Genel olarak Kore ve Japon gizem/korku/gerilim tarzında filmler aynı matıkta işliyor bence çok az farklıklar dışında (dil, Japon filmlerinin daha çok Hollywood’da alıcı bulması, Kore yapımı filmlerin Japon filmlerine nazaran biraz daha karmaşık olması)farkları yok. Her iki ülkeden bu alanda çok başarılı filmler çıktı bugüne kadar. Ancak, ben Kabir Hikayelerini maalesef ayrı kefeye koyacağım, şu ana kadar izlediğim en kötü en sıkıcı uzak doğu film diyebilim. Resmen (Kabir) azabı çektim filmi izlerken.
Merhaba, Son derece sıkıcı bir film.Konusunu dahi anlayabilmiş değilim.Sanırım konu olarak az buçuk Kırılgan dan esinlenmişler ama yine de film izlemeye değmez. Saygılar...
Korkutucu olduğu kadar dramatik de bir filmdi.Bu senenin en çarpıcı korku filmi diyebilirim. Hollywood tarzı sabun köpüğü filmlerden hoşlananlar zor anlar geçirebilir zira girift hikayeler vardı. Yaşattığı görsel ve duysal zevk de cabası... Salonda gülüşen bayram çocukları da olmasa kalp krizi geçirebilirdim, çok korkutucuydu. Seyircinin saygısızlığına ve sinema salonunun(Beyoğlu Pera)ufaklığına rağmen hayran kaldım. Özellikle güney kore korku sineması sevenler kaçırmasın.
Bu ve benzeri filmleri standard normlarda izleyip pervasızca eleştirmek pek doğru deil zira çoğu güney kore korku filmi gibi ağır temposu ve bazılarına göre gereksiz(ama bazılarına göre de hem tansiyonu hem de derinliği arttıran) duraklamalarıyla, adapte olması biraz güç uzakdoğu mimikleriyle ve belli imajları çok fazla tekrar etmesiyle antipati toplaması çok muhtemel..ama güney kore sinemasından elit birkaç örnek izleyip az biraz altyapı oluşturunca bu sinemanın ortalama örneklerinde de dikkat çekici güzelliklere rastlıyabiliyo insan...kabir hikayeleri ortalama bi uzakdoğu korku filmi ama vasatın çok üzerinde başka bi çok örneği göz önüne alırsak.atmosfer açısından eksiği yok fazlası var, yeterince tedirgin edici ve doyurucu sayılabilicek bi hikaye eşliğinde türün sevenlerini çok rahat tatmin edebilicek bi film...
sevmeyeni veya hem ağır tempoya,hem de uzak doğululara ifrit olanı uzak dursun ama bu sinemaya az da olsa ilgi duyan herkesin göz atması gereken bi film..ne de olsa böyle filmleri sinemada izleme şansına çok fazla sahip olamıyoruz...
Başta sıkıcı olduğunu düşündüğüm ama sabırla izlemeye devam ettikçe hem duygusal hemde dramatik bulduğum Aşk ,Sevgi ve kaybedilen Sevgiliye (eş'e) duyulan özlemi anlatan bir film...
"Özellikle Uzak doğu Sineması, bu tür gerilim ve korku filmlerinde ses efektini muhteşem kullanıyor. Ne bizim korku filmi yapacağım diye yola çıkıp komedi filmi çeken korku yönetmenlerimiz gibi gürültü kirliliği yapıyorlar ne de Hollywood'un gerçeklikten koparan abartılı 'pad' dünyasına saplanıyorlar. Yudum yudum bir gerilim; bir saatin kurulan zembereği gibi. Tabii finalde aniden boşalan bir zemberek"
Filmin alt yazılı olması biraz sıkıcı olmasına sebep olabilir ama güzeldi bence. Korkutucu yanları var ama.Korkudan cok duygusallığa yer verilmiş sanki...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.