En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
dawson-creek7
Takipçi
93 değerlendirmeler
Takip Et!
5,0
2 Kasım 2003 tarihinde eklendi
ugurbas arkadaşım sen yazmışsın bazı şeyler tamam kendine göre haklısındır saygı duyuyorum ama olayı mafyaya kadar getirmişsin tamam mafya varsa o zaman fenerde sanki yomu sen aziz yıldırımım sudan cıkmış ak kaşıkmı zannediyosun!!!bu kadar saçma bi yazı yazdıgına inanamıyorum valla helal olsun!neyse arkadaşlar tüm galatasaraylı tafartarlara burdan teşekkür ediyorum çünkü filmimiz cok iyi gidiyo:)).
İnanın bana bu belgeseli seyrettikten sonra Galatasaray takımı için kafamdaki bütün o karamsar tablo kayboldu. Neden niçin bilemiyorum ama o kapalı kapılar ardında yaşananları görünce Fatih Terim'e bir kez daha hayran oldum ve ona yapılan bütün eleştirilerin haksız olduğunu düşünmeye başladım. Bilirsiniz buralardaki forumlarda yazdığım yazılarla Terim'e adeta kin kusuyordum. Ama bu son.Bundan böyle inanın bana benim ağzımdan Terim'e karşı tek olumsuz söz duymayacaksınız.Sanki bir filmin kamera arkası görüntüleri gibi Galatasaray'ın namahrem yeri soyunma odalarında neler yaşandığını gözler önüne seren ESKİ AÇIK SARI DESENE belgeselini birlik ve beraberliğin kaybolmaya başladığı şu günlerde Galatasaray taraftarlarının kesinlikle görmesi gerek diye düşünüyorum. Belgeseli seyrettikten sonra inanın bana kafanızdaki tüm olumsuz düşünceler kaybolucaktır.Çünkü takım içindeki arkadaşlığı ve kazanma hırsını görünce taraftar hatta medya olarak GALATASARAY'a çok büyük haksızlık yaptığımızı görüceksiniz. Heleki Fatih Terim'e yapılanlar bu yanlışların en büyüğü. Tabir ricai ise adeta Braveheart'daki Wıllıam Wallace nasıl ordusuna güç ve moral veriyorsa Fatih Terim'de takımına aynı Wallace gibi güç ve moral veriyor. Maçlardan önce nasıl taktik verdiğini yeri geldiğinde oyuncularına nasıl bağırdığını üstüne basa basa yapılmaması gereken hataları nasıl anlattığını ve bu hatalardan nasıl goller yediğimizi tüm çıplaklığıyla görüyoruz. İşte biz yaşananları bilemediğimiz için hemen faturayı bu niye böyle şu niye şöyle diyerek Terim'e kesiyoruz. Ama dedim ya. Terim gerçekten büyük Teknik Direktör'müş . Bundan böyle Pınto , Lukunku , Berkant hatta Tamas'ı bile aynı anda oynatsa ağzımı açıp tek kelime edersem.Çünkü inanın bana Terim herkesden daha iyi tanıyor takımını.O yüzden o en iyisini o yapıyor. Bizlerin yaptığı gibi dışarıdan ahkam kesmek kolay. Ama olayın içine girince bambaşka bir dünyayla karşılaşıyoruz. Bu sadece GALATASARAY için geçerli değil. Bütün takımlar için böyle.
Bu bir GALATASARAY belgeseli. Ama anlatılanlar , yaşananlar en küçük amtör küme takımında bile yaşanmıyor mu? Kazanılınca yaşanan sevgi kaybedilince yaşanan hüzün.Her tarafta bu aynı değil mi? Sinema açısından güzel yada yeterli bir belgesel mi? Cevabım hayır. Hatta çok çok kötü yapılmış. Ama bizlerin bilmediği bir dünyayı göstermesi açısından bile seyredilmeyi hak ediyor. Benim hep şöyle bir hayalim vardı. Bir sinema salonunda maçları seyretmek . Bu belgesel sayesinde bunuda yaşadım. Sadece GALATASARAY'lıların değil futbola meraklı herkesin gidip görmesi gereken bir belgesel. Bu sayede inanın bana futbola bakışınız daha bir başka olucak.
Not 1 : Özellikle Kaptan Bülent'in sözleri beni çok etkiledi.Dünyanın her köşesinde maç yaptık. İnanın bana hiçbiri Fenerbahçe maçlarının yerini tutmaz. O maçlardaki galibiyet sevinçleri de mağlubiyet hüzünleride bambaşkadır. Eğer sokakta alnın açık dolaşa bilmek istiyorsan, bir restorana gidip yemek yiye bilmek istiyorsan ya da ne bileyim dışarıya alış verişe gitmek istiyorsan Fenerbahçe maçını kazanmak zorundasın. Her hangi bir maçı kaybettiğinde bir gün,iki gün hadi bilemedin üç gün üzülürsün. Ama Fenerbahçe maçını kaybettiğin zaman bir sonraki galibiyetine kadar onun ezikliğini yaşarsın.Benim evim iki katlıdır. Eğer mağlup olmuşsak üst kattan alt kata bile inmem. Bu sadece GALATASARAY için geçerli değil. İnanın bana Fenerbahçe'lilerde de bu böyledir. Aslında milyonların duygularını özetliyor Bülent.
Not 2:Ali Samiyen'deki o çoşkuları görünce ben stad yapılmasından falan vaz geçtim. Nasıl olsa bizim stad yaptırmamız 2010 yılını bulur. Zararın neresinden dönersek kardır. İyisi biz tekrar mabetimize geri dönelim. Rakipleri Ali Samiyen cehenneminde ağırlıyalım. olimpıat fiyaskosundan sonra insan o günleri özlüyor doğrusu.
Not 3:Bu filmi sakın ha Kadıköy Ocak sinemasında seyretmeyin. Kadıköy gibi İstanbul'un en lüx sinemalarının bulunduğu bir merkezde böyle kötü bir sinemanın ne işi var anlamak mümkün değil. Ne ses düzeni var nede konfor. Filmdeki konuşmaları duymak için yanınızda ses alıcısı getirmeniz gerekli.Yoksa mümkün değil sesleri duymuyorsunuz. Ayrıca donma tehlikesine karşı sakın montlarınızı çıkarmayın. Dışarda hava 10 derece ise sinemada 0 derece. Haberiniz olsun.
Burda sırf diğer takımın taraftarı olduğu için filme sataşan arkadaşlar gülünç duruma düşüyosunuz. Ayrıca bu filmde Galatasaray kulübünün maddi yönden ne bir katkısı var nede beklentisi Filmde zaten tamamiyle yönetmen Ömer Ali Kazma nın fikri...
Ben tahmin etmiştim buranın tribüne döneceğini, yakında küfür falan da olursa hiç şaşırmayacağım.Yaw bırakalım bu aşırı tepkileri, biraz espritüel bir lafa bile acaip tepki veriliyor, ne gerek var böyle şeylere.Birbirimizin tuttuğu takımları aşağılamak bize birşey kazandırmaz.Ben Beşiktaşlıyım fakat zamanında Galatasarayın kazandığı Avrupa zaferlerinde ben ve benim gibi birçok başka takım tutan arkadaşda sevindi ve gururlandı.Galatasaray nihayetinde ülkemizi Avrupa da başarıyla temsil eden bir takım ve aşağılayıcı ifadeler kullanmanın bir anlamı yok.Bizim burada tartışmamız gereken yapılan belgesel....
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.