Sabotage filmini izleyenler bunu neden izlediğini bilir. Arnold Schwarzenegger, Sam Worthington, Terence Howard, Olivia Williams, Mirreile Enos, Josh Holloway gibi ünlü isimlerin başrolde olması ve normal ile red band fragmanlardan anlaşılacağına göre aksiyon dozunun yüksek oluşu. Peki ya konu?
Sabotage, David Ayer’in End Of Watch filminden sonra yönettiği ikinci film. End Of Watch genele göre başarılıydı, (aslında o film iyi değildi, yine 1.5 vermiştim) böylece 35 milyon gibi bir bütçe ile Sabotage ortaya çıktı. Sabotage filminde uyuşturucu ile mücadele eden 1. sınıf bir DEA ekibi yer alıyor. İlk operasyonda 10 milyonu ele geçirirler fakat paranın yok olduğunu fark ederler. Gerisi cinayetler ve sadece 3-5 dakika süren kanlı aksiyon.
Kanlı aksiyon demişken, bu film bence yaş sınırına rağmen (+15) bu yılın en kanlı 10 filmi içine kolaylıkla girer. Belki de Testere serisinden (yaş sınırı +18’di) daha da kanlı olabilir. İşkence sahneleri, adamların kafasının kopması, eritilmesi, parçalanması, tavana çivilenmesi, headshot olan bir sürü vuruşlar ve yumruklu dövüş. Ki tüm bu sahneleri ve diğer şeyleri de toplarsak sadece 10-15 dakikaya tekamül etmesi ne kadar komik değil mi?
Aslında konu son derece klişe, son zamanlardaki Hollywood filmlerinin konu bulmakta aciz olduğunu yavaş yavaş anlıyoruz. Bu kaçıncı artık? Yok bana paramı vermediler ben de bunlara kalkıştım, karın ve oğlun elimizde eğer paranı getirmezsen ölecekler gibi bir sürü klişe laflar mevcut. Hatta ve hatta filmin kendisi bir klişeden ibaret olduğu için sadece aksiyonu bekliyoruz. O sahnelerin de tatmin etmesi tartışılacak bir konu.
Oyunculuklar ise çok yapmacıktı, özellikle de bu filmin en kötü oyuncuları Olivia Williams ve Mirreile Enos’du. Hadi diğerleri bildiğini yapıyor, kaslı, artist bir biçimde duruyorlar, adamları vuruyorlar ve havalı sözler söylüyor diyelim. Tamam da bu ikisine ne oluyor?
Olivia’yı bu filmde ilk defa izledim ve karakterini canlandırışı gerçekten berbattı. O hikayeye girdiği zaman tempo düşüyor. Senaryo ile neredeyse alakasız laflar ile idare etmeye çalışmış. Mirreile’yi ise ben World War Z ile tanıdım. Oyunculuğu gayet başarılı ve birazcık da tempoluydu. Bu filmde ise yine bir temposu var fakat bu sefer oyunculuk seviyesi daha minimum düzeyde. Kendisi de bu filmde iyice solgunlaşmış, çok bariz. Hiç olmazsa o fena değil de, ben aslında onu değil, karakterini saçma buldum. Tüm karakterler de öyle.
Sonuç olarak yönetmen David Ayer’den başarısız bir iş daha ortaya çıkmış. E, senaryo kalitesiz olunca, oyunculuğun da kalitesiz olduğunu bu filmde fark edebiliyoruz. Eğer Testere tarzı filmleri seviyorsanız sadece aksiyon sahnelerine bakın, geçin. Arnold’ın hatırına izlemek isterseniz hava hoş. Fakat beklentiniz hiç olmasın, film tam bir hayal kırıklığı. 1.5/5