Mahpeyker: Kösem Sultan eleştirileri

Tarihi film çekmek elbette ki zor eleştiri yaparken bunları göze almak gerek ama zor diye de kusurlarını görmezden kere oyunculuklar selda alkor falan hariç çok yapmacık ve yetersiz,keşke gökhan mumcu ya dublaj yapmak yerine kendi sesi kullanılsaydı daha inandırıcı olurdu,senaryoda önemli eksiklikler var mesela kösem sultan saraya girdiğinde çok saf falan sonradan entrikaların kadını oluyor bu değişim nasıl oldu?atlanmış gibi sanki bazı yerler ayrıca koskoca dönem filmi yapıyorsun oraya o dönemdeki olaylarla ilgili,savaşla ilgili 2 tane sahne koy veya ne biliyim bir konsept ğim gibi eksikler çok ama yinede emeğe saygı,yapıldıkça umarız daha iyileri çekilecektir.

türk sinemasında genelde tarih ve korku türünde filmi çekilmez,nedense hep iğreti durur. alışmışız milletin elizabethini führerini seyretmeye bir de üstüne teknik yetersizlik eklenince yapaylığın hat safhaya gelmesi kaçınılmazdır. mahpeykerin fragmanını ilk izlediğimde açıkçası beni şaşırtan şey yapaylığın kendini nerdeyse hiç hissettirmemesiydi hem yönetmen tarkan özeli daha önce miras filminden de tanıyorduk _her ne kadar amatör de olsa(ki bunun bir ilk film olduğunu da göz önünde bulundurmalıyız)takdiri hakeden bir eserdi. etkisinde kalmamak için filmle alakalı hiçbir yorum ve eleştiriyi okumadan gittim kösem sultana. filmden çıktığımda bana haz veren değişik bir duyguya kapılmıştım. sonuçta bir türk filmiydi ve çoğu kimsenin türkiye neden kendi tarihiyle alakalı filmler çekmiyor isyanlarını kısa süreliğine de olsa bastırabilecek nitelikteydi. dile getirilmesi gereken belki çok daha önemli tarihsel olaylar vardır ama bir şekilde kösem sultan da anlatılması gereken bir hikayeydi. teknik açıdan kusursuz olmasa da gözen batan hemen hemen hiçbir eksiklik yoktu ancak beni tek rahatsız eden bazı yakın çekimlerdi. sanırım türk sinemasına has bir durum bu. bir de sarayın içinde geçen küçük çaplı muharebe sahnesi vardı. figüran yetersizliğinden kaynaklanıyor olsa gerek pek bir teatral geldi bana. bunun dışında oyunculuklar gayet güzeldi özellikle selda alkor ve tabii ki kösem sultanın gençliğini canlandıran damla sönmez harikaydılar.bu ve buna benzer filmleri izledikten sonra insanı bazı konularda tarihi araştırmaya itiyor. okullarda aktarılamayan bazı bilgilere bazen sinemayla vakıf olunabiliyor ancak biraz önce dikkatimi çekti bir arkadaş bu filmden insanlar 'atalarımız yataktan çıkmıyorlardı,hergün deli gibi sevişiyorlardı' yı mı öğrenecekler diye dert yanmış, bayağı şaşırdım. iki saatlik filmde toplasan iki dk etmeyecek sahnelerden sadece bunu öğrenen olacaksa film izlemesin zaten.not: kösem sultanın hayatına dair herhangi bir fikri olmayan arkadaşlar filmden zevk almak istiyorlarsa sitede yazan konuyu okumasınlar, zira filmin nerdeyse tamamı anlatılmış durumda.

Böyle filmleri desteklemeli ki değerlinsinler ve tarihimizi okullarda anlamayan genç nesil, sinema salonlarında anlayabilsinler..Müthiş bir tarihe sahibiz, Amerikalılar olsaydı yüzlerce film yapar yüzlercesini de proje olarak hazırda tutardı..İnşallah bizlerde tarihimizi sinema salonlarında anlatma fırsatını çoğu kez bulabiliriz..

İzlemek istiyorum ama ben daha çok Fatihlerin, Süleymanların,Yavuz Selimleirn,Oğuz hanların...vs filmlerinin görmeyi çok isterim sinemada am bunlarda bir başlangıç tabi adam gibi çekmek laızm.

Yine de beğenmeyenler şöyle düşünsün.... en azından birileri çekme cesaretini, isteğini içinde buluyor. "Benim" diyen yönetmenler bile kalkıp tarihimizi anlatan, kesitlerimizi sunan bir film çekmiyor! Ender var bunlardan....

Aksoy 1453 filmini çekiyor şu an adam 3-4 senede çekiyor filmi;2012 de vizyona girecek. tarih filmleri 1 sene de ha deyince çekilecek filmler değil sanırsam.... ayrıca tabi yönetmeni ve senaryoyu yazacak adam da önemli. Her önüne gelen beceremez her konuyu,türü....

Dönem filmi çekeceksiniz bu maddi bir külfet gerektirir.Bu kadar saçma oyunculuklarla ve onuncu sınıf kıyafetlerle olmaz.2/10

2010 türk sinemasının en iyi filmlerinden.ben çok beğendim.boleyn kızı ve elizabeth gibi ama onlardan çok daha güzel.daha çok böyle filmler görmek isteriz.bütçesi de 4 trilyonmuş.izlenmesini isterim.aşırı derecede tavsiye edilir 9/10

merakla bekliyoruz.

Senaryo olarak konusu itibarıyla merak uyandıran bir kişilik olan Maypeyker Kösem Sultan'ın çalkantılı yaşam öyküsünü beyazperdeye taşıyan bir yapım. Lakin prodüksiyon kanımca zayıftı. Maalesef Türk Sineması bir türlü istenen seviyelere ulaşmış değil. Amatör işlere yatırılan paralara ve harcanan emeklere yazık. Bu yapımı kötülemek değil maksadım ama yaygın kanı bu şekilde. Bence bu seviyede 10 tane film yapılacağına yapımcılar birleşse adam gibi 1 tane yapsa olmazmı diye hep hayıflanıp dururum. Mesela Fetih 1453 filmi gişeyi salladı şimdide dünyaya açıldı. 4 milyon harcanmış. Konu çok iyi aslında 40 milyon harcansın eli yüzü düzgün bir yapım çıkar ortaya.
Filme gelince takdir ettiğim bir durumu arzedim. Selda Alkor'un gençliği olarak Damla Sönmez'i keşfetmeleri mükemmel bir seçim. Bir insanın genç-yaşlı görünümü ancak bu kadar birbirine benzer. Sultan Ahmet'in dublaşınıda Polat Alemdar'ın dublajını yapan arkadaşa yapmalarıda yerinde olmuş. Fakat Sultan Ahmet'in valideleri filmin konseptine hiç uymamış. Davranışları ve konuşmaları sanki 1615'li yılları değilde 1920'li yıllarının hafif meşref kokoş balo kadınlarını andırıyor. Sakal makyajları ve kana benzetmeye çalıştıkları portakal şurubu hiç olmamış. Turuncu kan ilk defa görüyorum:)
Genel itibarıyla iyi niyetli bir çalışmanın prodüksiyonun amatörlüğü yüzünden heba olmasına üzülmemek elde değil. Umarım daha iyi yapımları görürüz.

daha öncede belirtmiştim,türk sineması yataktan çıkmıyor diye...hala devam,hala devam.üstüne üstük bir arkadaş yorumunda yeni nesil tarihini türk sinemasından bu şekilde öğrenir hiç değilse demiş...ne öğrenecek arkadaşım'atalarımız yataktan çıkmıyorlardı,hergün deli gibi sevişiyorlardı yımı öğrenecekler.yazık yazık...türk sineması lütfen filmleri artık yataktan çıkarın,yatak odasının dışında çekin.

bu filmi beyazperdeye aktarabilecekler mi sizce hele de miras gibi bir filmin yönetmeni çekiyorsa... malzeme çok iyi oyuncularda fena sayılmaz umarım hayal kırıklığına uğramam

Öncelikle Güzel bir film. Hayatımda böyle rezil bir film izlemedim diyenler, Recep İvedik gibi boş filmleri izlesinler. Gereksiz yorumlarını kendilerine saklasınlar. Film durgun ancak kesinlikle kötü değildir. Mansur Ark dışında ana karakterler vasat değildi.

böyle filmleri kaçırmamak lazım bence. önümüzdeki günlerde izleyip değerli yorumlarımı siz değerli okuyucularla paylaşacağım.

berbat, sıkıcı, insana hafakanlar geçirten ve harcanan o kadar emeğe, paraya yazık edilmiş olan bir film.bunları yazmak istemiyordum ama bazı arkadaşların 'müthiş filmdi' vs yorumlarını okuyunca, 'ben başka bir film mi seyrettim acaba?' diye düşünmeden edemedim.bizim sinemacılarımızın en büyük eksiği, yabancı filmleri seyredip, sonra 'biz de böyle film çekelim' diye harekete geçmelerinden kaynaklanıyor.sinemacılarımız ve bu filme 'iyi' diyen arkadaşlarımız iran ve yeni yapılan çin filmlerini izlesinler, sonra bu film için 'müthişti' desinler.

filmi yakında izlemedim ama yalında izlerim.ama yine de bir sitemde bulunacağım.yabancı filmlerdeki tarihleriyle ilgili filmlere bakarsanız, gerçekte ne kadar kötü davranışlarda bulunan kralları oradan buradan kısıp normal bir insanın yapacağı hatalar gibi gösteriyorlar.ama bizde tarihi gerçekçilik uğruna karalama yapmak nedense daha doğru gibi gösterilmesi garip. bu ancak tarihinden utanan ve ben artık böyle değilim, çekinmeden yüzleşebilirim tarzı tarihi filmler boy gösteriyor.bu arada bir şeye dikkat çekmek istiyorum.osmanlıda esirlik sistemi yok. devşirme sistemi vardır. uyruğu Türk ve müslüman olmayan fethedilmiş topraklardaki genç çocukları (5-10 yaş arası yanılmıyorsam)ailelerinden para karşılığı satın alınıp istanbuldaki zengin müslüman ailelere verilmesidir. bu çocuklar köle değil evlatlık (veya besleme) olduğu için ülkede yaşıyan müslüman insanlarla aynı haklara sahip olurlar.örnek olarak filmdeki gibi bir durum gerçek tarihte var olsaydı, kösem sultan hayatta sultan olmaz ancak cariye olarak kalır yaşlanınca saraydan atılırdı.çünkü esirlik sisteminde seni satın alan kişinin sana özgürlük kağıdı vermeden sen hiçbir şeysindir. biraz bu konuda bilgisi olanların bana hak vereceğinden eminim

Selda Alkor bir numaraydı. Konu kötü işlenmiş. Elbette Tarihi bir dönem bu zaman sığmaz ama ellerinden daha iyisi gelebilirdi. . Bu tarz filmlere gene de çok ihtiyacımız var.