Hesabım
    Lanetli Kan
    Ortalama puan
    3,3
    69 Puanlama
    Lanetli Kan hakkında görüşlerin ?

    9 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    3 Eleştiri
    3
    4 Eleştiri
    2
    2 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Everard B.
    Everard B.

    Takipçi 18 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    20 Şubat 2016 tarihinde eklendi
    Chan-wook filmlerine bayıldığım bir yönetmendir. Bu ilk İngilizce filmiyle de beni etkilemeyi başardı. Lanetli Kan'da önceki Chan-wook filmlerinde de kullandılan atmosferi ve elementleri görüyoruz ancak bu hikaye diğerlerine göre "duygusal" değil. Konu çok bağlı olan babasını kaybeden India (Wasikowska), buna çok fazla üzülmeyen annesi Evelyn (Kidman) ve aniden çıkagelen spoiler: katil
    Charlie "Amca" (Goode) etrafında dönüyor.

    Senaristini özellikle Prison Break izleyenler olarak tanıyoruz: Wentworth Miller. Miller filmin başlangıcını Hitchcock'un Shadow of a Doubt filmiyle çok benzeterek yapmış, aynı zamanda Bram Stoker'ın
    Dracula'sından etkilenmiş. Edebiyat bağlantılarıyla etkileyici ve güzel bir film ortaya çıkmış.

    Atmosfer, müzikler, senaryo çok iyi ancak başlı başına öne çıkan unsurlar yönetmenlik, oyunculuk ve sinematografi. Wasikowska ve Goode neredeyse mükemmel oynuyor (özellikle de Wasikowska; zaten Saturn, Empire, Fangoria Chainsaw gibi ödüllere aday gösterildi). Kidman bu ikiliye göre zayıf kalıyor. spoiler: İlgisiz anne olarak iyi ancak kırılganlığını ve kızgınlığını bakış ve mimikleriyle istismar ediyor. Merak ederken sizi gerebilen sayılı filmlerden biri. İzledikçe kendinize sorular soruyorsunuz: "India, Bayan McGarrick'in cesedini bodrum katındaki derin dondurucuda bulunca neden polisi aramadı?" gibisinden. Merak ederken, sorular sorarken filme bağlanıyorsunuz. Sonuyla sizi şaşırtıyor.


    Kısacası Lanetli Kan tuhaf, gerilim dolu, rahatsız edici derecede iyi bir film.

    spoiler: "Just as a flower does not choose its color, we are not responsible for what we have come to be. Only once you realize this do you become free, and to become adult is to become free." (Nasıl ki bir çiçek rengini seçemiyorsa, bizde olduğumuz kişiden sorumlu değiliz. Bunu fark ettiğinizde özgür olursunuz ve yetişkin olmak özgür olmaktır.) - India Stoker
    Demirtas
    Demirtas

    Takipçi 888 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    25 Nisan 2014 tarihinde eklendi
    Yer yer merak uyandıran bölümleri var. Çok iyi bir film mi ? Hayır ama türün meraklıları ilgiyle izleyecektir.
    Ilknur K
    Ilknur K

    Takipçi 1.240 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    14 Ocak 2014 tarihinde eklendi
    Filmde görsel sanata yer verilmiş. İzlerken çok da merak uyandıran bir akışı yok ama karakterler ve oyunculuk sizi hemen içine alıyor. Filmin sonu çok oldu bittiye getirilmiş sanki. Psiko-drama filmi olarak değerlendirirsek gayet başarılı olmuş.
    Fundalina Jolie
    Fundalina Jolie

    Takipçi 178 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    13 Aralık 2013 tarihinde eklendi
    ’un davetlisi olarak ön gösterimine katıldığım Stoker, yönetmenin ilk İngilizce filmi. Her sahnesi tablo gibi işlenmiş, zaman zaman temposu düşmesine rağmen merak duygusunu hep canlı tutan, kült olmaya aday…
    rudeonerudeone
    rudeonerudeone

    Takipçi 1.698 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    15 Eylül 2013 tarihinde eklendi
    Sadece karakterleri ve yaratılan atmosferi için bile tercih edilebilir. Bunun yanında sürükleyici hikayesi ve seyredenin "hoşuna giden" kamera hareketleri, yaratıcı çekim ve kurgu teknikleri de var. Wasikowska yer aldığı projeler ile çağımızın yükselen genç kadın oyuncuları arasındaki yerini git gide sağlamlaştırıyor. Kidman belki kendi kariyeri açısından çok büyük bir iz bırakmıyor ama filmi izledikten sonra Evelyn rolü için de onun yerine kimseyi düşünemiyorsunuz. Goode ise en az Wasikowksa kadar kilit bir rolde, kilit bir performans sergilemiş. India Stoker kendine has ve izleyenlerin bir süre unutamayacağı bir karakter. Rahatlıkla tercih edilebilecek, belki çok yeni şeyler sunmayan ama dediğim gibi başta atmosferi sayesinde göze girmeyi başarabilen bir yapım. Eğer izlediyseniz, Hitchcock'ın önemli eserlerinden "Shadow of a Doubt" aklınıza gelecek.
    Birkan K.
    Birkan K.

    Takipçi 51 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    22 Ekim 2013 tarihinde eklendi
    "Bizim kız aynı amcasına çekmiş. Aynı onun gibi psikopat." Diyerek konusunu özetleyebileceğim, yaratıcılarına ve oyuncu kadrosuna teker teker bakıldığında merak uyandıran. Ama bu öğelerin birleşiminde hüsran yaratan bir film Stoker (Lanetli Kan). Merak uyandıran derken, filmin yönetmeni Old Boy (İhtiyar Delikanlı)'dan tanıdığımız Güney Koreli Yönetmen Chan-wook Park. Ayrıca yönetmenin ilk Hollywood filmi olması Güney Kore'deki yaptığı başarılı işlerle karşılaştırma yapma açısından, filmin izlenmesi gerektiği dürtüsünü veriyor sinemaseverlere. Bir diğer ayrıntı ise Prison Break dizisinin başrol oyuncusu Wentworth Miller yani namı diğer Michael Scofield'in ilk senaryosu olması. Film böyle ilklerle ve ilk 40 dakikasıyla merak uyandırsa da senaryosu ile sınıfta kalıyor. Senaryoda çok fazla havada kalan durum var. Bu yüzden izleyicinin kafasında çok soru işareti ve ucu açık bırakılan ölüm sahneleri bulunuyor. Filmde verilmek istenen soğuk ve gerilim teması senaryodan çok, görüntü yönetmeninin başarısı ile bizlere geçiyor. Gerçekten görüntü yönetmeni filmin en başarılı yanı. Ayrıca filmin başındaki başlangıç sahnesinin sondaki süpriz ile bağdaştırılması ufak hoş bir ayrıntı olmuş.

    Filmde başrolleri, Matthew Goode, Mia Wasikowska ve Nicole Kidman paylaşıyor. Özellikle Mia Wasikowska içine kapanık ve kendini yeni tanımaya başlayan, içindeki kötüyü amcasınının hayatlarına girmesiyle yavaş yavaş orta çıkaran. Kötünün iyisi India karakterinin hakkını veriyor. Nicole Kidman ise isterik anne rolünde abartılı oyunculuğu ve botoks maduru mimiksiz suratıyla filmin eksi yanlarından biri oluyor.

    India (Mia Wasikowska) 18 yaşına adım atığı gün, babasının ölüm haberiyle sarsılmış, karamsar halini daha da şiddetlendirmiştir. Babasının cenazesinde hiç görmediği esrarengiz amcası (Matthew Goode) çıkagelir ve India'nın annesi Bayan Stoker (Nicole Kidman) ile samimi bir ilişki içerisine girer. India kendi çapında babasının yasını tutarken, annesi ile arasındaki mesafe Bayan Stoker'ın amcası ile arasındaki samimiyet nedeniyle ve babasının yasını tutmamasından mütevellit daha da açılır. Ama Amca Stoker'ın asıl hedefi yeğeni India'nın kalbini kazanmaktır. Ve bu amaç uğruna cinayet bile işlemeye başlamıştır.
    seyirci koltuğu
    seyirci koltuğu

    Takipçi 52 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    15 Haziran 2013 tarihinde eklendi
    Park Chan-wook sevenlerin hızlıca benimseyip keyif alacakları, başarılı oyuncu kadrosu ve kurgusuyla artı puanları fazlasıyla hak eden bir proje. Nicole Kidman adıyla öne çıksa da Mia Wasikowska'nın en başarılı performanısını sergilediği filmlerindendir. Senaryo ince ince işlenmiş. Heyecanı sonuna kadar ayakta tutuyor. Diyaloglara bile ihtiyaç duyulmayan etkileyici sahneleri var.
    Ogulcan B.
    Ogulcan B.

    Takipçi 236 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    27 Nisan 2013 tarihinde eklendi
    Fragmanını izlediğim zaman beni heyecanlandırmıştı özellikle yönetmenin Oldboy gibi bir klasiğin yönetmeni olunca da filme olan beklentim arttı peki film beklentilerimi karşıladı mı maalesef karşılayamadı.Öncelikle filmin kurgusu kötü olmuş,zaman zaman alakasız sahneler gösteriliyor fakat bu sahnelerin hatırladığım kadarıyla bir veya iki tanesi filme ilgili bağlantılı bunun nedeni kurgu dan mı senaryodan mı bilemem ayrıca filmin özellikle ilk yarısındaki kopukluklar filmi kötü etkilemiş göze hoş gelmeyen bir kurguya sahip konusu aslında dışarıdan bakıldığında sıradan gözükebilir fakat filmin sonlarına doğru çözülen düğüm sayesinde konunun sıradan olmadığı açığa çıkı izlerken film beni kendi dünyasına aldı yani beni kendi dünyamdan soyutladı diyebilirim ama filmde bir şeyler eksikti ne eksikti derseniz belki Nicole Kidman haricinde diğer baş karakterleri canlandıran oyuncuların donuklukları olabilir veya filmin sonu haricinde filmde doğru düzgün etkileyici bir müziğin olmayışı olabilir veya da filmin yeterince sağlam bir senaryosu olmamasından da olabilir ama film hakkında tek ve kesin olarak sahip olduğum bir düşünce varsa o da filmde bir şeylerin eksik kaldığı ve beni yeterince etkileyemediğn çok fazla olay,ekşın ve sürükleyicilik beklemeyin çünkü film biraz ağır işleyen sonunda çözülen düğüm beni bir bakıma şaşırttı ama India'nın babasının ölümüne neden olan kişi beni pek şaşırtmadı bu arada filmin son sahneleri ve son müzik gerçekten gü olarak beklentilerimin altında çıkan ortalama bir psikolojik film,sinemada izlenmez ama evde çok fazla beklentili bir şekilde olmadan izlenebilir.

    6/10
    Alp Turgut
    Alp Turgut

    Takipçi 39 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    24 Nisan 2013 tarihinde eklendi
    Alfred Hitchcock'un "Şüphenin Gölgesi" filmiyle benzerlikler taşıyan hikayesinden çok Park Chan-wook'un stiliyle öne çıkan "Stoker" (Lanetli Kan), Clint Mansell ve Emily Wells'in etkili müzikleriyle kült olma özelliği taşıyan genel olarak başarılı bir film. Yönetmenin "intikam" temasını sürdürmesine rağmen metafizik olaylarla etkisini yitiren filmin en önemli problemi ise karakterlerinin tekdüze olması. Eleştirim:
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top