Senaryosunu Alberto Marini'nin yazdığı ve yönetmen koltuğunda da, ciddi anlamdaki ilk çıkışını "[Rec]" (2007) ile yapmış olan Jaume Balagueró'nun oturmakta olduğu “Mientras duermes / Sleep Tight”; psikolojik bir gerilim olarak geliyor karşımıza...
Gelin isterseniz, 5 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilerek; 23 Eylül 2011 tarihindeki dünya prömiyeri, ABD'deki Fantastic Fest'de yapılan ve brüt 8.7 milyon dolarlık hasılat rakamıyla da, talihsiz bir biçimde gişeye çakılmış olan bu filme biraz daha yakından bakalım...
***
Film, teknik dahil sakinlerinin her türden sorunlarıyla da yakından ilgilendiği bir apartmanda; kapıcı olarak çalışmakta ve binadaki tüm dairelerin yedek anahtarlarını da kendi anahtar dolabında bulundurmakta olan başrol karakterlerinden, tehlikeli psikopat César'ın (Luis Tosar):
"Mutluluk... Benim sorunum işte bu... Mutlu olamıyorum... Hiç olmadım... Başıma iyi şeyler geldiğinde dahi mutlu olamıyorum...
Her sabah gözlerinizi, hiç motivasyonunuz olmadan açmanın ne demek olduğunu; tahmin bile edemezsiniz...
Tek bir sebep için harcadığım gayret... Sadece bir sebep... Her şeyin yok olmasını engellemek için bir sebep... İnanın bana, elimden gelenin en iyisini yapıyorum... En iyisini... Hem de hayatımın her günü..."
Şeklindeki, mevcut dengesiz ruh halini açıkça tanımlayan; ama yakın çevresindeki "kimseciklerin / zavallıların" haberdar olmadıkları, samimi itiraflarıyla başlar...
***
- Pazartesi -
Uzunca bir süredir olduğu şekilde dairesine gizlice girdiği Clara'nın (Marta Etura) yanında yatmakta olan César, sabahın beşinde uyanarak; zemin katındaki kendi dairesinde duşunu alarak iş kıyafetlerini giyinip, binanın lobisindeki görev yerine geçerken Clara'da, geceden kurduğu saatin çalması sonrasında 7:45'de yataktan çıkmaktadır...
Binadaki kiracılardan birinin kızı olup, César'ın Clara'ya ilişkin gayri ahlaki icraatlarından uzunca bir süredir haberdar olan Ursula (Iris Almeida) ise; sabah babası (Pep Tosar) ve erkek kardeşiyle (Iker López) beraber okula giderken, asansörün çıkışındaki masasında oturan César'dan 60 Avroluk sus payını almayı da ihmal etmemektedir...
***
Banyoda temizlenip paklanarak giyinen Clara, işine gitmek üzere binadan çıkış yaparken; erkenden kalkıp köpeklerini gezdiren daire 3 A'daki Bayan Veronica'da (Petra Martínez), giriş yapmaktadır...
***
Sabahki işlerini derleyip toparlayan César öğlenden sonra bir ara, hastanede yatmakta olan annesinin (Margarita Roset) ziyaretine gider...
Ki bu durum, koyduğu kurallara ve verdiği talimatlara, sıkı sıkıya bağlı olan bina yöneticisinin (Oriol Genís); yerini boş bırakan César'ı,"Bu son" diyerek uyarmasına yol açarken, bir komşusunun doğum günü partisine katılacak olması nedeniyle César'dan köpeklerine akşam yemeklerini vermesini isteyecek Bayan Veronica'nın araya girmesiyle uyarı, en azından o an için havada kalmış gibi olacaktır...
Ama Bayan Veronica'nın, César'dan talep edeceği önemli ricalarından bir diğeri de; çok hassas bir sindirim sistemine sahip olan köpeklerinden Rocio'ya, sadece onun özel mamasından ve iki kap vermesidir...
Yoksa biraz yaşlanmış da olan Rocio, hemencecik ishal oluvermektedir...
***
Akşam üzeri...
Binanın ve özellikle de, birkaç kişinin (Ruben Ametllé ve Xavier Calvet) ofis olarak kullandıkları bir dairenin temizliğinden sorumlu olan kadın (Amparo Fernández) ile oğlu (Roger Morilla) gelerek temizliğe başlarlar...
Böylelikle de, günlük mesaisini tamamlayan César, Clara'nın kendisi henüz dönüp evine gelmeden; kadının 5 B'deki dairesinin, yatak odasındaki karyolanın altındaki yerini alıverir...
Clara uyur uyumaz karyolanın altından çıkan César, kloroform koklattığı Clara'nın daha da derin bir uykuya dalmasını sağlayarak; banyo dolabındaki makyaj malzemeleri ile şampuanlarının içerisine "sodyum hidroksit (öteki adıyla kostik)" enjekte etmekte ve dolabın altındaki böcek ilaçları sayesinde de Clara'nın böceklerden, fazlasıyla korkarak titizlenmekte olduğunu da öğrenmektedir...
***
- Salı -
Bir önceki gün gibi, bu kez kadının diş fırçasıyla dişlerini fırçalamasına ilaveten yatağının baş ucundaki dolabın üzerindeki kol saatini de cebine atarak Clara'nın dairesinden ayrılan César yine; rüşvet olarak kendisinden, "yetişkin film" kaseti isteyecek ve sus payını 100 Avro'ya yükseltecek olan karşı dairenin afacan kızı Ursula'ya enselenecektir...
Bu arada, her sabah köpeklerini gezdirmeye çıkaran Bayan Veronica'nın; ishal olan Rocio'yu evde bırakmış olduğunu da belirtelim...
Fakat daha da kötüsü...
Kafayı kendisine takmış olan bina yöneticisinin; birlikte çıktıkları çatı katındaki, sulamadığı için kuruyan bitkiler yüzünden César'ı fena halde fırçaladığını da vurgulayalım...
Ve...
"Spoiler" vermek suretiyle, farkına varıp da bugüne kadar bu İspanyol filmini henüz seyredememiş olanların ağızlarının tadını kaçırmak tarzımız olmadığı için; yorumumuza da, son noktayı da koymuş olalım...
Dakika 30...
Vizyona girdiği yıl sinema salonunda, diğer izleyiciler kadar şaşkınlık ve büyük bir ilgi içinde izlediğimiz filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; sürpriz bir finali de bünyesinde barındırmasının yanı sıra, takıntılı manyak César'ın kurbanlarına neredeyse sanki beklenmedik bir "slasher"ın içine düşmüşlercesine kan kusturduğu, 72 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
Keyifli seyirler,