Hesabım
    Yukarıdaki Tehlike
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    1,5
    Kötü
    Yukarıdaki Tehlike

    Yukarıdaki Tehlike

    Yazar: Ayşegül Kesirli

    Strause Kardeşler’in ilk uzun metraj filmi Yukarıdaki Tehlike, 90’lı yıllarda popüler olmuş, ancak yaşları ilerledikçe kariyerleri kontrolden çıkmış oyuncuların geçit töreni niteliğinde. Filmin başrolünde yer alan Eric Balfour, 90’lı yıllardan bu yana geçimini televizyon dizilerinde bir görünüp, bir kaybolarak sağlayan ortalama bir aktör. 'Yukarıdaki Tehlike'nin diğer erkek oyuncusu Donald Faison ise son dokuz yıldır 'Scrubs' dizisi dışında başka hiçbir yapımda kayda değer bir performans sergileyememiş bir isim. Brittany Daniel ise filmin karşımıza çıkardığı en sürpriz isim belki de. 90’lı yıllarda ülkemizde 'Tatlı İkizler' adıyla yayınlanan 'Sweet Valley High' dizisinde fettan ikiz kardeş olarak izlediğimiz Brittany Daniel, sinema ve televizyon camiasının ışık hızıyla değişim geçirdiği bugünlerde gerçekten de tarihi eser niteliğinde bir aktris. 'Yukarıdaki Tehlike'de rol alan Scottie Thompson ve David Zayas gibi diğer isimler de çoğunlukla televizyon dizilerinden gözümüzün aşina olduğu oyuncular.'Yukarıdaki Tehlike'nin farklı bilimkurgu filmlerinin bir sentezi niteliğindeki mantık hatalarıyla dolu senaryosunu bir kenara bırakırsak en büyük problemi de televizyon dizilerinden ve tarihin tozlu sayfalarından devşirme oyuncu tercihleri sanırım.

    Filmin oyuncu tercihlerini bir handikapa çeviren en önemli etmen ise kadroda yer alan tüm isimlerin, Amerikan dizilerinin oyuncuları uzun repliklere, uzun sahnelere boğmayan, kısa ve sık planlarla donatılmış üslubunu benimsemiş olmaları. Televizyon dünyasının çabuk tüketilip, hızlı unutulan temposuna alışık kadronun, bir sinema filminin devamlılık, istikrar ve tutarlılıktan beslenen yapısına bir anda uyum sağlamaları oldukça zor. Bununla birlikte, uzun zamandır benzer dizilerde aynı tip karakterleri canlandırmaya alışmış oyuncuların, bir sinema filminde aniden televizyon dizilerinde imza niyetine kullandıkları yüz mimiklerinden ve jestlerden vazgeçmeleri de bir hayli güç. Dolayısıyla, film süresince birbirlerini olumlu yönde motive etmeyi de başaramayan oyuncuların, kelimelere dökülemeyecek derecede klişe ve üçüncü sınıf performanslar sergilemelerinde şaşılacak bir şey de yok.

    Diğer yandan, bir felaket senaryosunu beyazperdeye aktaran 'Yukarıdaki Tehlike'nin konusunun ve gidişatının da son derece klişe ve orijinallikten olması filmin kendi içinde tutarlı bir bütüne hizmet etmesini mümkün kılıyor aslında. Bu durum Roland Emmerich’i kıskandıracak düzeyde bayağı bir anlatı, birbirinden bağımsız ilerleyen ve hiçbir sonuca bağlanmayan yan öyküler, gülünç diyaloglar ve insan aklına hakaret eden mantık hatalarıyla dolu 'Yukarıdaki Tehlike'nin bir an için bütün bunları bilinçli olarak tezgahladığını düşündürüyor. Buna bağlı olarak da insan Strause Kardeşler’in Paul Verhoeven’in 'Starship Troopers'ına benzer bir parodi dünyası yaratmayı amaçlayıp, amaçlamadığını sorgulamaya başlıyor.

    Bununla beraber, 'Yukarıdaki Tehlike'nin bir parodi olup, olmadığı tartışmasının filme gereğinden fazla anlam yüklemekten başka bir şey olmadığını fark etmek fazla zaman almıyor. Strause Kardeşler’in 'X-Men,' 'Fantastik Dörtlü,' 'Demir Adam' ve 'Avatar' dahil daha birçok filmde görsel efekt uzmanı olarak görev yapmış olmaları, 'Yukarıdaki Tehlike'nin bayağıyla zıt düşen tek güzel yanını, yani görsel efektlerini ön plana çıkarıyor. Tıpkı filmdeki karakterlerin uzaylıların yaydığı, hipnotize edici parlak ışığı tarif ettikleri gibi insan Strause Kardeşler’in imzasını taşıyan görsel efektlerin güzelliğine bakmaktan kendini alıkoyamıyor. Filmde uzay gemisinin sislerin içinden çıkıp, Los Angeles şehrinin gökyüzünü kapladığı sahne izleyenlere sinemanın metafizik bir yanı olduğu hissettirecek derecede güçlü ve aşkın. 'Yukarıdaki Tehlike'nin bu sahneyi izleyen bölümlerinde de özellikle gökyüzünde yüzüyormuş hissi veren uzaylı tasvirleri ile aynı başarı grafiğini koruduğu da bir gerçek.

    Gelgelelim, bütün bu görsel güzelliğin bile filmin yavan gidişatını, kadrosunda yer alan oyuncuların kötünün de kötüsü performanslarını ve senaryonun arkasında durduğu ahlak anlayışının ayrımcı tutumunu örtbas etmesi imkansız. Uzun lafın kısası, 'Yukarıdaki Tehlike,' filmin gidişatına ya da niteliğine önem vermeden sadece Strause Kardeşler’in görsel efektlerinin büyük perdede nasıl görkemli durduğuna bir göz atmak için izlenebilecek bir çalışma. Uzaylıların sadece Amerika Birleşik Devletleri’ni işgal ettikleri, daha doğuda ise ancak Londra’ya kadar uzandıkları bir başka felaket filmi olan 'Yukarıdaki Tehlike'nin bize yönlik tek mesajı ise rahat bir nefes almamız gerektiği; çünkü ne de olsa uzaylılar yine Amerikalıların peşinde.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top