Filmin konusu ilgi çekici, güncel. Taze yaraların üzerine parmak basılmış. Irak savaşının çirkin yüzünün perdeye yansımasını önümüzdeki yıllarda daha çok izleyeceğiz. Filmin isminden başlayacak olursak, filmin ismini isabetli bulmadım. İddialı bir isim olmuş 'Büyük Oyun' ancak olayları takip ettiğimiz kadarıyla oyunu biliyoruz belki, lakin filmde görünen oyunun küçük bir parçası. Oyunu filmin adı kadar hissettiğimiz söylenemez. Filmin Cenneti Suzan Gençi küçük kusurlarına rağmen beğendim. Rolünün hakkını vermiş.Kızın isminin cennet oluşu da isabetli, Cennetin yaşadığı cehennem/ler yansıtılmış.Filmin müziklerini beğendim. Özellikle filmdeki doğa sahneleriyle müziklerin uyumu güzel.Filmin başındaki köy baskını sahnesinin arka planı biraz doldurulabilirdi. Köyün ne sebebple basıldığı, direnişçi arama, yanlış ihbar veya istihbarat, dikkatsizlik vs. çok vurgulu değil. Gerekçe yok gibi duruyor.Güçlü ideolojik, dini gerekçeleri ve mesajı olan filmler zordur. Bunun için de çok çalışılması, detayların üzerinde çok durulması, terimler, jargon ve inanmış kişilerin rolleri ciddi emek ister. Filmde konuya eksik çalışıldığı izlenimi edindim. İstanbuldaki imam/lider uymamış. Müridler sakallı, imam sakalsız. İmam/lider sakallı olup yurtdışına çıkış sahnesinde sakalından ve dini kisvelerinden bürünmüş görünseydi oyun daha iyi algılanırdı diye düşünüyorum. Yine sohbet sahneleri tam olmamış. 'Can yakanın canı yansın, canı yansın ki anlasın' Canı yanan Iraklı, canının yakıldığı yer Irak, canını yakanlar Irakta, bomba İstanbulda patlıyor. Ne bileyim Kurtlar Vadisi Iraktaki canlı bomba daha başarılı olmuştu. Senaryonun bu yönü zayıf. Belki uluslararası terör organizasyonu başarılı işlenebilseydi bunu düşündürmezdi.Filmde Cennetin abisinin takma bacağını taktığı sahnes çok etkileyiciydi. Belki savaşın acı yüzünü en güçlüvurgulayan sahne buydu.Filmin bitiş sahnesi de güzel ve etkileyciydi. Burnumuzun dibindeki acılara kulak verme adına izlenmesi gereken bir film. 7,5/10