Hesabım
    Diriliş
    Ortalama puan
    4,4
    937 Puanlama
    Diriliş hakkında görüşlerin ?

    94 Kullanıcı yorumları

    5
    27 Eleştiri
    4
    36 Eleştiri
    3
    13 Eleştiri
    2
    5 Eleştiri
    1
    4 Eleştiri
    0
    9 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Eyyüp Ç.
    Eyyüp Ç.

    1 değerlendirme Takip Et!

    5,0
    26 Ocak 2016 tarihinde eklendi
    Olağanüstü bir film.. Durağan diye eleştirenler bu film size hitap etmiyor zaten.. Bende izlerken yanımdakiler oflayıp puflayıp yanındaki sevgilisine sırnaşmaya başladı..bu özel bir film dikkat ve duygu gerekir..bir zamanlar Anadolu filmi içinde aynı şeyler söylendi..Bu tarz filmler sanat filmidir..usta yönetmenler tarafından çekilir..
    Nurullah Z.
    Nurullah Z.

    1 değerlendirme Takip Et!

    4,5
    25 Ocak 2016 tarihinde eklendi
    Film güzel de anlamadıgım ya da saçma bir olay var, biri bana anlatabilir mi: leo kızılderiliden bir çocuk yapıyor ve kızılderili köyünde yaşıyor. Sonra beyaz bir subay geliyor ve karısını öldürüyor , çocuğunu öldürecekken subayı öldürdüğünü söylüyor ama sonra bakıyoruz leo oğĺuyla birlikte beyazların tarafına geçmiş. Mantıken kızılderili tarafında kalıp beyazlara düşman olması gerekirdi ama tam tersi oluyor? Beyazların leonun beyaz bir subayı öldürdüğünü bilme ihtimalini hiç saymıyorum bile ki zaten düşmanı biliyor?
    Ferhat Ö.
    Ferhat Ö.

    3 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    25 Ocak 2016 tarihinde eklendi
    Başka hiç bir söze gerek yok, Inarritu onikiden öyle bir vurmuş ki 'iyi ki böyle bir film izledim' duygusuyla çıkıyorsunuz. Tüm oyuncuların performansı ve dinamizmi muhteşem. Çoğu tek plana yayılan yayılan aksiyon çekimlerin nasıl üstesinden gelindiyse artık, koca bir bravo. Çekimlerin bir de Buna bir de dış mekanda ve doğal ışıkta yapıldığını düşünürseniz bu çabanın önünde şapka çıkarmaktan başka çaremiz yok. Evde DVD ile falan izlemek filme hakaret olur. Gidin sinemaya ve bir başyapıtın keyfini sürün.
    Şahika Taşel
    Şahika Taşel

    Takipçi 4 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    25 Ocak 2016 tarihinde eklendi
    Herkese merhaba.. Gözlediğim kadarıyla filmi çoğunluk beğeniyor. Bugüne kadar Leonardo Di Caprio' nun tüm filmlerini çok beğenerek izledim. Bu filmde gerçekten Oscar ödülünü hak eden bir oyunculuk sergiliyor. Hayran kaldım. Sanatsal açıdan baktığımda çekimler tam bir görsel şölen. Senaryo insanlık dersi veriyor. "Ama" diyerek devam etmeliyim. Zaman geçmek bilmedi, ilk yarı bittiğinde bu film niye çekilmiş, acaba bir yere varacak mı diye söylenmeye başladım. Filmin son 20 dakikası hiç geçmeyecek sandım. Belki de filmin türünü sevmedim. Gitmeyin veya gidin diyemiyorum o yüzden
    Esra M.
    Esra M.

    1 değerlendirme Takip Et!

    4,0
    25 Ocak 2016 tarihinde eklendi
    Homo homini lupus. The Revenant (Diriliş) filminin sahneleri harika, konusu Amerikanvari ve fakat canlının hayatta kalma mücadelesi filmde çok güzel işlenmiş. Glass'ın (Leonardo Di Caprio) film boyunca üzerinde taşıdığı ayı postu filmdeki sembollerden. Gökteki ayın görünümü. Gözler. Kulağa fısıldanan sözler. Anılar. Tabii ki bir de, Beyaz Adam. Bunlara dikkat etmeli izlerken. Di Caprio Oscar'ı alır bu filmle. Fakat beyaz adamın hali hiç mi değişmez?.. Kış uykusuna yeni bir yorum.
    rudeonerudeone
    rudeonerudeone

    Takipçi 1.698 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    25 Ocak 2016 tarihinde eklendi
    Hugh Glass 19. yüzyıl başlarında gerçekten yaşamış bir kürk avcısı ve maceracı. Hakkında pek fazla yazılı kaynak bulunmasa da, temel olarak şöhret kazandığı bir olay var: ayı saldırısı. Ağır yaralı kurtulduğu bu saldırının ardından da ekibi tarafından ölüme terk edilmesi. Nitekim bu olayın da anlatıldığı gibi mi yaşandığı, yoksa dönem şartları da göz önüne alındığında "efsaneleştirilmiş" kısımlarının olması ihtimalinin yüksekliği de bir soru işareti. Ancak bunlar Inarritu'nun filmi için yalnızca bir "kıvılcım" oluşturuyor, ve üzerinde uzun uzun konuşmaya değeceğini sanmıyorum. Yine de gerçekler ile bağlantı konusunda önemli bir nokta şu olabilir: filmdeki gibi Glass'ın melez bir çocuğu yok, ki filmin akışı içinde çok önemli bir detay aslında. Inarritu'nun yerlileri işin içine çekmeyi, konuyu yalnızca bir adamın intikam hikayesinden çıkararak en az aynı derinlikte başka başka okumalara açmaya çalıştığı, ve bunda başarılı olduğu hususlardan bir tanesi. Inarritu'nun "Birdman"in hemen peşinden böyle bir filme imza atması, kariyerinin doruğuna ulaştığını gösteriyor, umarız burada uzun süre kalır. Tabiatı bir karakter olarak sunuyor. Filmin en önemli karakterlerinden biri hatta. Ormanıyla, ırmağıyla, karlı dağlarıyla, ayısıyla, bizonuyla, atıyla, her şey tabiat ile iç içe. Yerliler de hikayeye birebir dahil ve onların da tabiat ile olan ilişkilerine sık sık vurgu yapılıyor. DiCaprio'nun oyunculuğu heykelciği hak ediyor. Diğer adayların hepsini henüz görmedim ancak Akademi'nin genellikle yüksek fiziksel performansı ayrı bir değerlendirdiğini hepimiz biliyoruz. Ödül sezonundan başarıyla çıkacağı kesin. Tom Hardy parantezi, son yıllarda sık sık olduğu gibi, çok uzun bir parantez. Yükselen bir oyuncu, seçmece işlere devam ediyor, hakkını veriyor. Her şey bir tarafa bir teknik şölen bu film. Keyfini çıkarmak gerek.
    Nedim Ş.
    Nedim Ş.

    1 değerlendirme Takip Et!

    0,5
    25 Ocak 2016 tarihinde eklendi
    Arkdaşlar filmi izledim bugüne kadar Leonardo Dicapriyonun aşağı yukarı tüm filmlerini izledim bu kadar gereksiz uzatılmış bu kadar yalan dolu film izlemedim 9 canı olsaydı ölürdü ama maalesef film öldürmüyor. Filmin en güzel sahneleri fragmandaki gibi bence gereksiz yere para vermeye değmez. Parasının Dışında harcayacağınız en boş zaman olur.
    Sinem Yılmaz
    Sinem Yılmaz

    Takipçi 1 değerlendirme Takip Et!

    5,0
    24 Ocak 2016 tarihinde eklendi
    Ben Leonardo Dicaprio' nun böyle muhteşem bir oyuncu olduğunu hiç düşünmedim yani en azından bu kadar beklemiyordum. Açıkcası sene 2016, ve ben hala Titanik'i izlemedim. Hem çekim olarak eski olduğundan hem de ilgimi çekmediğinden. İzlemem gerektiğini de düşünmedim. Fakat bazı oyuncular hakikaten filmin senaryosunu unutturup, filmi izlettiriyor. İşte! Leonardo da onlardan biri. Ben filmi izlediğim için hakikaten çok mutluyum. Öylesine yapılmış filmlerden olmadığı için ben kendim adına Leonardo'ya ve yönetmene teşekkür ediyorum, bu filmi bize sunduğu için. Sanırım film Leonardo'suz o kadar da çekilebilir olmazdı ya da bu kadar mükemmel olacağını düşünmüyorum.
    Filmi gerçekten izlemelisiniz. Ben her hafta sonu ablamla odamıza çekilir, film keyfi yaparız. Günde 2-3 den fazla film izliyoruz. Bu filmde onlardan biriydi ve dedim ki; ''İyiki izledim!''...
    Hayatın kendisini anlatan, amacı olan bir film. Oyuncu kadrosu muhteşem... The Revenant ekibine teşekkürler! :)
    canantek
    canantek

    Takipçi 2 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    24 Ocak 2016 tarihinde eklendi
    Kanlı ve vahşi sahneleri biraz rahatsız etse de son zamanlarda izlediğim en iyi film,anlatmak istediğini seyirciye çok iyi verebilmiş ve o gerçekliği hissedebiliyorsunuz. Fazla bir sinema kültürü geçmişiniz yok ise sıradan gişe filmlerinden keyif alıyorsanız bu film size sıkıcı gelebilir. İyi filmden anlayanlara ise kesinlikle tavsiye ederim. Uzun ama kesinlikle sıkılmadan izlersiniz.
    Onur Y.
    Onur Y.

    2 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    24 Ocak 2016 tarihinde eklendi
    Mutlaka seyredilmesi gereken bir basyapit. Filme surukleyici degil diyenler hangi filmde surukleniyorlar onu da bi yazsinlar lutfen. Kesinlikle bastan sona sanat ve heyecan dolu bir film.
    M.Fatih
    M.Fatih

    Takipçi 8 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    24 Ocak 2016 tarihinde eklendi
    Görünürde bir intikam alma, doğaya karşı hayatta kalma ve yeniden dirilişin öyküsü olan Diriliş, bir yandan da beyaz ırkın, kızılderili ırkına yaptığı zulmü ve igrençliği gözler önüne seriyor. Film, aksiyon sahneleri dışında gayet durgun ve ağır ilerliyor. Bu ağır ilerleyiş Glass' ın mücadelesini bize daha iyi hissettirmek ve gerçekçi olması için gerekliydi. Ama buna rağmen Lubezki'nin muhteşem uzun planları kovalama ve çatışma sahnelerine harika bir aksiyon katıyor. Sanki sizde ordaymışsınız hissine kapılıyorsunuz. Planlardaki kusursuz kamera kullanımı, kadrajlar, tek planlar size harika bir görsellik sunuyor. DiCaprio ve Hardy gerçekten iyi oyuncular olduklarını bir kez daha biz seyircilere gösteriyorlar. Diriliş 157 dakikalık uzunluğuna rağmen kesinlikle sinemada izlenmesi gereken bir seyirlik.
    Önder Y.
    Önder Y.

    Takipçi 72 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    24 Ocak 2016 tarihinde eklendi
    Film belgesel tadında,biraz fazlaca uzun,durağan,konuşmaların nerdeyse hiç olmadığı bir film.Ama muhteşem.Leonardo Dicaprio mükemmel oynamış.Rahatlıkla oscarı hakedecek bir oyunculuk ve yine oscarı hakedecek bir film.Filme beklentilerim yüksek gittim,iyikide gitmişim,daha da fazlasını buldum.
    DthepYEK
    DthepYEK

    Takipçi 233 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    24 Ocak 2016 tarihinde eklendi
    And Oscar goes to...

    Bu bir uyarıdır: Eğer akademi bu sefer de DiCaprio'yu es geçerse, DiCaprio fanları ortalığı karıştıracaktır.

    Yoruma geçmeden önce şunu söylemek istiyorum. Bu film internete düşeli bir aydan fazla oldu. Ve bu kadar uzun süredir sabrettim ve izlemedim. Sonunda gidip sinemada izledim. İyi ki de sinemada izlemişim. Bu film sinemada izlenecek tarzda filmlerden. Evde heba etmeyin derim. Gerçi çok büyük bir kısım çoktan izledi bile.

    2 hafta önce The Hateful Eight'i izlediğimde bol sohbet ve repliklerden bahsetmiştim. Bu film işte onun tam zıttı bir film. Aynı bunda da karlar ve soğuk var. Bunda da kan ve silah dolu ama bu film oldukça az konuşma içeriyor. Daha ağırlıklı olarak aksiyon sahneleri ve doğa sahneleri ile karşı karşıyayız. İnarritu genel olarak bu tarzı seven bir adam. Görsel ve manzara olarak aşırı doyurucu bir film. Çekim teknikleri, kamerayı kullanış biçimleri, sahne geçişleri her şeyiyle çok başarılı. İnarritu'nun izlediklerim arasında en iyisi diyebilirim. 4 tane filmi izledim, bu en beğendiğim ve en keyif aldığım oldu. Lakin şöyle bir şey var, ben filmi izlemeden önce en iyi filmi rahat alır diye düşünürken artık bu fikir biraz değişti. Evet film mükemmel bir görsel yönü var, oyunculuk anlamında zirvelerde, müzikler ve kostümler de çok iyi ama bu kadar şeyin içinde belkide en önemlisi senaryosu çok zayıf kalmış. Zaten senaryo dalında da adaylığı bulunmuyor. Yani anlayacağınız, senaryo dışında mükemmel bir film. Ama senaryonun da bir film için ne kadar çok şey ifade ettiğini söylemeye gerek yok herhalde.

    Oscar adaylıklarına gelince, DiCaprio belki kendi kariyerinin en iyi oyunculuğunu oynamadı ama o heykelciği sonuna kadar hak etmiştir. Başka birine vermeleri söz konusu olamaz. Ve bir diğer arkadaş Tom Hardy. Bu sene onun adına çok iyi gidiyor. Belki Mad Max'ten aday olur diyorduk, buradan yardımcı oyuncu adaylığını kaptı. Açıkçası bu dalda rakipleri çok güçlü. Ama şansı hiçte azımsanacak gibi değil. Filmde enteresandır, neredeyse hiç kadın oyuncu yok. Olanlarında çok kısa rolleri var. Ses ve kostüm dallarında da bir ihtimal kazanabilir. Orada en güçlü rakibi Mad Max olacak.

    Genel olarak senenin en çok beklediğim ikinci filmini beğendim ama en iyisi mi o soru işareti. En çok beklediğim The Hateful Eight'ti. İzlediklerim arasından en iyi beşli şimdilik şu şekilde; (The Hateful Eight, Mad Max: Fury Road, Inside Out, The Revenant, The Martian) Özellikle DiCaprio için bile izlenir. İyi seyirler... 8.1/10
    Kağan Y.
    Kağan Y.

    Takipçi 58 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    23 Ocak 2016 tarihinde eklendi
    İlk cümleden söyleyeyim, The Revanant filmi bir başyapıt. Alejandro Gonzalez Inarritu’nun altıncı uzun metrajlı bu filmine geçmeden evvel Inarritu sinemasını anmanın da doğru olacağını düşünüyorum. Öncelikle Inarritu, sinemaya “Ölüm Üçlemesi” ile giriş yaptı ve de Amores Perros adlı ilk filmiyle keşfedildi, kimileri film için 21.yüzyılın ilk önemli eseri yorumunu yaptı. Kısacası çok olumlu eleştiriler alan bu filmden sonra Inarritu için de Hollywood’a transfer olma yolculuğu başlamış oldu. Kanımca da Amores Perros, gerçekten mükemmel bir film. Inarritu sinemasını hiç seyretmemişlere ilkin bu filmi seyretmelerini öneririm. Sonrasında üçlemenin ikinci filmi 21 Gram geldi. Bu filmi ise hala izlemedim. Benim tembelliğim. Aynı şekilde 21 Gram da son derece olumlu eleştiriler aldı. Ve üçlemenin en son filminde ise Babel, nam-ı diğer Türkçe anlamıyla aslında Kargaşa ismine karşılık gelen bu film, üç farklı kıtadan üç farklı hikayeyle ilk iki filmdeki kesişen hayat öykülerini bir tık daha derinleştirirken, sözlerini de daha evrensel ve daha kuvvetli bir biçimde söylüyordu. Eğer Babel’i izlemediyseniz mutlaka seyredin derim. Bir şaheser. Hayatımda izlediğim en iyi filmler içerisinde de bulundururum. Ve sonrasında ise Inarritu ile bu ilk üç filmin senaristi Guillermo Arriaga arasında yaşanan sürtüşme ile Inarritu’nun ne yapacağı merak ediliyordu. Ancak Biutiful (onu da hala seyretmedim) ile Inarritu, gayet olumlu eleştiriler aldı ve Arriaga’sız da başarılı olabileceğinin sinyallerini bize verdi. Ve hemen arkasından önce en iyi film ödülüne Oscar’da uzanan mükemmel Birdman, ve de şimdi konuşacağım The Revenant, Inarritu’nun ne kadar iyi bir sinemacı olduğunu hafızalarımıza perçinleyen diğer iki film oldu. The Revenant filmi, zaten Leonardo DiCaprio’nun başrolde oynadığını öğrendiğimiz zaman pek çok kimseyi heyecanlandırmıştı. Ve Inarritu, diğer filmlerine nazaran bu kez farklı tarzda bir filme imza atacaktı, ve de ilk kez bir uyarlama senaryo ile karşımıza çıkıyordu. Yanına Birdman’deki olağanüstü görüntü yönetimi ile hafızalarımıza kazınan Emmanuel Lubezki’yi de alan Inarritu, tekrardan aynı sağlamlıkta bir filmle geldiğinin sinyallerini de veriyordu zaten. Ve unutuyordum az kalsın. Tom Hardy. 12 Oscar adaylığı almayı başaran bu filmi konuşmaya ise, geçen yılki Birdman eleştirimde de ilk olarak bahsettiğim Lubezki’yle başlamak istiyorum. Lubezki, geçen yıl Birdman’dan sonra, bu yıl Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı için yarışan ve de Filmekimi ile İstanbul Film Festivali’ne uğramış olan Terrence Malick’in son filmi Knight of Cups’ta da çok iyi bir iş ortaya koyduktan sonra, The Revenant’ta da gerçekten harikulade bir iş ortaya koyduğunu söylemek doğru olacaktır. Lubezki, sizi adeta o savaşın o anda siz içerisindeymişsiniz gibi hissettiriyor ve de soğuğu Hugh Glass ile beraber iliklerinize kadar hissettirmeyi başarıyor. Son iki yılda en iyi görüntü yönetmenliği Oscar’ını da kazanan (diğer kazandığı film Gravity) Lubezki, zannımca arka arkaya üçüncü kez kazanması çok muhtemel diyebilirim. İkinci olarak Inarritu’ya gelecek olursak, Mark L.Smith ile beraber Michael Punke’ın “The Revenant: A Novel of Revenge” adlı romanının bir bölümünü uyarlayan Inarritu, sinemasına farklı bir yön veriyor ve de söyleyeceği sözleri bu bağlamda son derece özgün bir biçimde söylemeyi başarıyor. Ve gelelim Leonardo DiCaprio’ya. Oscar kehanetlerinde bir numaranın ne olduğunu sormama gerek yok sanırım. Bu yıl da dahil olmak üzere tam üç kere Altın Küre’de ödül alan Leo, altıncı Oscar adaylığında ise taşın bacağını bu sefer kıracak gibi duruyor. Sergilediği mükemmele yakın performansıyla göze çarpan Leo, konuşmalarından ziyade fiziksel bir performans sergileyerek sahiciliğini tümüyle sizlere aktarmayı başarıyor diyebilirim. Bu arada filmin çok zor koşullarda çekildiğini de duymuşsunuzdur, eğer filmle alakalı kimi başka yorumları da okuduysanız (doğal ışıkla çekim yapabilmek için günün bir saati çekim yapmak…). Ve de Tom Hardy’ye gelecek olursak, onun da Oscar’da aday olması zor gibi gözükürken çıkardığı Oscar adaylığı ile bir anda iddialı konuma gelmeyi başaran Tom Hardy de gayet başarılı performans sergilemeyi başarıyor, filmin diğer yan oyuncuları gibi. Sonuç olarak, The Revenant, Inarritu’nun altıncı filmi içerisinde izlediğim dördüncü filmi, hatta dördüncü başyapıtı. Her ne kadar Birdman’i The Revenant’tan daha iyi bulsam da The Revenant, her ne kadar hala izleyemediğim, izleyeceğim birkaç festival filmi ve bununla birlikte bu yıl Oscar’da göze çarpan, aday olan kimi filmleri izleyememiş olsam da, şu ana kadar izlediğim 2015 yapımları içerisinde benim listemin ilk basamağında yer alıyor. Mutlaka izleyin!
    Pelin Su B.
    Pelin Su B.

    1 değerlendirme Takip Et!

    0,5
    23 Ocak 2016 tarihinde eklendi
    Rezalet bi film izlerken kalkıp gitmek istersiniz ve çok bayıyor aşırı durağan kesinlikle önermem leonardo nun olmasına bakmayın
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top