Vera’nın Şöförü - Beyazperde.com eleştirisi : Vera’nın Şoförü

Bu hafta İstanbul ve Ankara'da birkaç sinemada vizyona giren Vera'nın Şoförü, Oscar Adayı Hırsız'ın (Vor) Rus asıllı yönetmeni Pavel Chukhray'ın yazıp yönettiği 2004 yapımı bir Rus filmi. Sadece birkaç sinemada vizyona girmesinden de anlaşılacağı gibi, Vera'nın Şoförü ülkemizde vizyon filmi olarak görülecek türde bir yapım değil. Filmin bütününün genel başarısı yanısıra fimin afişinde yazılan 'sıradışı bir aşk hikayesi' vaadi, tipik vizyon izleyicisini tatmin etmeyecektir. Burada babanın kızına, bir adamın başkasının çocuğuna duyduğu sevgiyi bir kenara bırakırsak; bir KGB generalinin güzeller güzeli ama topal ve hamile kızı ile bir şöför (onbaşı) ve evin hizmetçisi arasında geçenler bulanık çizgilerle çizilmiş.

Ama bunun ötesinde film, 1962 yılında Sovyetler Rusyası'nda geçiyor ve Kırım'ın tüm güzelliği filmin büyük bir kısmında arka planı oluşturup zaman zaman başrole yükseliyor. Bunu yanısıra kostümler ve dekorasyon da dönemi tüm gerçekçiliğiyle yansıtıyor. Filmin çoğunluğunda duyduğumuz -bizim neslimizin de bildiği- Amerikan ve İtalyan şarkılarsa anlattığı dönemin ruhuna ruh kattığı gibi, çoğunluğumuzun duymaya alışkın olmadığı yoldaş Rus şarkılar yerine yer verildiğinden filmi bize yabancılaştırmıyor.

Fim sınıf farklılıklarının ortaya konduğu Vera ve şöför Viktor'un ilişkisi merkezli ilerlerken, Sovyetler'in sınıfsız toplum anlayışının açıklarını askeri sistemin içinde dahi görüyoruz. Askeri görevini yapan yetim bir gencin şu an yaşadığı koşulun daha önce yaşadığı yoksullukla karşılaştırıldığında 'ferah' olarak değerlendirilirken, Vera onu başlarda 'hizmetçisi' olarak kabul edip tanıtmaktadır.

Filmde Vera'nın babası General Serov'un askeri kimliği üzerinden yaşananlar ise filmin 'hissedilir' gerilim ayağını oluşturuluyor. Yok edilmeye çalışılan generalin bulunduğu karmaşayı film boyunca adım adım izliyoruz. Bu noktada generalin askeri olarak görev yapan Viktor'un askerlikte yükselmek için mi Vera'yla olduğu ve generalin kuyusu kazılmaya çalışılırken Viktor'un hangi safta yer alacağını belirlerken aşkını nereye koyduğu soruları da -evin hizmetçisiyle olan ilişkisi de işin içine girince- bizlerin yorumuna bırakılıyor.

Sonuç olarak Rus Sineması meraklıların kaçırmaması gerektiği Vera'nın Şöförü, sözünü ettiğim açılardan sıradışı denebilecek bir aşk hikayesini çok iyi bir sinematografik kurgu ve oyunculukla izlemek isteyenlere de tavsiye edilir.