir noktasında artık sınıfının dolup taştığını görüyoruz (ve ne kötü bir oyuncu seçimi çalışması ile, o konuya zaten hiç girmeyeyim) ama o noktaya nasıl vardığımızı, bu adamın öğrenciler arasında sevilecek ne yaptığını hiç izlemiyoruz. Donanımlı, iyi bir hoca olduğunu bile görmüyoruz perdede. Bütün bunlar hep yönetmenlerin kafasındaki birer varsayım.

    Bunun dışında iki ciddi zaafı daha var filmin. Artık olabildiğine bayatlamış bir siyasi söylem sunuyor öncelikle karşımıza. '70lerde sol görüşlü militan öğrencilerken zaman içinde fikirlerinden taviz vermiş, hatta o idealleri unutmuş bir kuşağı anlatıyor. Kimi iş adamı olmuş, kimi reklamcı; artık sadece kazandıkları paranın derdindeler ve o parayı kimseyle paylaşmaya da niyetli değiller. Bu elbette ki bir gerçeklik. Ancak Son Ders artık insanı bıktıracak ölçüde kaba ve klişe bir söylemle anlatıyor öyküsünün bu kısmını. Olacak O Kadar usulü toplumsal dersler veriyor sanki. Sadece didaktik olmak değil mesele. Son Ders'in politik boyutu olabildiğine çiğ ve yüzeysel.

    Diğer sıkıntım ise, bütün bunlardan çok farklı. Karşımızdaki film, bir yandan da gençlik filmi olmaya soyunuyor. Bunda elbette bir sorun yok. Tabii günümüz gençliğini genel olarak sığ bir şekilde resmetmesinde de. Kabul edelim ki böyle bir manzara var. Ama böyle bir filmin sık sık belden aşağı Çılgın Dersane sularında dolaşıyor olmasını bayağı yadırgadım. Yanlış anlamayın, zaman zaman eğlenceli de olabiliyor bu kısımlar. Ama Son Ders'in böylesine ağırlıklı bir bölümünü oluşturmalarında bir matematik hatası var diyebiliriz ve bunun gerekçesi de muhtemelen ticari kaygılar.

    Teknik olarak bir sıkıntısı bulunmasa ve pekala düzgün bir şekilde çekilmiş olsa da, amaçladığı duygusal etkiyi yaratmaktan çok uzak bir film Son Ders. Başarısı için elzem olan süreci işlemeyi başaramıyor ve genel olarak oldukça başarısız diyalogları ile çok kaba bir politik söylem geliştiriyor. Eğitimli genç sinemacılara yol açılmasını kesinlikle desteklesem de, izlediğim filmleri perdede gördüklerim dışında başka hiçbir unsurla değerlendirmek istemiyorum. Olmamışsa da bunu söylemekten başka yapacak bir şeyim yok.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top