Bir tarafta, hapishaneden yeni çıkmış bir zenci, bir tarafta da, boynundan aşağısı felç, zengin bir iş adamı duruyor. Bu birbirine uyuşmayan iki insanın, gün gelir de çok yakın arkadaş olabileceği sizin aklınıza gelir miydi? İşte filmde bu müthiş arkadaşlık anlatılıyor. Paris'de işçilerin yaşadığı, fakir bir mahallede yaşayan Driss, annesi tarafından evden kovulunca kendine bir iş bulur. Felçli yaşlı bir adama bakacaktır, ilk başta bir sürü şeye itiraz eder ama sonra yavaş yavaş bu hayat onun da hoşuna gider.
François Cluzet, sadece yüzüyle müthiş bir performans sergilerken Omar Sy'de onun kadar iyi bir performansla, harika bir uyum sağlıyor. Aslında konu üzücü ama nasıl olduysa çok güzel bir komediye dönüştürülmüş. Bu da, bu tip konuların her zaman dram filmi olmasının gerekmediğini, insancıl bir komedi filmi de olabileceğini gösteriyor.
Başından sonuna kadar çok iyi müziklerle, harika oyunculuklarla film ilerliyor ve sinema tarihinde adını büyük filmlerin yanına yazdırıyor. 9,1/10