Hesabım
    Kabir Hikayeleri
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,5
    Geçer
    Kabir Hikayeleri

    Klişelere Devam...

    Yazar: Ali Ercivan

    Uzak Doğu ve korku sineması. Bu, sıkıntı veren bir klişeye dönüşeli çok oldu. Korkutucu genç kızlar, titrek florasan veya ampul ışığında hastane koridorları, her hayaletin olduğu yerde biriken karanlık sular. Üç adet Alacakaranlık Öyküsü'nü tek bir karakter aracılığıyla birleştirmiş izlenimi uyandıran Kabir Hikayeleri (Epitaph), tüm bu klişeleri uygulayan Kore yapımı yepyeni bir korku filmi.

    Artık yaşlanmış ve yıllar içinde sevdiği kadınları hep kaybetmiş bir adamın, uzun yıllar önce İkinci Dünya Savaşı döneminde çalıştığı hastanedeki günlerini hatırlaması ile giriyoruz öykünün içine. Birkaç günlük süre içerisinde yaşanan dehşet verici olayları ve sonuçlarını, alıştığımız bir üslup ile perdeye taşıyor yönetmen. O günlerde gerçekleşmiş Pearl Harbor baskınının etkilerini yaşayan bir coğrafyada cereyan ettiği belirtilmesine rağmen, dönemin herhangi siyasal veya toplumsal bir yorumuna yer vermiyor film.

    Kronolojik olmayan kurgusuyla, öyküleri bize parça parça sunan ve bu sayede birkaç kez seyirciyi şaşırtmayı hedefleyen bir film Kabir Hikayeleri. Ama gelin görün ki şaşıramıyoruz. Çünkü oldukça ağır bir tempo ve hiç görsel olmayan bir sinema diliyle açılan, ardı ardına uzun diyalog sahneleriyle bize karakterlerini tanıtan film çok kısa sürede ilgimizi kaybediyor. İlk yarısını atlatırsanız, daha seri ve hareketli bir filme dönüşüyor gerçi ama oraya gelene kadar umursamayı çoktan bırakmış olmanız olası.

    Fonetik açısından bize oldukça yabancı olan Uzakdoğu dillerindeki oyunculukları değerlendirmek her zaman kolay değil. Fakat Kabir Hikayeleri, dil engeline rağmen oyunculukların genel başarısızlığını fark etmekte de zorlanmayacağınız bir film.

    Bütün bunlara rağmen, korku sinemasına ve sürprizli finallere karşı her zaman zaafı bulunan bir seyircimiz olduğu düşünülürse (ve o sürprizlerden bolca var bu filmin üç öyküsünde de), Kabir Hikayeleri'nin ülkemizde pekala belli bir müşterisi olacağını varsayabiliriz. Sadece ne o coğrafyaya, ne de bu türe ait üst düzey örneklerden biri olduğunu söylememiz mümkün değil.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top