Hesabım
    Yanlış Zaman Yolcuları
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,5
    Geçer
    Yanlış Zaman Yolcuları

    Bu Filmdeki Yolculuk...

    Yazar: Bige Akdeniz

    Genç bir ekibin kararlı tavrı ile gerçekleşmiş bağımsız bir yapım girdi vizyona. Sessiz sedasız bir şekilde yerini aldı diğer filmlerin yanında.

    Eleştirime ufak bir önsöz ile başlamak istiyorum. Ufak bir demeç olarak da nitelendirebilirsiniz. Türkiye'deki sinema adına, herhangi bir bağımsız girişimin takdir edilmesi gerekiyor. Film yapmanın zorlu süreçlerini atlatacak ve sona ulaşacak kadar azmi gösteren bir anlayıştan doğan ürün iyi bir şekilde değerlendirilmeli...

    Sadece film üzerine düşünen ve yazı yazan kişilerin bunun sorumluluğunu üstlenmesi yeterli değil. Filmi yapan kişilerin de aldıkları yapıcı eleştirileri değerlendirme sorumlulukları var. Türkiye'de ise bu konuda, yani filmi yapanlar ve filmi değerlendirenler arasında yapıcı bir platform oluşamadığını görüyoruz.

    Genel olarak film yapanların, film yapmanın zahmetine girmeyenlere tepki göstermesi çok doğal. Onlar uzun ve acılı bir süreç ile uğraşıyor, biz ise aynı eşitlikte bir emek göstermeden yazımızı hazırlıyoruz. Ancak, Türkiye'deki sinema endüstrisinin gelişimi, yeni yönetmenlerin kendilerine yapıcı bir gözle bakmaları ve yeni filmler için yenilenmeleri için, sağlıklı bir eleştirmen/akademisyen ve yönetmen ilişkisinin oluşması gerekiyor. Her iki tarafın da birbirlerine önyargısız yaklaşması ise çok önemli. Öte yandan, sadece yönetmenler değil film yazarları ve akademisyenleri de eleştirilmeli. Film adına birşeyler söyleme konusunda ne kadar yetkin oldukları açısından...

    Beyazperde yazar kadrosu da genç ve bağımsız yazarlardan oluşuyor. Özellikle Türk filmlerini eleştirirken bahsettiğim sorumluluğu taşıdığımızı ve kendimizi geliştirmek adına eleştirilere açık olduğumuzu tüm okuyucularımıza bildirmek istedim. Hazır vizyonda yerli yapımlar canlanırken sizlerin dikkatine...

    Eleştirime gelince. Yanlış Zaman Yolcuları küçük bütçeli bağımsız bir yapım, ama bunun tersine her açıdan iddialı bir yapım. Özellikle bir ilk film olarak... Senaryosu ile, anlatım dili ve teknik yeterliliği ile her açıdan sınırları zorlayan bir yapım. Bir romanda geçen olaylar ile bugünkü yaşam, geçmiş yaşam ve rüyaların birbirinin içine geçtiği komplike bir zamansal anlatımı var.

    Bu zamanlara paralel olarak filmin anlatım ve teknik dili de değişiyor. Yönetmenin bunu amaçladığı açıkça görülüyor, yani bu türden değişimleri hissedebiliyoruz: kamera kullanımında, müzik kullanımında ve oyuncu performanslarında.

    Etkili kullanıldığında çok güzel bir yapımı ortaya çıkarabilecek bir fikir. Ancak ne yazık ki Yanlış Zaman Yolcuları'nın başlangıç misyonu ortaya başarılı bir film çıkartmıyor. Her ne kadar gösterilen gayret takdir edilecek boyutta olsa da, uzun metrajlı bir öğrenci filmi havasından kurtulamıyor. Tam kıvamına gelmemiş gibi duruyor. Ekrana yansıtılmış birçok öge havada kalıyor. Filmin estetik dilinden, oyunculuğa kadar her şey bu film ile ulaşılmak istenilene bir boy küçük kalıyor.

    Öncelikle değişik zamanlar arasında akmak isteyen filmlerin belirgin bir akıcılığa sahip olmasını beklersiniz. Ancak bu filmde birbirinden kopuk bölümler izliyormuşsunuz gibi geliyor. Yani birbiri ile ilişkilendirilmelerini yeterli kılacak güçlü bir genel vizyonu arkasına alamamış farklı bölümler, göze batıyor.

    Her bir zaman dilimini farklı yapmak adına filmin genel etkileyiciliğinden çalınmış. Her ne kadar bu fark için kullanılan bazı unsurlar çekici olsa da, yönetmenin bu çekiciliğe kendini çok fazla kaptırdığı görülüyor. Fazla bir anlamlandırma ihtiyacı, filmin izleyenlerini yoracak türden. Örneğin aşırı bir sembol kullanımı var. Bu türden bir anlatım, özellikle genç bir oyuncu kadrosu ve genç bir yönetmeni olan filme aşırı ağır kaçan bir film atmosferini oluşturuyor.

    Sembolik anlatım açısından hafifletilmiş ve genç bir yazarı anlatan film olması açısından da daha fazla gençlere hitap edebilecek referansları olmasını tercih ederdim. Her ne kadar bir "femme fatale" ya da bir "Lolita" olarak çizilen Aslı karakteri sayesinde film biraz nefes alsa da, yeterli gelmiyor.

    Aşırı anlamlandırmadan payını alan diğer bir yön de filmin diyalogları. Çok klişe söylemler ve iyi bir oyunculuk ile altı doldurulmamış büyük laflar çok antipatik bir hava yaratıyor. Karakterlerin inandırıcılığından eksiltiyor. Oyunculuğa gelince, filmin en zayıf noktasının bu olduğu söylenebilir. Bu kadar iddialı bir filmi, çok deneyimli oyuncular sürükleyebilir ancak. Ne yazık ki bu oyuncular bunun için yeterli değiller. Özellikle filmin ana kahramanını canlandıran Murat Onur birçok farklı zamana göre kılık değiştirmekte zorlanıyor.

    Oyuncuları daha da yetersiz bir şekilde gösteren ise yönetmenin kendisi. Bu kadar farklı anlamı ve psikolojik değerlendirmeyi barındırmaya çalışan filmde basit mizansenler güme gidiyor. İki kişi arasında geçen bir konuşmanın olabildiğince inandırıcılıktan uzak, yapay bir şekilde tasarlanması oyuncuların daha da dezavantajına çalışıyor.

    Yanlış Zamanlar Yolculuğu birçok yanlış ve yetersizlik barındıran bir film. Derin nitelikli bir film çıkarma arzusu bence filmi sabote etmiş. Bir yönetmen olarak bir zanaatkar yerine bir sanatçı olmanın o kadar kolay olmadığını Türk Sineması'ndan birçok örnek sayesinde biliyoruz. Üstelik daha çok modernist dönemde kalmış soyut sinema anlayışının günümüz izleyicisine pek çekici gelmediğini de biliyoruz.

    Nuri Bilge Ceylan ve Zeki Demirkubuz gibi yönetmenler olabildiğince minimalist bir sinema ile kendilerini ifade ettiler, çünkü öncelikle oldukça düşük bütçeleri vardı. Ve bağımsız sinemacılar olarak yapımlarını ve söylemlerini bu bütçeye paralel olarak alçakgönüllü tuttular. Özellikle Türkiye'de bağımsız film yapan kişilerin bu örnekleri göz önünde bulundurması gerek.

    Ancak tüm bu değerlendirmeleri bir yana bırakırsak, Aren Perdeci'nin Türk Sineması'na farklı bir renk getirebileceğini inanıyorum. Diğer genç sinemacılara göre o'nu farklı buldum. Kamera arkasında, alışık olduğumuzun dışında dünyalar ve karakterler sunabilecek bir yönetmenin varlığı hissediliyor. Ve bu açıdan Yanlış Zamanlar Yolculuğu, benim için tanımadığım bir ülkede, hiç tanışmadığım insanlar ile dolaşıyorum hissini verdi. Bakalım ileride bu farklılık arzuladığı başarıya ulaşabilecek mi?

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top