Mihail Şolohov’un Nobel ödüllü romanından çekilen 'Durgun Akardı Don', Ekim devriminin çarpıcı bir uyarlaması ve tarihin fırtınalı bir döneminde iki aşığın içten hikayesi. Dünyada 'Rusların Rüzgar Gibi Geçti’si' olarak bilinen 1957 yapımı film, 1960’da Amerika’da gösterime gireceği zaman dağıtım şirketi tarafından ağır bir sansüre uğramıştı.
Don Nehri vadisinin ormanlık tepelerinde, öfkeli ve zalim bir Kazak genci olan Grigori, arkadaşının karısı Aksiniya’ya aşık olur. Kazak köy hayatının güzelliği ve Birinci Dünya Savaşı’yla Bolşevik Devrimi’nin karmaşası, bu aşk hikayesine trajik olduğu kadar da gerçekçi bir zemin oluşturur. Aldatma ve utancın baskısı altındaki aşıklar, eski düzenin lanetleriyle ve yeni dönemin tehlikeleriyle savaşmak zorundadır.
Bir buçuk yıl süren çekimlerin ardından, yönetmen Gerasimov 60 saatlik filmden insan tutkularını sergilemekte de, Birinci Dünya Savaşı’nı, St. Petersburg’daki Kış Sarayı’nın basılmasını, Kızıl Ordu’nun denize doğru acımasızca ilerleyişini yeniden oluşturmakta da çok başarılı olmuştur.
Bu filmi sevdiyseniz, şunlar da ilginizi çekebilir: : Yılın en iyi filmleri 1957, En iyi film: Dram, {Genre} türündeki en iyi filmler : 1957.