En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
ahuguzeldiyar
Takipçi
11 değerlendirmeler
Takip Et!
4,0
16 Ocak 2006 tarihinde eklendi
Çok samimi ve bizden bir film... Geçmişe, çocukluğunuza küçük bir yolculuk için birebir... Hala hayalleri olanlar ve onlar için çaba gösterenler için güzel bir seyirlik...
gerçekten iyi bir film herşeyiyle,ama benbazı sahnelerin tamamlanmadığı yada gereksiz olduğu hissine kapıldım nedense ama yinede hababam sınıfını izleyip türk sineması bununla gelişmezse neyle gelişir diyenlere cevap olacak bi film işte türk sineması bötle filmlerle gelişir
Türk sineması son dönem filmlerine ısınmamı sağlayan film. Bu kadarı bile yeter film için heralde.Ahmet Uluçay ilk uzun metrajını sanki yıllardır sinema filmi çekmişcesine yönetmiş. Olayların akışını yavaş yavaş götürüyor. Ama hiç de sıkıcı olmuyor. Bunun tadı bir başka.Çok insancıl bir film. duyguların kimi zaman sözle değil de davranışlarla anlatılması hele ki bunun amatör oyuncularla yapılması çok çok iyi bir sonuç vermiş. Ahmet Uluçay’ın en büyük başarısı belki de amatör oyuncularla ne kadar iyi çalıştığı.(Başrolün ikisi de ödül alması kanıt olabilir)Yörede konuşulan şive de filmin sevimliliğini iki katına çıkarıyor. gerçi bazı yerlerde anlaşılması güçleşiyor, ancak yine de filmin havası kesinlikle kaçmıyor.Bir de çok güzel bir görüntü çalışması var, incelikli, üzerine çokça düşünüldü belli. Böylesine doğallığı ve sinemasal yönü ortak ağırlık basan, aynı zamanda bu kadar sıcak ve samimi(böylelikle komik yönü ortaya çıkıyor) bir film (hele hele bir türk filmi) izlemek her zaman nasip olmuyor.(8)
filmi izleyip sinemadan çıktığımda garip bir huzur vardı üzerimde.insanı böyle gülümseten bir tarafı var bu filmin.herkes kendi sevdiğini görmek istiyor perde de...deliler kuduruyor,çocukların gözünden sakındığı film kayıtları sokaklara atılıyor.daha neler neler oluyor ama o filmdeki küçük çocuk sonunda bu filmi çekiyor.
iyi bir filmdi değişik bir konu işlenmiş amatör oyuncular ve amatör yönetmenden beklenmiycek türde bir film olmuş yalnız benim şikayetim filmde değişik şive kullandıkları için konuşulanlar çok zor duyuluyor ya da hiç duyulmuyor. 7/10 saygılar.
Ahmet Uluçay olanagı az demiyorum çunku sıfır olanak la bu işe başlamış ve mukemmel bir iş çıkarmış..ahmet uluçayın hayatı hekese bir ornek olmalı..ona ne kadar ''karpuz kabugundan gemiler yapma batar ''deselerde O buna hiç aldırmadan kendi imkanlarını yaratıp mukkemmel bir film yapmıs..filmi hem sinemada izledim hem dvdsini aldım..izlemeyenlere siddetle tavsiye ediyorum.. son olarak;koyde yasayan birisi su an turkiyede film çekmeye çalısan yonetmenlerden daha iyi iş çıkarmıs turkiye'nin en iyi yonetmeni bence...
ne çok farklı bir senaryo ne yüksek teknoloji ne de kaliteli ses ama film son derece planlı ve güzel ilerliyor ahmet uluçay’ın sinema anlayışı görülen o ki sinemamızdaki klişelerden kurtulmamızı sağlayacak adımlara yol verebilecek dinamiklerin çoğalmakta olduğunu gösteriyor gerçekten de türk sinemasında birşeyler değişiyor ve bize düşen daha bilinçli ve samimi davranıp bu sürece katkıda bulunmaktır
ilk uzun metrajlı filmi olmasına, hem de onca imkansızlığa rağmen dibine kadar acıya batmadan, kana bulanmadan, kendimizi aşağılamadan, bu kadar hüzünlü bu kadar sevecen bir iş yapabileceğimizi göstermiş oldu bize ahmet uluçay. belki bu başarının altında yatan recep'in biraz ahmet uluçay olmasıdır diye düşünüyorum.. peki ama oyunculuğa ne demeli? uluçay'ın trende tanıdığı boncuk yılmaz'ın o cevizi yiyişine ne demeli?.. hatta perikül(uluçay'ın kedisiymiş).. onun kadar iyi oynayan bi kedi gördünüz mü siz hiç? bravo kedilerin ve çocukların yönetmenine! bu topraklarda bu kadar iyisi çekilmemişti!
temmuz ayının ikindi sessizliği değil. çatırdayan aç köy kuraklığı hiç değil. akılda kalan silik bir kaç çocukluk sanrısı tüm anlatılanlar..
sesimizin değiştiği, adam olduğumuzu sandığımız ergenlik sancılarından bir demet gibi. ne giriş, ne gelişme, ne de sonuç. sadece ufak bir kesit. tüm hayatımız gibi masalsı bir kaç anı tazelemesi. içimize ata ata dev yaptığımız o anlamsız iç dünyası ya da karşı cinsle badak, absürt aşk girişimlerimiz. saniyede "24" kare hızla akan o durmak bilmez yaşantılara kendi ufak gözlerimizle anlamaya çalışmamız. ben bu filmde ne çocukla, ne deliyle ne de ustayla özdeşleştirdim kendimi. gemi olmak ya da hayvanlara verilmek için bekleyen işe yaramaz karpuz kabuklarından bir parça olmak bile kafi geldi. en azından sahibime bir umudu yaşattım o paslı teneke kutusunda..
şimdinin metropol çocukları istedikleri kadar counter strike oynasın.. hiç biri o eski köy çocuklarının kalbinde büyüttüğü çatışmanın hazzını yakalayamaz..
çooook güzel bir film bence.imkansızı yaptı ahmet uluçay bence çünkü çekim aşamasını hatırlıyorum küçücük imkanlarla dev gibi bir film çıktı ortaya.arkadaşlar n’olur teknik açıdan şöyle olsa nasıl olurdu böylesi daha güzel olrdu gibi cümleleri en azından bu film için sarfetmeyelim.apayrı imkanlar apayrı bir yönetmen ve apayrı oyuncular.süper
Bir çok soruyu yarım bırakmasına rağmen sevdim filmi. Ama başyapıt olduğuna katılmıyorum. Adam çok yetenekli belli. Ama daha yolu var. Oyunculuk gayet iyiydi. Bir sürü kötü film seyrettik son zamanlarda Türk yönetmenlerden. Bu film hepsinden iyiydi. Ahmet Uluçay ümit vaadediyor. Ylu açık olsun.
İyi bir filmin, illa ki büyük bütçelerle çekilmeyeceğinin baş kanıtı bu film. Türk sineması standartlarında bile en makul filmlerden biri olmasına rağmen, bence Türk sinemasının en iyi filmlerinden biriydi, film boyunca çocukların hayallerinden, diyaloglarından çok etkilendim, ayrıca Kütahya'lı bir arkadaşım vardı askerde, aynen bu çocuklar gibi lehçesi vardı, çocukları izledikçe o da aklıma geldi.
az film izlemediğimi düşünürüm... şimdiye kadar izlediğim en iyi film... bir adam bütün yüreğini vermiş orda anlattıklarına.. kocaman bir yürekti izledim evet
her yerde film hakkında çok iyi yazılar okudum.ama izleme fırsatım maalesef bugun digiturk sayesinde oldu.gercekten guzel bi film.en azından denenmemis bi tur.oyunculardan gayet basarılıydı.
Tahmin ediyorum herkesi kendi çocıkluğuna götürmüştür bu film.Seyri güzel bir film... Ama neden konduğunu anlamadığım bir çok sahne var... Şimdi bu kadar uluslarası ödül almış bir filmde gereksiz sahnelerin olduğu düşüncesi kafamı karıştırıyo acaba ben mi kaçırmışım bişeyleri... Örneğin;kadın ocak başında yaptığı haraketler,dar sokaklarda haraket eden gölgeler gereksiz gerilimler gibi geldi bana.Bu konuda bişey anlasan varsa yazsın lütfen buraya... Ama genel olarak keyifli bir film.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.