Hesabım
    Ölüm Uykusu
    Ortalama puan
    3,5
    35 Puanlama
    Ölüm Uykusu hakkında görüşlerin ?

    8 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    2 Eleştiri
    3
    4 Eleştiri
    2
    1 Eleştiri
    1
    1 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    theyurdal
    theyurdal

    Takipçi 561 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    30 Ekim 2023 tarihinde eklendi
    Güzel sürükleyici ama sonu iyi bağlanmalıydı.
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.065 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    9 Aralık 2022 tarihinde eklendi
    Senaryosunu Alberto Marini'nin yazdığı ve yönetmen koltuğunda da, ciddi anlamdaki ilk çıkışını "[Rec]" (2007) ile yapmış olan Jaume Balagueró'nun oturmakta olduğu “Mientras duermes / Sleep Tight”; psikolojik bir gerilim olarak geliyor karşımıza...

    Gelin isterseniz, 5 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilerek; 23 Eylül 2011 tarihindeki dünya prömiyeri, ABD'deki Fantastic Fest'de yapılan ve brüt 8.7 milyon dolarlık hasılat rakamıyla da, talihsiz bir biçimde gişeye çakılmış olan bu filme biraz daha yakından bakalım...

    ***

    Film, teknik dahil sakinlerinin her türden sorunlarıyla da yakından ilgilendiği bir apartmanda; kapıcı olarak çalışmakta ve binadaki tüm dairelerin yedek anahtarlarını da kendi anahtar dolabında bulundurmakta olan başrol karakterlerinden, tehlikeli psikopat César'ın (Luis Tosar):

    "Mutluluk... Benim sorunum işte bu... Mutlu olamıyorum... Hiç olmadım... Başıma iyi şeyler geldiğinde dahi mutlu olamıyorum...

    Her sabah gözlerinizi, hiç motivasyonunuz olmadan açmanın ne demek olduğunu; tahmin bile edemezsiniz...

    Tek bir sebep için harcadığım gayret... Sadece bir sebep... Her şeyin yok olmasını engellemek için bir sebep... İnanın bana, elimden gelenin en iyisini yapıyorum... En iyisini... Hem de hayatımın her günü..."

    Şeklindeki, mevcut dengesiz ruh halini açıkça tanımlayan; ama yakın çevresindeki "kimseciklerin / zavallıların" haberdar olmadıkları, samimi itiraflarıyla başlar...

    ***

    - Pazartesi -

    Uzunca bir süredir olduğu şekilde dairesine gizlice girdiği Clara'nın (Marta Etura) yanında yatmakta olan César, sabahın beşinde uyanarak; zemin katındaki kendi dairesinde duşunu alarak iş kıyafetlerini giyinip, binanın lobisindeki görev yerine geçerken Clara'da, geceden kurduğu saatin çalması sonrasında 7:45'de yataktan çıkmaktadır...

    Binadaki kiracılardan birinin kızı olup, César'ın Clara'ya ilişkin gayri ahlaki icraatlarından uzunca bir süredir haberdar olan Ursula (Iris Almeida) ise; sabah babası (Pep Tosar) ve erkek kardeşiyle (Iker López) beraber okula giderken, asansörün çıkışındaki masasında oturan César'dan 60 Avroluk sus payını almayı da ihmal etmemektedir...

    ***

    Banyoda temizlenip paklanarak giyinen Clara, işine gitmek üzere binadan çıkış yaparken; erkenden kalkıp köpeklerini gezdiren daire 3 A'daki Bayan Veronica'da (Petra Martínez), giriş yapmaktadır...

    ***

    Sabahki işlerini derleyip toparlayan César öğlenden sonra bir ara, hastanede yatmakta olan annesinin (Margarita Roset) ziyaretine gider...

    Ki bu durum, koyduğu kurallara ve verdiği talimatlara, sıkı sıkıya bağlı olan bina yöneticisinin (Oriol Genís); yerini boş bırakan César'ı,"Bu son" diyerek uyarmasına yol açarken, bir komşusunun doğum günü partisine katılacak olması nedeniyle César'dan köpeklerine akşam yemeklerini vermesini isteyecek Bayan Veronica'nın araya girmesiyle uyarı, en azından o an için havada kalmış gibi olacaktır...

    Ama Bayan Veronica'nın, César'dan talep edeceği önemli ricalarından bir diğeri de; çok hassas bir sindirim sistemine sahip olan köpeklerinden Rocio'ya, sadece onun özel mamasından ve iki kap vermesidir...

    Yoksa biraz yaşlanmış da olan Rocio, hemencecik ishal oluvermektedir...

    ***

    Akşam üzeri...

    Binanın ve özellikle de, birkaç kişinin (Ruben Ametllé ve Xavier Calvet) ofis olarak kullandıkları bir dairenin temizliğinden sorumlu olan kadın (Amparo Fernández) ile oğlu (Roger Morilla) gelerek temizliğe başlarlar...

    Böylelikle de, günlük mesaisini tamamlayan César, Clara'nın kendisi henüz dönüp evine gelmeden; kadının 5 B'deki dairesinin, yatak odasındaki karyolanın altındaki yerini alıverir...

    Clara uyur uyumaz karyolanın altından çıkan César, kloroform koklattığı Clara'nın daha da derin bir uykuya dalmasını sağlayarak; banyo dolabındaki makyaj malzemeleri ile şampuanlarının içerisine "sodyum hidroksit (öteki adıyla kostik)" enjekte etmekte ve dolabın altındaki böcek ilaçları sayesinde de Clara'nın böceklerden, fazlasıyla korkarak titizlenmekte olduğunu da öğrenmektedir...

    ***

    - Salı -

    Bir önceki gün gibi, bu kez kadının diş fırçasıyla dişlerini fırçalamasına ilaveten yatağının baş ucundaki dolabın üzerindeki kol saatini de cebine atarak Clara'nın dairesinden ayrılan César yine; rüşvet olarak kendisinden, "yetişkin film" kaseti isteyecek ve sus payını 100 Avro'ya yükseltecek olan karşı dairenin afacan kızı Ursula'ya enselenecektir...

    Bu arada, her sabah köpeklerini gezdirmeye çıkaran Bayan Veronica'nın; ishal olan Rocio'yu evde bırakmış olduğunu da belirtelim...

    Fakat daha da kötüsü...

    Kafayı kendisine takmış olan bina yöneticisinin; birlikte çıktıkları çatı katındaki, sulamadığı için kuruyan bitkiler yüzünden César'ı fena halde fırçaladığını da vurgulayalım...

    Ve...

    "Spoiler" vermek suretiyle, farkına varıp da bugüne kadar bu İspanyol filmini henüz seyredememiş olanların ağızlarının tadını kaçırmak tarzımız olmadığı için; yorumumuza da, son noktayı da koymuş olalım...

    Dakika 30...

    Vizyona girdiği yıl sinema salonunda, diğer izleyiciler kadar şaşkınlık ve büyük bir ilgi içinde izlediğimiz filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; sürpriz bir finali de bünyesinde barındırmasının yanı sıra, takıntılı manyak César'ın kurbanlarına neredeyse sanki beklenmedik bir "slasher"ın içine düşmüşlercesine kan kusturduğu, 72 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

    Keyifli seyirler,
    Aamir Khan
    Aamir Khan

    Takipçi 462 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    15 Ocak 2024 tarihinde eklendi
    Bu filmi yıllar önce izlemiştim. Ama ismini bilmiyordum sürekli aklıma gelen bi filmdi. Ve tesadüfen bu gün gördüm. Tekrar izlemedim çünkü her sahnesi hala aklımda. Kapıcının bakışı duruşu çok ürpertici. Bazı sahnelerde tüyler diken diken oluyor ister istemez kadının yerine koyuyorsunuz kendinizi. Finali de bence gayet ürpertici kesinlikle tavsiye ediyorum iyi seyirler...
    Berat P
    Berat P

    30 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    27 Şubat 2018 tarihinde eklendi
    arkadaşlar film çok çok iyi son zamanlarda high tensiondan sonra izlediğim en sürükleyici ve sıkılmadan heyecanla izlediğim bir filmdi film kesinlikle kötü değil eğer kendinizi yanlız mutsuz hisediyorsanız bu fiilmi öneririm etkisinde kalacaksınız kesinlikle harika tavsiye ederim bu tatta gerilim filmi çok az 10.8.1
    rudeonerudeone
    rudeonerudeone

    Takipçi 1.698 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    24 Kasım 2017 tarihinde eklendi
    Son dönem yükselişteki İspanyol gerilim sinemasının güzel örneklerinden biri daha. Sürükleyici, ilgi çekici bir konu etrafında, insanı kimi anlarda ciddi derecelerde rahatsız eden bir yapısı var. Başrolün başarısı filmi taşıyabilmiş.
    Ilknur K
    Ilknur K

    Takipçi 1.238 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    26 Şubat 2013 tarihinde eklendi
    Aslında konusu çok sıradan ve başlarda durağan gidiyor. Oyunculuk ise gayet iyi. Gerilmek için bir sebep yaratmamışlar ama film kendini izlettiriyor.
    Darxis
    Darxis

    Takipçi 38 değerlendirmeler Takip Et!

    1,5
    4 Eylül 2012 tarihinde eklendi
    İzlerken bazen sıkılacağınız bazen heyecanlanacağınız ama bana göre kesinlikle tatmin olmayacağınız bir film. İzlemezseniz birşey kaybetmiş olmazmısınız. 1.5/5
    Ogulcan B.
    Ogulcan B.

    Takipçi 236 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    24 Temmuz 2012 tarihinde eklendi
    Merak ettiğim bir filmdi ve bugün gittim sinemada izledim.Açıkçası merak edilecek kadar iyi bir film değilmiş ama kötü bir film de değil.Gerçek anlamda beni etkileyecek sahneler bekliyordum ama maalesef filmde o kadar etkileyici sahneler mevcut değil zaten ağır işliyor hani daha fazla gerim gerim gerilebileceğim sahneler beklerdim.Filmin farklı bir konusu var ve evet rahatsız edici bir iki sahne ver diken üstünde tutan da bir iki sahne var ama koca filmde üç dört tane psikolojik-gerilim film sahnesiyle maalesef film tam olarak beni tatmin etmedi.Luis Tosar'ın oyunculuğu gerçekten iyi filmi tek başına götürmüş diyebilirim zaten Celda 211 filminden de oyunculuğunu izlediğim bir isim bu filmde de gayet iyi oynamış.Tekrardan filme dönersek hani ne çok iyi ne de çok kötü diyebileceğim bir film değil orta derece vasatı aşan,birkaç sahnesiyle heyecanlandıran farklı konusu olan ama ortalama derece de iyi olan bir psikolojik film.Müzikler güzel.Son olarak illa izlenmesi gereken bir film değil,fazla beklentiyle izlemediğiniz takdirde vaktinizi boşa geçirmeyeceğiniz bir film ama sinemada izlenecek kadar iyi değil.

    6.5/10
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top