Hesabım
    Beş Şehir
    Ortalama puan
    2,8
    93 Puanlama
    Beş Şehir hakkında görüşlerin ?

    21 Kullanıcı yorumları

    5
    3 Eleştiri
    4
    6 Eleştiri
    3
    5 Eleştiri
    2
    4 Eleştiri
    1
    2 Eleştiri
    0
    1 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Caner Aydın
    Caner Aydın

    64 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    28 Ekim 2020 tarihinde eklendi
    spoiler: 2009 yapımı film. Diğer onur ünlü filmi polis ve güneşin oğlu gibi bir film bekliyordum ama çok farklıymış. Çok eleştirel ve sert. Oyuncularsa ortak diğer filmlerdekiyle çoğu. Polis şiddetiyle başlıyor ilk başta zaten. Orda güzel bir mesaj vermiş. İlk şehirdeki polis aydın ın bir pislik gibi kadını takip edip sevgilisinin ve kadının itirazı sayesinde kaçması güzeldi. Bana ilginç gelen diğer şeyler, taksim de gezi parkı ve taksim deki çin lokantasını gösterdi. Gezi Parkı olayları ve faşist kesimin çin lokantası saldırısı daha olmamıştı o yıllarda :) Bu 2 yeri görmek ilginç geldi bana, o zamanki halleriyle :) Eylemcilere polis şiddetinin yapıldığı yer sanırım yıldız teknik davutpaşa kampüsü. Benim de aynı yıllarda öğrenci olduğum. Eylemci birini öldürmüş bir polisin bombalanması sahnesiyle bitiyor. Düşündürtüyor bayağı. Ahmet kaya şarkıları yine vazgeçilmezlerden :) 2. şehir ve 3.yü pek beğenmedim. 3.sünde yine kadını takip eden, rahatsız eden, her şeyini öğrenmiş, ona hatta silah doğrultmuş ve romantize edilen bir tipleme var. Kadın niye buluştu, orası da ayrı saçmalık. Şevket ve kedisi olan. 1. filmde şekerleme dükkanında çalışan kadınla 3. filmdeki kadının çalıştığı yer aynı. 2. filmdeki ölen çocuğun okulunda, 4. filmdeki tevfik öğretmen var. 5. filmdeki dilek, 4. filmdeki öğretmenin kızıymış. 1. filmdeki tacizci polis geliyor 5. filme de ve öğretmenin eski öğrencisiymiş. 3. filmdeki şevket'in ilan-ı aşk ettiği dilek, 5.filmde. Filmleri böyle bağlamışlar birbirine :) Niye 5 şehir olduğunu anlamadım ismin. 5 farklı insan, her biri farklı şehir demek galiba. Hepsi istanbul'da çünkü, farklı şehir göstermediler gibi. Sondaki şehir hariç folklör yapılan. Afyon denildi ama eskişehir sanırım. Polis tokat attı dilek e, keşke yaşasaydı şevket de görseydi ve birbirine musallat olsalardı bu iki karakter :) Sondaki folklörü görmek de güzel geldi. İlkokul yıllarımı aklıma getirdi. Ben de oynamıştım o zamanlarda da. Lorke lorke müziği de anlamlıydı folklörle :) Bülent Emin Yarar'ı arka sıradakiler'de öğretmen olarak tanımıştım ve tekrar öyle görmek güzeldi. Filmde ölenlerin hepsi kanser sanırım. Ama kanserden ölmediler. Kendi kaderlerini belirlediler. Sadece öğretmen vicdan azabından intihar etti ve polis de sakat olmasından galiba. Polis zaten kendini öldürecek gücü bulamadı. Kadına öldürttü. Histerik bir film diyebilirim. İnsansı kedi neyi temsil ediyor, orayı anlayamadım. Tek absürd şey orasıydı bu kadar kesişemsellikle birlikte karakterlerin. Folklörcü çocuğun ailesinin onla birlikte gelmemesi de garip tabi. 2009 yapımı film. Diğer onur ünlü filmi polis ve güneşin oğlu gibi bir film bekliyordum ama çok farklıymış. Çok eleştirel ve sert. Oyuncularsa ortak diğer filmlerdekiyle çoğu. Polis şiddetiyle başlıyor ilk başta zaten. Orda güzel bir mesaj vermiş. İlk şehirdeki polis aydın ın bir pislik gibi kadını takip edip sevgilisinin ve kadının itirazı sayesinde kaçması güzeldi. Bana ilginç gelen diğer şeyler, taksim de gezi parkı ve taksim deki çin lokantasını gösterdi. Gezi Parkı olayları ve faşist kesimin çin lokantası saldırısı daha olmamıştı o yıllarda :) Bu 2 yeri görmek ilginç geldi bana, o zamanki halleriyle :) Eylemcilere polis şiddetinin yapıldığı yer sanırım yıldız teknik davutpaşa kampüsü. Benim de aynı yıllarda öğrenci olduğum. Eylemci birini öldürmüş bir polisin bombalanması sahnesiyle bitiyor. Düşündürtüyor bayağı. Ahmet kaya şarkıları yine vazgeçilmezlerden :) 2. şehir ve 3.yü pek beğenmedim. 3.sünde yine kadını takip eden, rahatsız eden, her şeyini öğrenmiş, ona hatta silah doğrultmuş ve romantize edilen bir tipleme var. Kadın niye buluştu, orası da ayrı saçmalık. Şevket ve kedisi olan. 1. filmde şekerleme dükkanında çalışan kadınla 3. filmdeki kadının çalıştığı yer aynı. 2. filmdeki ölen çocuğun okulunda, 4. filmdeki tevfik öğretmen var. 5. filmdeki dilek, 4. filmdeki öğretmenin kızıymış. 1. filmdeki tacizci polis geliyor 5. filme de ve öğretmenin eski öğrencisiymiş. 3. filmdeki şevket'in ilan-ı aşk ettiği dilek, 5.filmde. Filmleri böyle bağlamışlar birbirine :) Niye 5 şehir olduğunu anlamadım ismin. 5 farklı insan, her biri farklı şehir demek galiba. Hepsi istanbul'da çünkü, farklı şehir göstermediler gibi. Sondaki şehir hariç folklör yapılan. Afyon denildi ama eskişehir sanırım. Polis tokat attı dilek e, keşke yaşasaydı şevket de görseydi ve birbirine musallat olsalardı bu iki karakter :) Sondaki folklörü görmek de güzel geldi. İlkokul yıllarımı aklıma getirdi. Ben de oynamıştım o zamanlarda da. Lorke lorke müziği de anlamlıydı folklörle :) Bülent Emin Yarar'ı arka sıradakiler'de öğretmen olarak tanımıştım ve tekrar öyle görmek güzeldi. Filmde ölenlerin hepsi kanser sanırım. Ama kanserden ölmediler. Kendi kaderlerini belirlediler. Sadece öğretmen vicdan azabından intihar etti ve polis de sakat olmasından galiba. Polis zaten kendini öldürecek gücü bulamadı. Kadına öldürttü. Histerik bir film diyebilirim. İnsansı kedi neyi temsil ediyor, orayı anlayamadım. Tek absürd şey orasıydı bu kadar kesişemsellikle birlikte karakterlerin. Folklörcü çocuğun ailesinin onla birlikte gelmemesi de garip tabi.
    bircan G.
    bircan G.

    Takipçi 3 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    20 Nisan 2016 tarihinde eklendi
    filme genel olarak baktığımızda senaryoda oyuncularda çok iyi filmde hep bir dengede kalma çabası var umutla umutsuzluk ağlamakla gülmek suçlu olma duygusu..şevket ve kediside filme çok ayrı bir hava katmış kedi fikri fazla orjinal bir fikir daha da iyi kullanılabilirdi.
    mehmet53
    mehmet53

    Takipçi 126 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    24 Mayıs 2014 tarihinde eklendi
    filmi izliyorken ilk başta farklı insanların yaşamlarını görüyoruz hepsi bir yanlışlık yapmış bu yüzden ölüme en yakın isimler oldukları dikkat çekici içine biraz daha fantastikli ögeler katılmış bu filme bence artı kattı çok yoğun bir dram filmi film bittikten sonra üstünüzden kamyon geçmiş gibi hissedebilirsiniz Onur Ünlü de bunu amaçlamış aslında biraz farklı şeyleri izlemenin de vakti geldi bence böyle düşünenler kesinlikle izleyin
    MojoRising
    MojoRising

    Takipçi 380 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    5 Ekim 2011 tarihinde eklendi
    2010 yilinda vizyona girmis bu film ne yazik ki gisede 3 bin küsür kisi tarafindan izlenip, parasini çikartamadigindan dolayi ''hacizlik'' olmus bir film. Bu sinemamiz hatta sanata bakis açimiz açisindan inanilmaz üzücü bir durum. Ne kadar zayif hatta kötü bir film olsa da (bu filmi kastetmiyorum), izleyiciyi manipüle etmeyen, aptal yerine koymayan her filmin izlenilmesi, bu filmlerin yönetmenlerinin arkasinda duracak kemiklesmis bir sinema izleyici kitlesi bulunmasi gerekir. Sinema sadece eglendiren bir araç olarak algilandigi sürece ben ne desem bos gerçi ama bu gibi filmler için üzüntümü dile getirmesem olmazdi.
    Filme gelirsek, film bildigimiz ''Onur Ünlü'' sinemasinin daha minimal ve yalin hali. Ünlü burada diger filmlerinde yaptigindan farkli birsey denemek istemis, Absürtlügü dramla yogurmayi. Tv' de yine kendisinin yönettigi ''Leyla ile Mecnun'' dizisinde basarili olan bu kivam maalesef bu filmde tam olarak tutmamis. Bunun yaninda da senaryoyu fazla siradan ve özgünlükten uzak buldugumu da söylemeliyim (kedi karakteri disinda).
    Filmin en önemli artilari ise elbette oyunculuklar ve de Türk sinemasinin basmakalip sinema anlayisindan, para tuzagi filmlerinden siyrilip batmayi göze alan cesur yaklasimi ve elbette cesur yönetmeni.
    Bütün bunlarin sonunda farkli birseyler izlemek isteyen arkadaslara önerecegim bir film ''Bes Sehir''. Kivam ve özgünlük noktalarinda daha dikkatli olunabilseymis ortaya çikacak filmin bundan çok daha üstün olabilecegini de belirteyim son olarak.
    FlowMaster
    FlowMaster

    17 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    5 Şubat 2011 tarihinde eklendi
    sonu haricinde tüm film çok güzeldi ama sonunu tam kotaramamışlar ya da kotarmak istememişler diye düşünüyorum
    çok başarılı diyaloglar vardı filmde , ilginç sahneler ilginç karakterler... 8/10
    arifyldrm
    arifyldrm

    19 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    27 Eylül 2010 tarihinde eklendi
    DVD si ne zaman çıkacak veya İstanbul da gösteriminin olacağı bir yer ve zaman var mı? Gerçekten en merak ettiğim filmlerden biri...
    oulkan
    oulkan

    Takipçi 3 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    13 Eylül 2010 tarihinde eklendi
    olağanüstü iyi işlenmiş seyri çok keyifli türk sinemasının son dönemlerdeki en iyi yapıtlarından biri. başta yazar, yönetmen onur ünlü olmak üzere, tüm emeği geçen arkadaşları arkadaşları kutlarım.
    su-sunyata-
    su-sunyata-

    12 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    10 Eylül 2010 tarihinde eklendi
    aldığı puanın kat kat üstünde olduğunu düşünüyorum...hayalle gerçek arası, doğruyla yalan arası, kalabalıkla yalnızlık arası bir film.çok yalın...sıradışı...bence 10 puan....sonu da çok etkileyiciydi...
    drfaik25
    drfaik25

    1 değerlendirme Takip Et!

    3,5
    15 Ağustos 2010 tarihinde eklendi
    bu filme yorum yazmak için üye oldum.Onur Ünlüyü seviyorm,sevabı,günahı,eksiği,fazlası,zekası,hatası vs herşeyi ile.Çünkü onun filmlerini izlediğinizde karşınızda apaçık bir insan,tamamen şeffaf bir yürek bulursunuz.Zorlama yoktur,mesaj kaygısı içinde değildir,alkışı önemsemez.Yaşar ve çeker filmini,gerisi mi'Onu komplekslerle buğulan,kendisi olamayanlar düşünsün.Keşke her yönetmen böyle şeffaf olsa.Hep böyle devam etmesi duasıyla.Beni vurmaya devam et Onur abi.
    nskmourinho
    nskmourinho

    Takipçi 998 değerlendirmeler Takip Et!

    1,0
    31 Temmuz 2010 tarihinde eklendi
    Aslında senaryo çok özgün ve başarılı fakat Polis gibi harika bir filme imza atan Onur Ünlüden anlam verilmeyecek derecede kötü bir performans.Sahneler,oyunculuklar fazla amatörce 2/10
    dogantun
    dogantun

    1 değerlendirme Takip Et!

    5,0
    21 Nisan 2010 tarihinde eklendi
    Onur Ünlü yine yapacağını yapmış. Çok iyi bir iş çıkarmış yine. Kesinlikle harika olmuş. Özellikle kendisini sevenler kaçırmasın.
    ozlemsahin1212
    ozlemsahin1212

    Takipçi 38 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    18 Nisan 2010 tarihinde eklendi
    ben bu filmi hiç beklenti olmadan gittim ve iyiki gitmişim diyorum... çok iyiydi hele ki Ahmet Kayanın sesinden 'Beni Vur ' u duyunca film ayrı güzel olmuş...
    ziyakaryus
    ziyakaryus

    1 değerlendirme Takip Et!

    5,0
    14 Nisan 2010 tarihinde eklendi
    filmin sesi iki kelime: ağlama dur..

    onur ünlü filmi yine tuhaf.. yine fantastik bir trajedi var önümüzde ve karakterler ölümüne silahla şakalaşıyor, ciddi ciddi kan kusuyor...! (isteseydi çok ağlardık bir film bu)

    bu kez hemen herkes kan kusuyor üstelik. tüm karakterler hastalıklı.. sefil ve katil.(neredeyse)
    ama bu kez çerçeve daha belirgin ve kafiye tam! film boyunca resmen şiir görüyorsunuz ve cidden resim okuyorsunuz. plazmadan oyuncak trene kadar film böyle..

    filmi seyrettiğim salonda 5 kişi daha vardı. dışarda iki kızdan biri
    - bu adama hala edebiyatçı diyorlar bi de..

    dedi cümlenin sonu elbette tanpınara çıkıyor, tüm fatura da yine isme.

    Filmin sesi iki kelime: beni vur!
    Böyle bir filmi seyredince insanın ölümlerden ölüm beğenesi geliyor. Ben aydın polisi seçtim. İnsanın sevdiği için ölmesinden daha güzeli, sevdiği tarafından öldürülmek olmalı.. hem de kalbinden vurdu ya :P
    adem246
    adem246

    8 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    11 Nisan 2010 tarihinde eklendi
    toplam 10 kopyayla ülke genelinde vizyona girmiş,yazık olmuş.bu filmi sinemada izlemek gerek diye düşünüyorum.
    güneşin oğlu kaosundan sonra iyi bir filmle karşımızda onur ünlü.
    kedi karakterini çok anlamasam ve birkaç şey gözüme batsa da ve olmaz o kadar da dediğim finaline rağmen filmi çok sevdim..
    özellikle tevfik öğretmen bölümü mükemmeldi,aydın karakterinin anlatıldığı sekansta çok iyiydi ve nuri bilge ceylan havası vardı.
    bilent emin yarar ve tansu biçer mükemmel performanslar göstermişler.bülent bey in performansı nasıl görmezden gelinmiş altın portakal da anlamadım açıkçası..7/10
    keciboynuzu1985
    keciboynuzu1985

    Takipçi 30 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    10 Nisan 2010 tarihinde eklendi
    Çok Katmanlılık; Bu Etlerin Ardındaki Güzellikler: Bu kadarı da olmaz diyorsunuz 'Beş Şehir'i izlerken. Sonra da izlerken, bir yadan da düşündükçe, olur bu kadarı da, fazlası bile...'Polis' filmiyle, Türk Sinemasında Klasik Dönem sonrası melodram filmlerden aşina olduğumuz o damıtık gerçeklik duygusunu,-iyiliğin ve kötülüğün kesin sınırlarla ayrıldığı iki kutuplu karakter sinemasının kurduğu yapıyı- kırarak, yeni, tanıdık olmayan çok katmanlı gerçeklikle, yargılamadan sinema yaptığını anladığımız Onu Ünlünün çekeceği her film, işte bundan ötürü, sinema tarihimiz üzerinden okunmalı.Yaratıcısının bu samimi yaklaşımıyla, 'kahramanlar/anti-kahramanlar' seriminden ayrılan 'Beş Şehir', anlatıdaki gücünü, Batıda yetişmiş bir Oryantalist gibi Doğuyu kutsamayan(aynı zamanda da yadsımayan) bol çeşnili yerelliğinden, başarısının referansları dışarıda olmayan, ülkesini kendi aynasında görebilen, içerlikli bir entelektüelin çabalarından alıyor.Namlusu ağzında, depresif, 'Yunussever' şair ve hukuk öğrencisi, işportacı Şevketin -adının değil de 'isminin' Dileke komik gelişi- belki de severek yaşamaya 'şevk'inin kalmamasından, yahut kendisini buna 'teşvik' eden kimsenin olmayışından, 'şiddete meyyali'.Hakeza polisimiz Aydın da Şevketin üniformalı dublörü gibiyken, bir yandan da Şevketin Rus ruletiyle denediğini(gerçeği kazıyıp, aşmayı) 'televizyona hohlayıp silerek'(Asaf Halet Çelebinin, 'bu etlerin arkasında güzelliklerin var' dizesini anımsatırca) yapıyor.Filmin izleği olan 'ölüm' gerçeği Tevfik Öğretmen ve kardeşinin yarattığı aile dramıyla öldüren üzerinden ileriyor ve 'yengeyle evlenme' teklifiyle oluşan 'kısasa kısas' buhranıyla hikaye bir alt dramatik, deyim yerindedeyse 'arabesk' bir katmana ulaşıyor.Osman ve Dilekin ölümcül hastalıkları pek derine inilmeden, karakterlerimizin ölümüne birer 'kılıf' olacak gibi dururken, filmin sonunda ölümün beklenen değil, pek çok biçimde olabilen bir şey olduğunu anlıyoruz.Filmin 'sağduyusu' işlevindeki kedisi masalsı yanıyla her şehirde karşımıza çıkıyor.Kahramanlarımızın (aslında pek de bir kahramanlıkları yok)hepsi fena halde dertli ve 'şiddete meyyyalleri' de bundan.'Beş Şehir'de ölüm her yerden geliyor; sevenden, sevilenden, hastalıktan, dertten...
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top