Biri Beni Isırdı
Yazar: Murat Tolga ŞenVampires Suck/ Biri Beni Isırdı, popüler filmlerle dalga geçmeyi marifet sayan, sadece bu türde filmler yapan Jason Friedberg ve Aaron Seltzer'in son işleri olarak karşımızda. Yurtdışında Ağustos ayında gösterilen film, 20 milyon dolarlık bütçesinin 3 katı iş yapmış durumda. Peki, bu iyi bir film izleyeceğimiz için sevinmemiz anlamına mı geliyor? Acele etmeyin.
Jason Friedberg ve Aaron Seltzer, 80'lerde çok güldüğümüz ama artık bayat balık çorbasından bile daha kötü tada sahip bir komedi anlayışını benimsemiş iki kafadar. Filmlerinde başka popüler filmlere ve kahramanlarına rahatsız bir ergen edasıyla girişip ti'ye alıyorlar. ZAZ* komedilerinin ruhunu diriltmeyi amaçlayan ve gişede çok başarılı olan Keenen Ivory Wayans'in Scary Movie serisinde pişen yönetmenlerimiz, 2006'da Date Movie ile kendi filmlerini çekmeye ve bize, henüz 5 filmlik bu ızdırabı yaşatmaya başladılar. Aslına bakarsanız, ikilinin senarist olarak katkıda bulunduğu Scary Movie'ler ve Date Movie fena işler değillerdi ama giderek daha kaba, daha grotesk bir espri anlayışı ile bezenen bu tür film parodilerinin artık ne ciddiye alınacak ne de eğlenilecek bir tarafı kaldı.
Her ne kadar ZAZ ekolünden etkilenmiş gibi görünseler de, bu ikili film yapmakla ilgili asıl tarifi Mel Brooks'dan ve onun Robin Hood: Men in Tights, Dracula: Dead and Loving It gibi filmlerinden alıyor. 70'lerde Silent Movie gibi muhteşem işlere imza atan Brooks'un iyice tükendiği ve ZAZ tarzını türe değil de filme uyguladığı bu işler, Biri Beni Isırdı'nın asıl ilhamını veriyor.
Film hakkında söylenecek çok şey yok açıkçası. Edward, Bella ve diğer karakterlerin imitasyonu üzerine epey vakit ve çaba harcanmış ama aynı şeyi senaryoda görmek mümkün değil. Argo tabirle "geyiğin suyunun çıkarıldığı" sahnelere ancak "ev sineması" deneyiminde hızla ileri sararak tahammül edilebilir. Twilight romanlarının ve arkasından çekilen Edward'lı, Bella'lı filmlerinin birer fenomene dönüşmüş olmasından dolayı bu seriye bir taşlama gelmesi kaçınılmazdı. Ne de olsa güneş görünce parlayan romantik vampirler ve Adonis kaslı kurt adamlar içeren Alacakaranlık filmlerinin, seveni kadar nefret edeni de var. Biri Beni Isırdı, bu potansiyeli sonuna kadar sömüren bir film. Seriyle ilgili yaptığı tüm tahliller doğru ama film güldürebilmek adına öyle kötü numaralar yapıyor ki. İster istemez, birinin de çıkıp bu filmin parodisini çekmesi gerektiğini düşünüyorsunuz.
Peki, neden ısrarla önümüze sürülüp duruluyor bu işler. Basit: çünkü para kazandırıyor. Bu filmleri yapanlar, eserlerine 'film' değil 'ürün' gözüyle bakıyorlar. Tüm medya olanakları seferber edilerek yapılan tanıtımlar ve binlerce kopya ile salonlara giren bu görece düşük bütçeli filmlerin kaybetmesine imkân yok. İkilinin 5 filminin 4'ü bütçesinin 3-4 katı para kazanmış, en zayıf olan Disaster Movie bile kendi bütçesini karşılamış. Böyle bir ticarete kim hayır der! Seyirci demezse kimse demez elbette.
"Sayın eleştirmen, biz bu filmden evrenin ve hayatın sırlarını çözmesini beklemiyoruz, tek amacımız eğlenmek" diyebilirsiniz pekâlâ ve haklısınız ama inanın bana grup izlemesinde bile bir süre sonra sıkılıp, cep telefonunuzun sinema salonunda herkesi rahatsız eden parlak ekranına ya da eski anılarınıza dönmenize yol açacak bir deneyim yaşayacaksınız. Levent Kırca'nın "Olacak O Kadar"ının artık güldürmediğini fark etmediği gibi, ısrarla bu tarz filmler yapılmasının tek sebebi ticaret, ama bu ticaretin sadece yapımcıyı mutlu ettiği de muhakkak!
*ZAZ: David Zucker, Jim Abrahams ve Jerry Zucker'den oluşan yönetmen ve senaristler topluluğu. Monthy Python tarzı espri anlayışını düşünceden arındırarak, "felaket filmleri" gibi o yıllarda popüler olan türlerle dalga geçen Airplane!, Top Secret! gibi kült komedi filmlerine imza attılar.
murattolga@gmail.com / Twitter: murattolga