En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
rudeonerudeone
Takipçi
1.698 değerlendirmeler
Takip Et!
2,5
4 Aralık 2010 tarihinde eklendi
ilk iki filminde gerçekten de belli ölçülerde beğenimi kazanmayı başaran kırmızıgül bu beğenimi son filmiyle neredeyse yok etti diyebilirim.inanılmaz aceleci,gereksiz,alakasız bir film.gerçi uzun süredir aklında olan bir projeymiş sanırım ama çekimler çok aceleci olmuş.şöyle söyleyebilirim ki tek olay haluk bilginer.artık şu devirde bir türk filminde bir iki tane hollywood oyuncusu (ki onlar da kariyerleri boyunca hiç üst seviyelerde gezinmemiş) oynatarak,new yorkta helikopter çekimleri yaparak,ya da bilgisayar oyunları gibi silahlı baskın sahneleri çekerek yer yerinden oynayacak,bomba patlayacak ise,türk sinemasının hali içler acısıdır.bu kadar sükseyle gelen,büyük beklentilere sahip olan bir film yapacaksın madem,birazcık altını doldur metnin de konunun da.bir çocuğun elinden çıkma gibi duruyor senaryo çoğu yerde.sadece konuşmak için konuşuyor karakterler.ne bir duygu var ne bir filme veya karakterlere ısınma var.dediğim gibi haluk bilginer tek başına hacı gümüş karakteriyle bir şeyler yapmaya çalışıyor fakat koskoca filmi kurtaramaz ki bu.kırmızıgül kendisine yazdığı fırat rolünde de,mustafa sanadala verdiği acar rolünde de sonuna kadar başarısız.özellikle o acarın tavırları nedir'gerçekten komiklik derecesinde absürd çoğu yerde.siyasi veya dini söylemlerin yine baştan sona altı boş.anlık söylemler,bir beliriyor,sonra hemen başka alakasız bir şeyler oluyor vs.kısacası ilk iki filminde beni duygulandırmayı başarmış olan,türk sineması çerçevesinde eli yüzü düzgün eserler vermiş olan kırmızıgül,beni tam anlamıyla hayal kırıklığına uğrattı.keşke çekmeseydi.ya da çok daha farklı çekseydi.aslında filmle ilgili yönetmenin özellikle bazı dini konularda tarafsız kalmaya çalışması,yani hurraaa müslümanları her türlü destekleyeyim gibi bir çabasının olmaması artı bir özellik olabilir.ne de olsa çoğu türk filminde böyle yaparlar.yani köktendinciliği eleştirmesi,bazı konularda tarafsız olması önemli sayılabilir fakat yine bu dediklerim de bomboş yer almış filmde.yönetmen new yorka falan el atmış,hollywood oyuncusu oynatmış,bunlar da artık büyütülmemesi gereken olaylar olmasına rağmen türkiye için cesaret örneği ve başarı sayılabilir.çekimlerde vs. sorun yoktu,bir batılı filmi havası yakalanmıştı kısacası.fakat o önceden yaşattığı samimi duyguları ve beğeniyi yaşatmakta eksik kaldı bu sefer.
Hindistanda bir ressamın öğrencisi bir resim yapar ve hocasına götürür. Hocası der ki buna tıpatıp benzer bir resim daha yap ve bu resimlerden birini şehrin en işlek caddesine as. Ve altına da "Hatalı bulduğunuz yeri işaretleyin" yaz der. Yapar öğrenci ressam ve gider koyar. Gün sonunda resmine bir bakar ki nokta koyulmadık yer kalmamış. Hocasına üzgün şekilde gelir veresmi gösterir. Hocası "Üzülme, şimdi iki resmi yanyana koy aynı meydanda ve çizdiğiniz hatalı yerleri düzeltin yaz altına" der. Ertesi günü temiz resimde tek bir nokta dahi bulunmaz Hata Düzeltilmiş olarak...Diyeceğim şu, Türkiyedeki en iyi yönetmen ve yapımcılardan birisi oldu Mahsun Kırmızıgül sadece 3 filmde. Daha iyisi yapılana kadar en iyisi de o benim gözümde... 10 / 10
Deccal lakaplı Hacı ile yıllar öncesine dayalı bir hesaplaşmanın peşinde olan polis memuru Fıratın NewYorka kadar uzanan hikayesini anlatmaya çalışmış Mahsun Kırmızıgül.Fakat,bu filmde iyice ortaya çıkan senaryo hataları yüzünden bence, başarılı olamamış. Hikayenin ana karakterinden biri olan Hacının aslında dokunaklı olan öyküsü filmin sonundaortaya çıktığı için bu ana kadar geçen sürede yaşadığı duygusal anlar,Hacıyı bir terörist olarak düşündüğümden bende etkili olmadı.Yine ılımlı bir Müslüman grubunun lideri olan Hacının, profesyonelce kaçırılmasını, böyle kendi halinde bir gurubun gerçekleştirmesini inandırıcı bulamadım. Fıratın gerçek kimliğinin Emniyetçe sonradan tesbit edilebilmesi,Gerçek Deccalın nasıl yakalandığına değinilmemesi, didaktik diyalogları ve çok büyük bir hata yapılarak herkesin Türkçe konuşturulması da hiç hoşuma gitmedi.Yine de görüntüleri,kurgusu,teknik yapısı ve müziği iyi olan filme kötü diyemiyeceğim ama, Mahsundan ilk iki filminden sonra çok daha iyisini beklerdim.
Küresel anlamda çoğu filmin (özellikle hollywood yapımı) propaganda ve belli bir amaç doğrultusunda karalama silahları olarak kullanıldığı gerçeğini aklımıza getirirsek, birinin bu arkadaşa şunu sorması lazım; Neden topu yine kendi kalene yolluyorsun? Ben filme gitmedim ,ilerde tvde de izlemem..bu toprakların insanları kendi değerlerinin yanına topu tüfeği terörü yakıştırıyorsa kimi eleştirebilirsiniz ki?
Çekimler ABD sinemasını aratmıyor kabul ama iş sadece çekim tekniği ile bitiyor mu ? Elbette hayır!Konu çok basit, yönetmenin konuyu işleyişi daha da basit.Kesinlikle Mahsuna karşı "Onun filmlerine giderim/gitmem" gibi bir önyargım yoktu. Fragman başarısı beni bu filme çekti ancak sonu hayal kırıklığı oldu.
Bütün repliklerin çok basit olduğu, vermek istediği mesajları insanın gözüne soka soka veren öyle bahsedildiği gibi de çok para harcanmamış basit bir film. Yabancı oyunculara verilen paralar ve ikide aksiyon sahnesi var gerisi manzara o kadar. Mahsunun oyunculuğu çok kötü, Mustafa Sandal idare eder, Haluk Bilginer herzamanki gibi çok iyi. Senaryo ve kurgu için yazılacak daha çok şey var onların çoğunu yorumcular görmüş, son olarak farklı bir şey yazmak istiyorum; günümüzde herkes dini bir şeylere alet ediyor, Mahsunda sinemaya alet etmiş maalesef.
bu filmi ne göge çıkarmalı nede yerin dibine sokmalı orta kalitede bir film diyebiliriz,filmin bazı yerlerinde kurgu yetersiz kalmış,yer yer gereksiz sahneler,uzatılmış bölümler,ani geçişler olduğunu görüyoruz.filmi izleyecek olanlar beklentilerinizi yüksek tutmayın derim puanım 7
Açıkçası pek bir şey beklemeyerek gittim filme. Yine de beklediğimden daha iyi olduğunu söylemeliyim. Gerek aksiyon sahneleri olsun, gerek hüzün sahneleri olsun oldukça etkileyiciydi. Gel gelelim kurgu biraz tutuktu. Yani suçlu bulunamıyorken bir anda birden bulunması gerçek dışıydı. Ama film ortalama üstüydü, özellikle Mustafa Sandalın performansı beklediğimden kat be kat daha iyiydi.
Neden bilmiyorum ama Mahsun Kırmızıgülü yönetmen olarak başarılı bulduğum halde özellikle son iki filminde eksiklikler hissediyorum, seneryo anlamında bana bazı kopuklar var gibi geliyor film bitince kendimi tam bir film izlemiş hissedemiyorum kafamda,duygularımda hep bazı şeyler yarım kalıyor.Görsel olarak, Oyunculuklar olarak başarılı bir film ama beni çok tatmin etmeyen bir film oldu New Yorkta Beş Minare ..
filmle ilgili tüm yorumları okudum hepsine saygı duyuyorum ama katılmam mümkün değil.film tek kelimeyle kötü.unusual güzel konulara parmak basmış. film, filmden ziyade daha çok slayt şov gibiydi. sahneler arası geçişler hiç olmamış, diyaloglar fazlasıyla basit, mahsun kırmızıgül da oyunculuk namına elle tutulur tek bir şey yok. zannederim biri ona repliğini unutunca "bana oğlum deme hacı de" demiş. film boyunca bir zirve beklentisi var, o da filmin son 3 dakikasında oluyor ve beklenen etkiyi yaratmaktan çok uzak. tam bir hayalkırıklığı. verilen bir emek var evet ama hiç yeterli değil. 3/10
çok başarılıydı bence..izlerken çok keyif aldım..Mahsun un yonetmenliği muthiş...izledikten sonra param helal hoş olsun dediğim nadir filmlerden biriydi..
newyorkta geçen diyaloglar alt yazılı verilse çok daha iyi olurdu bence bunun yanında pek çok konuya değinmek konularının önemini azalttığı gibi seyiircinin dikkatinin yoğunlaşmasını da önlüyor mesela yalnızca kan davası konusu yada dini terörizm işlenseydi çok daha etkili olabilirdi..Her şeye rağmen yönetmenlik eğitimi almayan senaryo yazma konusunda da adını başarılarla duymadığımız birinin elinden böyle filmler izlemek güzel..görüntü-senaryo-oyuncu kadrosu 10 üzerinden 7 :)
öncelikle bu filme 5in altında puan veren, rezalet, kesinlikle izlemeyin yorumları yapan arkadaşlara sitemlerimi sunuyorum. mahsun kırmızıgülle mustafa sandalın oyunculuklarının yetersiz kaldığı doğru. fakat konu gerçekten sağlam ve film insanı derinden etkilemeyi başarıyor. mahsun kırmızıgülü yönetmenliğinden dolayı tebrik ediyorum gerçekten türk sineması çizgisinin bir hayli üstüne çıkmış.(her ne kadar iyi olsada daha sağlam bir teknik ekiple daha sağlam bir film yapabilirdi).ayrıca film bu puanı kesinlikle haketmiyor. oyuncu tercihleri iyi olsaydı 9 ve üstü bir puan hakederdi fakat bu haliyle 8.5 ideal diye düşünüyorum. herhalde sanatsal film anlayışı çok yüksek bazı arkadşlar!! filmi görür görmez 1 puan verdiler. yoksa 7.2 alması çok zor.son olarakta filmin acıtasyon yapmak ile eleştirilmesi çok tuhafıma gitti. bence bir filmin insanın duygularına hitab etmesi acıtasyon olarak yorumlanmamalı. bu daha çok bizim kültürümüzle, sosyal yaşantımızla ilgili bir durum. elbetteki bir ülkenin filmi kendi insanının özelliklerini yansıtır. belkide acıyı ve kötü olayları fazlasıyla yaşayan bir millet olduğumzdan bu tarzda filmler daha sıklıkta çekiliyor. neden hala kendi insanımızı yansıtan filmleri beğenmemekte ısrar ediyoruz anlayabilmiş değilim.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.