Hesabım
    Av Mevsimi
    Ortalama puan
    4,0
    1708 Puanlama
    Av Mevsimi hakkında görüşlerin ?

    326 Kullanıcı yorumları

    5
    71 Eleştiri
    4
    125 Eleştiri
    3
    50 Eleştiri
    2
    59 Eleştiri
    1
    8 Eleştiri
    0
    13 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    sinema
    1 ziyaretçi
    3,0
    29 Ocak 2015 tarihinde eklendi
    Bay Eşkıya Yavuz Turgul'un son filmi 16 yaşındaki bir kızın katledilmesiyle başlıyor. Hikaye klasik bir katil kim filmi gibi dursa da bu cinayetin araştırılması sırasında cinayet masası polislerinin özel hayatlarında yaşadıkları filmi benzerlerinden az da olsa farklı kılıyor.

    Av Mevsimi'nin güçlü bir cast'ı var. Şener Şen, Cem Yılmaz, Okan Yalabık, Çetin Tekindor ve Melisa Sözen gibi isimleri bir araya getirmek önemli bir başarı. Ancak performanslar isimlerin gücüyle doğru orantıda değildi. Şener Şen ve Okan Yalabık ''idare etti''. İkisinin de daha iyi performanslarına tanık olmuştuk. Çetin Tekindor için yorum yapmayacağım çünkü bu kadar ünlü bir oyuncunun başrol olarak lanse edilmesi ve 1 saat ekranda görülmemesiyle ilgili ne yazsam spoiler'a girer. Bu tercih için inanınılmaz hatalı bir casting diyebilirim. Bunun benzeri hatalı casting'ler korku filmlerinin başrollerinde ünlü kullanımıyla gerçekleşir. Düşük bütçeli bir korkunun başrolüne bir ünlüyü koydunuz mu zaten senaryonun nasıl akacağını da izlemeden ele vermiş olursunuz. Hem filmi hem cast'ı kurtaranlar ise kağıtta zincirin en zayıf halkaları olarak görülen Cem Yılmaz ve Melisa Sözen oldu. Onların güçlü performansları filmi izlenebilir kıldı.

    Senaryoda kabul edilemeyecek hatalar vardı. Melisa Sözen'in canlandırdığı karakter Asiye'nin elektrik kesildikten sonra yaşadığı karakter değişimi ancak bir exorcism ile açıklanabilir. Ne buna meyil edildi, ne izleyenin buna hazırlanması sağlandı. Asiye'nin içine bir kötü ruh girdi ve Asiye 2 saatlik filmin 2 dakikası boyunca başka biri olmak zorunda kaldı. Aslında kızın hiçbir suçu yok. Bu kötü ruhun adı Yavuz Turgul. Asiye'nin bahsettiğim sahnesi senaryo bu şekilde devam etmeli diye film içindeki akla mantığa sığmayan 2-3 sahneden biriydi. Bir diğeri Pamuk'un annesinin öylesine muhabbet edilirken 25 saniye içinde kan vermekten bahsetmesi oldu. Ancak ve ancak bu sahne çok daha uzun tutulsaydı bu durum akla mantığa yatkın olabilirdi. Ve tabii yine Türkiye'de asla gerçekleşmeyecek Çetin Tekindor'un son sahnesi var. Lisansta 3. sınıfa giden sinema öğrencilerinin de yazdıkları senaryolar hep bu şekilde sonlanır. İşte bu 3 saçmalık yüzünden fena bir film olmayan Av Mevsimi'ni sevebilmem mümkün olmuyor. Pek derine inmeden her verileni alırsanız güzel bir film gibi gelebilir ancak üzerinde biraz düşününce kabul edilemez bir yapısı olduğunu fark ediyorsunuz. Ayrıca Ferman'ın eşi de Hasan'ın özel hayatı da çok havada bırakıldı. Filmin süresi biraz daha uzun tutulup hepsi bir şekilde bağlantılı hale getirilebilirdi.
    Furkan Y.
    Furkan Y.

    Takipçi 214 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    26 Kasım 2014 tarihinde eklendi
    Herşeyden önce öyle bir oyuncu kadrosu ki filmin zaten kötü olmasını bekleyemiyorsunuz. Afişteki tüm oyuncular usta oyuncular benim için.Şener Şen ve Çetin Tekindor zaten birer dev. Kurgu da güzel olunca bu başarılı oyuncu kadrosuna vermişler malzemeleri, onlar da elinin lezzetini katmışlar yemeğe.Böyle kaliteli Türk filmi maalesef pek yapılamıyor. Kesinlikle izlenmeli.
    Tamerpaşa
    Tamerpaşa

    Takipçi 2 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    1 Mayıs 2014 tarihinde eklendi
    Av Mevsimi ile birlikte şunu çok iyi anladım; Ustalar da yaşlanıyor !! Kimi zaman bu onlara yaramıyor değil hani…Clint Eastwood , Akira Kurosawa , Howard Hawks gibi yönetmenler, olgunluk çağlarında çok parlak filmlerle karşımıza çıkmışlardı.Ama Yavuz Turgul örneğinde de gördüğümüz gibi kimi zaman bu yaşlanma pek olumlu sonuçlar vermiyor.

    Av Mevsimi’nde bu yaşlanmayı fazlasıyla hissettim dersem yalan olmaz. Belki de bunun en büyük nedeni, Turgul’u Turgul yapan kendi sinemasının dışına fazlasıyla çıkmış olması diyebilirim. İlla ki yönetmenler, özellikle kendi tarzını yaratmış ustalar da, yeni sulara yelken açacaktır. Ama eski gemiyi terk ederken, yanında bir şeyler götürmeyi de ihmal etmemeliler diye düşünüyorum.İşte Yavuz Turgul bunu ne yazık ki gerçekleştirememiş. Yönetmenin bir zamanlar “ Muhsin Bey, Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni, Gölge Oyunu, Eşkıya,Gönül Yarası” gibi filmlerinde dünyayı,tüm çirkinlikleri, haksızlıkları, her zaman kaybetmeye mahkum insanları, acımasızlıkları gözler önüne serdiği trajedi yüklü başyapıtlarından sonra, Av Mevsimi bana illa da “modern” olmak isteyen, kendisini geri plana atıp oyuncularını gösteriş aracı olarak kullanan, soluğu ve heyecanını bir ölçüde tüketmiş eski bir ustanın filmi gibi göründü.

    Ne var ki, Turgul aslında az usta ve az zeki değ geçmiş filmlerinin gölgesinden sıyırmak ve güncel kılmak için hiçbir fırsatı kaçırmıyor.Şener Şen gibi bir ustanın yanına, yeni neslin belki de en çok sevdiği kişisi olan Cem Yılmaz’ı koyuyor. Bu buluşma Türk sinemasının en büyük buluşmalarından çok kişi de eminim ki benimle aynı şeyi düşünmüştür. Ama bu büyülü buluşma ne yazık ki Turgul’un modernize film yapma çabalarından nasibini fazlasıyla alıyor. Öyle ki Şener Şen gibi bir ustanın belki de en tutuk, en geride kaldığı,hatta “keşke oynamasaydı” dediğimiz filmi oluyor. Kısacası bu filmle “Şener Şen’e gerçekten yazık oldu” demekten kendimi alamıyorum.

    Uzakdoğu’nun en büyük yönetmen-oyuncularından olan TakeshiKitano ‘nun, geçmişte ülkesinin en ünlü stand-upçısı??? olduğunu kaç kişi biliyor bilemiyorum ama onun şimdi ki filmlerine ve çizdiği karakterlere bakarsak buna kimsenin inanamayacağı aşikar. Cem Yılmaz da bu filmle beraber komik adam karakterinden, sert adam karakterine doğru U dönüşü yapıyor ve kırılganlıkla delilik arasında bir yerlerde duran bir kimliği canlandırıyor. Belki de yönetmenin filmle ilgili en büyük artısı bu oluyor. Ama bu artı maalesef düşüncede kalıyor. Çünkü Cem Yılmaz, mevkii dışında oynatılan futbolcu gibi rolünde çok fazla sırıtıyor. En sert olduğu sahnelerde bile her an kameraya dönüp “ceee!!” diye mimik yapacakmış izlenimi veriyor. Hele ki vurulma sahnesindeki akıllara zarar oyunculuğu gerçekten yinede sert rollerin adamı olması konusunda denemede bu kadar aksamış olması normal. Bu tarz rolleri oynadıkça, kendini yeni yeni kimliklere soktukça, iddia ediyorum ki geleceğin Şener Şen’i olacaktı lafın kısası benim için Şener Şen’in veliahdı olabilecek tek aktör Cem Yılmaz’dır.

    Klasik polisiye filmlerin giriş kısmı nasıldır bilirsiniz.Önce bir ceset bulunur daha sonra katilin peşine birileri düşer… Av Mevsim’de aynı bu çizgide başlıyor. Bu sefer ceset değil, kesik bir el bu el yabancı filmlerde gördüğümüz, kesik ellerin çok ötesinde bir el.Yıl olmuş 2010... Yabancılar kıyamet filmi çekiyor, yerin altını üstüne getiriyorlar ama biz daha kesik bir eli bile inandırıcı yapamıyoruz. El el değil sanırsınız Roberto Carlos’un baldırı. Sözüm ona bir de kadın eli. İşte bu el, bütün ekibin hayatını sözde değiştiriyor. Bundan sonra olaylar öyle bir gelişiyor ki, ne nedir, kim kimdir daha biz anlamadan perde de akıp gidiyor. Yavuz Turgul, ilk defa bir filminde bu kadar çok yan karaktere yer vermiş hiçbiri senaryonun kopukluğu nedeniyle dişe dokunur bir katkı sağlayamıyor. Okan Yalabık’ın oynadığı Hasan karakteri hem oyunculuk hem de işleyiş bakımından tam bir felaket. Yalabık’ın “haç kafilesini kaybetmiş hacı gibi” şaşkın şaşkın dolaşması izleyenleri bir yerden sonra sıkı Sözen, İdris’in eski karısı Asiye rolünde sade bir oyunculuk çıkartı İpek ve Murat Serezli Amir rollerinde artık bu tarz filmlerin klişeleşmiş karakterlerini (sürekli herkese bağıran polis şefleri) başarıyla canlandırıyorlar. Battal Çolakzade rolü ile Çetin Tekindor, bir kere daha şiveli konuşmasıyla perdeye geliyor. Şivesiz konuşmasını bilmesem, hep şiveli konuştuğunu sanacağım. Neden hep şiveli konuşan karakterleri canlandırıyor anlayamıyorum. Tekindor kısa rolüne rağmen filmin en güzel sahnelerinden birine imza atıyor. Şener Şen ile evin bahçesinde karşı karşıya geldikleri sahne… İki avcının karşılaşması, doğrusu oldukça etkileyici… İki adamın da gerçek anlamda birer dramı ve onları çok iyi tanımamızı, giderek sempati duymamızı gerektiren birer öyküleri var. Ancak Turgul’un senaryosu ne yazık ki buna müsaade etmiyor. Film genelde beklenen yönde, öngörülebilecek gelişmelerle ilerliyor. Böyle olunca Şen ile Tekindor’un ayaklarına pranga vurulmuş gibi oluyor. İkisi de karşılıklı döktürecekleri bir filmde, bir adım bile ileri gidemiyorlar.

    Film bu tür filmlerin öngördüğü tuzakların hepsine düşüyor dersek yeridir. Gerçeklik duygusu zedelenmese de, yapay etkiler sağlama kolaycılığına sıkça baş’in karısı ile problemleri, Hasan’ın çömezliği ve giderek ruhsal durumunun bozulması, sürekli dırdır eden amirler ve daha 30. dk. da tahmin edebildiğimiz, sözde sürpriz son. Bütün bunların yanına kameranın, müziğin ve kurgunun hikayenin özünü ikinci plana düşürmesini de eklersek elde çok fazla bir şey kalmıyor.
    Türk sinemasına doğrusu pek unutulmayacak yenilikler armağan etmeyen bu modernize Yavuz Turgul filminin elbette alkışlanacak öğeleri de var. Bunların başında, usta görüntü yönetmeni Uğur İçbak’ın nefis görüntüleri geliyor. Fotoğraf tadında ki kareleri, solgun renk kullanımı çok başarılı. Özellikle Cem Yılmaz’ın yemekte söylediği Karadeniz türküsü, şimdiden Türk sinemasının en güzel karelerinden birisini oluşturmuştur. Bir diğer unsur, sanat yönetmenliği… Beyoğlu,büyük yüksek tavanlı tarihi evler,gece kulüpleri… Bütün bunlar Turgul’un geçmişini filme yansıtan yegane şeyler. Bütün filmlerinde olduğu gibi sanat yönetmenliği her zamanki gibi çok başarılı. Ve filmin müzikleri… Müzikler yer yer filme klip havası katsada çok başarılı olmuş diyebilirim.

    Uzun lafın kısası Av Mevsimi, sık sık devamlılığı kesilen,anlatımı bütünlenememiş, pek başarılı olmayan bir film denemesi. Türünün en başarılı örneklerini çıkartan Uzakdoğu sinemasından da, Hollywood’ un klasikleşmiş polisiyelerinden de çok ama çok uzakta. Filmin sonlarına doğru tek düşüncem “film bitse de kendimi dışarı atsam; ulan bir de bu saatten sonra dolmuş bulabilir miyim? “ oldu.

    Umarım Yavuz Turgul kendi tarzını değiştirmeden ve bir 5 yıl daha bizleri bekletmeden , tekrar beyaz perdeye döner.
    buragi
    buragi

    50 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    13 Mayıs 2013 tarihinde eklendi
    polisiye filmleri çok seven ve takip eden biri değilim, filmin sonunu veya katili tahmin etme konusunda da başarılı olduğum söylenemez ama bu filmin sonunu yarısından itibaren tahmin ettim bu yüzden filmin ilk yarısı daha iyi geldi bana. çekimleri, oyunculukları, ülke şartlarına göre güzel bir polisiye/gerilim. izlemenizi tavsiye ederim.
    Amir Han
    Amir Han

    Takipçi 452 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    17 Ocak 2013 tarihinde eklendi
    Filme dair tek düşüncem "dağ fare doğurdu". Yavuz Turgul gibi dev bir senaristten ilköğretim çağındaki bir bireyden çıkma diyebileceğim vasat bir senaryo çıkmış. Daha lebe gerek kalmadan leblebiyi anlıyoruz. Kurgu bu kadar basit, senaryo bu kadar sığ olabilirmi? Demek ki olabiliyormuş. Şener Şen gibi bir oyuncuyu bile kendi basit senaryosunun kurbanı yaptı sözde onun üzerine yazılmış. Şener Şen "avcı" rolü ile o kadar karikatürize oldu ki üzülmemek elde değil. Filmin iyi yönleri yokmu tabii ki var. Bir filme 4 milyon dolar kaynak ayırırsan tabii ki bir şeyler iyi olacak. Örneğin kadro çok iyi, görüntü yönetmeni iyi iş çıkarmış ve müzikler özelliklede Cem Yılmaz'ın seslendirdiği "Hayde" kısmı harikaydı. Ama filmi film olmaktan çıkaran yegane unsur senaryo. Tabii ki Yavuz Turgul'dan "Akıl Oyunları" gibi mantıksal öğelerle bezeli bir yapım beklemiyoruz ama biz izleyicilerde karagöz-hacivat izlemiyoruz. Biz izleyicilerin IQ oranını ortalamaya vurduğumuzda en azından ikisinin ortası mantıklı bir polisiye kurgusuyla donatılmış bir senaryo ile çekilmiş bizi salak yerine koymayan bir film beklemek en doğal hakkımız. Ha izlenmezmi izlenir ama büyük bir beklenti ile değil.
    healer28
    healer28

    Takipçi 3 değerlendirmeler Takip Et!

    0,5
    14 Ekim 2012 tarihinde eklendi
    şu türk yönetmenlerinin izleyiciyi geri zekalı yerine koyup final sahnesinde herşeyi tekrar gözümüze sokma gayretini anlamış değilim.Resmen panaoid bunlar.
    light
    light

    10 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    15 Kasım 2011 tarihinde eklendi
    Film güzel. İzlemeye değer. Aşırı bir beklentiye girmeyin.Fakat izlediğiniz zaman iyi ki izlemişim diyeceksiniz.
    TurK-B3Y
    TurK-B3Y

    2 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    26 Ekim 2011 tarihinde eklendi
    Kaliteli. Hem Senaryosu hem oyuncu kadrosuyla muhteşem bir film.
    burak g.
    burak g.

    2 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    2 Ağustos 2011 tarihinde eklendi
    şu an izledim gerçekten güzel film, cem yılmaz ve şener şen gerçekten büyük oyuncu
    turan
    turan

    Takipçi 129 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    30 Temmuz 2011 tarihinde eklendi
    Bu kadar güzel oyuncu yönetmen biraraya gelirde kötü bir film çikarmi:) Ama tek eksik biraz daha aksiyon bekledik filmde belki son 15 dk olsaydi ismine yarasirdi. Çetin Tekindor ile Sener Seni izlemek ayni sahnede mükemmel....
    Ece Soysal
    Ece Soysal

    Takipçi 17 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    9 Temmuz 2011 tarihinde eklendi
    Bütün senaryo başından sonuna belli olan .. bayağı geçen bir film. Beklentilerimin üstünde bir film beklerken hayal kırıklığına uğradım.
    Cenk P.
    Cenk P.

    16 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    5 Temmuz 2011 tarihinde eklendi
    gereksiz yere uzundu. en iyi oyuncu Çetin Tekindor'du. Şener Şen'in Eşkiya'da ve Kabadayı'daki rolleri sebebiyle benzer bir rol verilmiş ama başarılı olunamamıştır. Türkiye'nin en iyi oyuncularından Şener Şen'e bir daha bu tarz bir rolün verilmemesi ümidiyle...
    Engin Yüksel
    Engin Yüksel

    Takipçi 1.458 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    29 Temmuz 2012 tarihinde eklendi
    filmde sık sık bakış açınızı değiştirin dese de izlerken bakış açınızı asla değiştirtmeyecek bir film.yani izlerken bir an olsun bakışınızı ekrandan ayıramayacaksınız.mutlaka izleyin. 9/10
    LosGalactico
    LosGalactico

    7 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    16 Haziran 2011 tarihinde eklendi
    Zaten kadrodan belli filmin kalitesi. Bir cumartesi gecenizi bu filme ayırın ve sadece oturup izleyin. Tek kelimeyle muhtesem, artık biz de polisiye filmi yapabilecegiz galiba diye dusunuyorum.
    burak-6503
    burak-6503

    4 değerlendirmeler Takip Et!

    1,0
    11 Haziran 2011 tarihinde eklendi
    Çok abartıldığını düşündüğüm bir film.. Film hakkında genel kanaat benim düşündüğüm gibi ama nasıl bu puanı almış bilemiyorum..8 puanı haketmiyor...
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top