Senna
Yazar: Murat Tolga ŞenAyrton Senna. 34 yıllık hayatına bir sürü rekor sığdırmış, yakışıklılığı, mütevazılıği, bayrak sevgisi ve tanrı inancı ile ulusunun kahramanı haline gelmiş Formula 1 efsanesi. Yönetmen Asıf Kapadia'nın, Senna'nın kısa ama erdemli hayatına odaklandığı belgesel film, Facebook üzerinde örgütlenen hayranlarının uzun süren çabasının sonucu olarak kısıtlı sayıda salonda da olsa ülkemizde gösterime girdi.
Senna, Formula 1 hayranları için büyük, belki de en büyük isim. Fakat tam bir yarış pilotu olmasına ve kazanmaya adanmışlığına rağmen Senna'yı mitleştiren daha fazlası. Lüks yatlarda, pahalı şampanya kadehleri tokuşturan diğerleri yerine Senna kurduğu vakıfla özellikle çocuklara yardım ediyor, gördüğü herkesle tokalaşıyor, konuşuyor. İnsanlara sürekli gülümsüyor, onlarla ilgileniyor ve kazandığı her yarışta Brezilya bayrağı ile zafer turları atarak, kötü yönetimden kaynaklı sorunlarla ve fakirlikle boğuşan Brezilya halkını gururlandırıyor.
1992 Belçika GP'si sıralama turlarında çok ciddi bir kaza yapan ve aracı paramparça olan Erik Comas'ın yanından geçip gitmek ve kendi derecesini sağlama almak yerine, aracını durdurup, hayatını riske ederek Comas'ın yardımına koşarak onu hurda haline gelen araçtan çıkaracak kadar da insancıl.
Babasının, küçük yaşta onun içindeki heyecanı görerek desteklediği Karting sayesinde kart tipi sürücülüğü Formula'ya getiren ve yarışlara yeniden heyecan kazandıran kişi olarak tarihe geçen, özellikle yağmurlu havalardaki saldırgan sürüşü nedeniyle "Rainman/Yağmur Adam" olarak da bilinen Senna "Brezilya'dan çıkan çok az iyi şeyden biri" olarak tanınıyor.
Yönetmen Asıf Kapadia Senna'nın hayatını belgeleştirirken klasik belgesel tarzı yerine dramatik yanı güçlendiren bir hikaye anlatımına yönelmiş. 80'lerde iyice hayatımıza girmiş video kameralar yüzünden Senna gibi popüler bir ikondan kalan epey bir video materyal olduğu için de yönetmenin işi çok zor olmamış. İzlediğimiz şey, kişilerin kendi hayatını oynadığı bir film sanki. Özellikle yarış anlarında yükselen dramanın, o ana yakışan bir müzik çalışması ile beslenerek sağladığı duygusallık çok güçlü. Belge görüntüler ve tanıkların anılarının derlendiği yapımın Alain Prost gibi bir "kötü adam"ı bile var. Senna - Prost rekabetini merkeze oturtan Kapadia, Prost ve onun arkasındaki FIA'ya karşı Senna'nın verdiği savaşı aktarırken neredeyse bir tür "Rocky" öyküsüne imza atıyor.
Belgeselin finaline doğru, Senna'nın 305 Km hızla duvara çarptığı hayatını kaybettiği 1994 Imola GP'sinden hemen sonra, ulusun kahramanının cenaze törenini seyretmek sadece Senna ya da Formula hayranlarının değil herkesin gözünü yaşartacak cinsten. Özellikle cenazeye katılanların yüzündeki hüznü gösterirken onların Senna ile yaşadıkları neşeli anlara yapılan anlık geri dönüşler dramatik etkiyi katlarca arttırıyor. Bu kısımda Senna ile Prost arasındaki rekabet, büyük ama asil düşmanın ölümüne gösterilen bir saygıyla bir tür Rocky - Apollo dostluğuna yol açıyor. Alain Prost'un şu anda Senna'nın kız kardeşinin kurduğu vakıfta yönetici olması da bunu doğruluyor.
Senna, çok güçlü bir belgesel. Belgesel izlemekten hoşlanmayanları dahi cezbedecek güçlü ve tempolu bir hikaye anlatımını tutturarak bu muhteşem insanın kısa hayatına ışık tutuyor. Sadece 15 kopya ile gösterilmesine rağmen kaçırılmamalı. Çoğu zaman izlediğiniz şeyin bir biyografik belgesel olduğunu unutup erdemli bir eski çağ şövalyesininin devlere meydan okuyuşunu görecek ve heyecanlanacaksınız.
Twitter: murattolga / murattolga@gmail.com