Bu filmin adını daha önce hiç duymamış olmanız çok normal. İşin komik yanıysa, benim bu film hakkında bir yazı yazıyor olmam. The Room, 13 yıl önce vizyona girmiş olan ve herkes tarafından “Gelmiş Geçmiş En İyi Kötü Film” lakabını alnının akıyla taşıyan bir film. Nedenini filmi izleyince anlayacaksınız.
Film, Johnny hakkında. Sevgilisi Lisa’yı, arkadaşı Mark’ı ve özellikle de futbol oynamayı çok seven Johnny, mutlu bir hayat sürmektedir. Fakat Johnny, en yakın arkadaşı Mark’ın sevgilisini aldattığını öğrenince her şey değişecektir (filmin buradan aşırı melankolik, ciddi bir drama gibi gözüktüğünün farkındayım ama alakası yok).
Filmin yönetmeni, senaristi, yapımcısı, ana yapımcısı ve başrolü olan Tommy Wiseau, The Room’un böyle bir namı taşımasının ana nedeni. Wiseau’nun bu filmdeki performansı, hayatımda izlediğim en kötü performans, açık ara hem de. Ama bu performans, aynı zamanda bu filmi o kadar acınası bir derecede komik yapıyor ki, izlerken kendinizi yerlere atıyorsunuz. Kurulan gereksiz diyaloglar, çok saçma mantık hataları ve sahneler de ortaya çıkan sonucu daha da komik bir hale getiriyor.
The Room, başından sonuna kadar büyük bir ciddiyetle izleyeceğiniz filmlerden birisi değil. Bu film, bazı sahnelerini sara sara izleyeceğiniz, bu esnada da kendinizi gülmekten tutamayacağınız bir film. Eğer bu tarz filmlerden hoşlanıyorsanız bir göz atın bence, rezaletliğiyle hayatınızı değiştirebilir.
TOPLAM PUAN: 1/10