En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
poormf
Takipçi
43 değerlendirmeler
Takip Et!
3,0
6 Şubat 2011 tarihinde eklendi
Estetik görüntüler eşliğinde çok güzel müzikler, yönetmenin geleneksel alışkanlığı sıkıcı simgeler, zorlama diyologlar, çok güzel seslerden uygunsuz casting sonucu kötü seslendirme, merak duygusunu az da olsa uyandırsa bile ilginç ama hiçbir kalıcı değeri olmayan bir film. 6/10
Yıllarca devlet tarafından izi sürülen ve bu nedenle ??bıçak sırtı?? bir yaşam süren bir baba? Fişlenmeler ,kovuşturmalar ,baskılar altında geçen onurlu bir yaşam'Devlet tarafından peşine takılan adamla arasında yıllar sonra gelişen ironik bir bağlılığa tanık oluyoruz. Toplumsal ideallerinin peşinde bir yaşam boyu koşmuş bir babanın hali vakti yerinde mühendis oğlu Ragıp ise babasının izini sürecek ve bir mektupla sonlanan gizemli bir arayış,kendi gerçeğiyle yüzleşmesini de sağlayacaktır? Ortada çok zengin bir dramatik malzeme var. Bu malzeme sanatsal estetiğin penceresindesenaryolarını yoğuran Ali Özgentürk'e engin ufuklar da sunabilecek bir potansiyeli bünyesinde taşımakta.Ama bu potansiyel sinematografik anlamda kinetiğe dönüştürülebilmiş midir;işte bu noktada şüpheliyim. Ali Özgentürk şiir yüklü bir eser çıkarmış ortaya;ama yukarıda özetlediğimiz hikayedeki dramatik yapıyı,bir takım yan öğeleri hikayeye ölçülü bir biçimde yediremediği için zedelemiş ne yazıkki'Örneğin Ragıp'ın rehber kızla duygusal yakınlaşması bu dramatik kurgu içerisinde hiçbir yere oturmuyor.Ana hikayedeki dramatik yapı ??kırık bir aşk hikayesine?? kurban ediliyor.Senaryonun kalbini oluşturan eksenden bir sapma olarak niteleyebileceğimiz bu varoluşsal ilişki sinemanın asla kabul edemeyeceği yapay bir boyutu simgelemekte.(filmin doğallığına gölge düşüren).İzleyicide asıl merak uyandıran öğe olan ??gizemli babanın?? rafa kaldırılmasıyla ortaya çıkan bu çarpık kompozisyona bir de Tarık Akan'ın çok kötü bir şekilde ??dublajlanması??eklendiğinde filme bakışımız ister istemez değişiyor? Yanlış anlaşılmasın!Film bu eleştirilerime rağmen izlenmeyi hak eden öğeleri içinde barındıran,övgülere de mahzar olabilecek nitelikte.. Belirli bir estetik kaygıyı güttüğü de aşikar.Özellikle idealist toplumcu bir karakter çizen babanın analiz çerçevelemesinin yapıldığı ve -edebiyat tutkunlarına göz kırparcasına- şiirsel duyarlılığın bu çözümlemelere eşlik ettiği sahnelerinİnsanı sarmalayan bir sıcaklığı var.Burada Ali Özgentürk'ün titiz çalışmasını göz ardı edemeyiz şüphesiz. Edebiyat ile sinema arasında organik bir köprü çekmeye sıvanan filmin bu bağlamda basarılı olduğu da su götürmez. Ama ne yazık ki yeterli olamıyor bu, filmi beğenmemize.Çünkü bir iç disiplini olduğuna inandığım sinema sanatı her şeyden önce hikaye anlatımında bir bütünlüğe dayanır.Dramatik yapısı büyük ölçüde ortadan kaldırılmış bu filmde bu bütünlüğü göremiyorum ne yazıkki.Zarif şiirsel anlatım köhne bir binadaki yaldızlardan öteye gidemiyor.Yaldızlar binayı kurtarmaya yetmiyor?
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.