Çakallarla Dans
Yazar: Murat Tolga Şen"2 Süper Film Birden" filmi ile sinemaya başlayan genç yönetmen Murat Şeker'in son filmi "Çakallarla Dans" bu hafta gösterime giriyor. 70'lerin mahalle komedileri ile kimin eli kimin cebinde bir suç öyküsü harmanı olan film, dur durak bilmeyen bir tempoyla devam ederken, ilk dakikadan itibaren sürekli yükselen doz aşımı bir mizahla yüklenmiş.
Murat Şeker, Çağan Irmak'la birlikte, Yeşilçam disiplinin ve anlayışının yeni kuşak temsilcilerinden biri... Filmlerinin yapımcılığını da üstlenen ve finans desteği almayan yönetmen halkın nabzını tutmayı başarmış ve gişenin sırrını çözmüş gibi duruyor. Malatya uluslararası film festivalinde seyirci ile birlikte izlediğim film, eleştirmenler tarafından önemsenmese bile salonda bulunan izleyiciler tarafından çok beğenildi ve festivalde "halk jürisi" ödülünü aldı.
Murat Şeker'in pencereden dışarı dakikalarca bakan depresif karakterlerin, kendilerinden başka kimseyi ilgilendirmeyen öykülerini çekerek saygınlık kazanmak gibi bir derdi yok ve bu konuda epey rahat görünüyor. Niyeti, Ertem Eğilmez, Osman F. Seden, Lütfü Akad gibi sinemacıların izinden giderek, Yeşilçam kodlarıyla üretilmiş, kolay anlaşılan, kolay tüketilen filmler yapmak ve bunu Türk seyircisinin en sevdiği tür olan "komedi" üzerinden başarmak. Kendi sözleriyle tarif ettiği üzere; Sinema, sanat ve eğlence ve ticaretten oluşan bir üçgen, o da bunun ortalarında gezinen bir sinemacı. Elbette kimse onu ticari sinema yaptığı için suçlayamaz. Sonuçta başkalarının parasıyla (kültür bakanlığı fonları) seyredilmeyen filmler yapmak yerine, kendi parasıyla, seyredilen filmler yapıyor ki bana kalırsa daha dürüst bir yaklaşım bu.
Fakat komedi filmi çekiyorum diye ucuzculuk tuzağına düşmeyecek kadar da sinemayı ciddiye alıyor Murat Şeker. Çakallarla Dans'ın oyuncu ekibi de bu çabanın sonucu olarak, İlker Ayrık, Timur Acar, Murat Akkoyunlu, Şevket Çoruh gibi işini ciddiye alan ve tek başına mizah üretebilme potansiyeli yüksek isimlerden oluşuyor. Futbola düşkünlüğüyle bilinen yönetmen, Recep İvedik ya da Kutsal Damacana gibi pespaye işlerin aksine tek bir isme yüklenmeyip, güçlü oyuncularından kısa paslaşarak gole giden bir 'takım' çıkarmayı başarmış ama Çakallarla Dans'ın en çok "dindar Hikmet" karakterini canlandıran Murat Akkoyunlu'ya yarayacağı da aşikâr. TV'de Gürgen Öz'le birlikte sundukları performanslarla tanınan oyuncu o zamandan beri biraz gölgede kalmıştı. Akkoyunlu, bu defa kendisine verilen geniş alanı ustaca kullanarak, İlker Ayrık'a rağmen filmin en akılda kalan oyuncusu olmayı başarıyor. Kokaini pudra şekeri sanıp böreğe serptikten/ yedikten sonra başına gelenler video paylaşım sitelerinin gözdesi olacak gibi.
Açıkçası bu kadar sağa sola sapan öykünün her an raydan çıkarak duvara toslayacağını düşünüyordum ama Şeker, ortalığı dağıttığı gibi toplamasını ve devam filmi için kapıyı aralık bırakmasını beceriyor. Ali Tanrıverdi'nin yazdığı, yerçekiminden kurtulmadan absürtleşebilen senaryoda, mahalle var, dayanışma var, durum komedisi var, daha ne olsun? Filmin benim için en büyük sürprizi ise her zaman çok beğendiğim Sevinç Gürşen'i yıllar sonra tekrar izlemek oldu.
Son tahlilde, "Çakallarla Dans", çok önemseyeceğiniz, hayatımın filmi bu diyeceğiniz bir film değil ve bu kadar serbest bırakılmış, bitirim jargonuna yüklenen mizah herkese uygun olmayabilir ama bir bilet parasına sizi günlük hayatın tüm sıkıntılarından uzaklaştırıp, epeyce serotonin (mutluluk hormonu) salgılamanıza yol açacak çok keyifli bir seyirlik. Tıpkı eski Yeşilçam komedileri gibi, kendini ciddiye almak yerine arsızlaşarak, şımararak seyirciyi eğlendirmek amacında ve bence başarıyor da. Vizyona girdiği vakit, sinemayı çok yüksek bir sanat olarak gören eleştirmenlerce taşlanacağı muhakkak ama onlar da Malatya'da filmi izlerken çaktırmadan gülüyorlardı. Bu tür filmlerin, eleştirmenler için değil, bilet alan seyirci için yapıldığından sebeple "Çakallarla Dans"ın fevkalade başarılı bir film olacağını ve gösterime girdiği tarihten itibaren hatırı sayılır bir gişe yapacağını öngörüyorum. Gülmeye ihtiyacınız varsa mutlaka gidin, pişman olmazsınız.
Twitter: Murattolga