En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Deniz Akçadoğan
Takipçi
22 değerlendirmeler
Takip Et!
2,5
18 Mayıs 2016 tarihinde eklendi
...Bir westernin sınırları içerisinde ilerlemeye çalışırken kaybolan, Hollywood’un olmazsa olmazı olarak biraz beyaz adamı eleştiren, geçmişe biraz Kızılderililer’in gözünden bakmaya çalışan, biraz kaderci olup tanrıya atıfta bulunan, metaforlardan destek alarak biraz ağacı ve yeşili övmeye çalışan The Revenant, tüm bunları bir geveleme şeklinde bırakıyor. Birçok konu hakkında ürkek ve kafası karışık halde bir şeyler geveliyor ve öylece bırakıyor. Haliyle ne Amerika’nın geçmişine dair akılda yer edici bir bakış açısı sunabiliyor ne de bir western filmine en çok yakışan temalardan tekini (intikam) hakkını vererek işleyebiliyor. Kökleri zayıf ağaca atıfta bulunan filmin kendi kökleri zayıf. Başkarakterin, filmin kötü adamı kadar vasıf sahibi olamadığı The Revenant’tan geriye kalanlar birkaç baş döndürücü güzellikte aksiyon sahnesi, geniş peyzajlardan feyz alan bir sinematografi ve kalburüstü oyunculuklar…
harika bir film bu dünyadan göçüp gitmeden izlenecek filmler arasına girer yani :D :D çekimler muazzam ,oyunculuk muazzam ama belki konu biraz daha kapsamlı olabilir
Yaklaşık onbin civarında film seyretmişimdir ve artık film fragmanından bile ne olduğunu yüzde bir yanılma ile anlayabiliyorum bence bu film sıkıcı ve entellektüeller çok şey anlıyormuş gibi yüksek puan vereceklerdir. bu film de ve öncekilerde de Leonardo dicaprio bence oscar alacak kadar iyi bir oyuncu değil. Altını çiziyorum bence "hak etmiyor" Ayı belki oscar alabilir.
Film beklentilerimin açıkçası çok altında kaldı. Zaten ilk 5 dakikada sıradan, alışıldık bir senaryosu olduğunu anlamıştım. Kötü değildi, kesinlikle emek harcanmış fakat Dicaprionun Oscar'ı kucaklamasını hakdedecek kadar iyi bir oyunculuk sergilediğini kesinlikle düşünmüyorum.Orta düzey bir film...
Çekim kalitesi, Filmin konusu, oyunculuk ve filmin tema müziği muazzam. Ailenizle evinizde güzel bir akşam geçirmek isterseniz mutlaka izleyin. Filmin içeriği hakkında yorum yapmayı gereksiz görüyorum. Ancak şunu da belirtmeden edemeyeceğim. Leonardo bu filmde ''Glass'' rolüyle oscar aldı. Lakin oscarı bu filmde değil, para avcısı, kanlı elmas veya sıkıysa yakala filmlerinde hak etmişti. Hatta konumuz oyunculuksa bu listeye muhteşem gasby bile eklenebilir . neyse sonunda oscarı aldı. oda rahatladı bizde.
Diriliş güzel film uzun olması sıkmıyor her anı degerli kılıyor hayatta kalma mücadelesini güzel bir şekilde anlatıyor bu tür filmlerden hoşlanan herkese şiddetle tavsiye ederim.
Fim gerçekten çok güzel efektleri süper başarıyı haketmiş. Türk sinemasında kurguda ve yapımda çalışan arkadaşlar biraz izleyip fikir edinebilirler. Bence bu film oscar alır.
dicaprio... Bu adam bir doğa harikası. İnsan bir filme kendini ancak bu kadar adayabilir heralde. Ayakta alkışlıyorum. Filmin efektleri müzikleri güzeldi. Ayı sahnesi tek kelime ile müthiş. Filmin konusu biraz eksik geldi... o yüzden 4,5... Kesinlikle izlenmeli :)
Oyunculuk mukemmel, yonetmenligi cok guzel yapilmis, ancak senaryosu resmen dandik.. Blood Diamond, Gatsby, Django Unchained, Catch Me If You Can nere bu film nere.. Onlar filmse bu ne? Bu filimse onlar ne? Yani sirf Leonardo oynuyor diye baktim sonuna kadar... Kizilderelilerle ilgili o kadar mukemmel hikayeler dururken boyle bir konu secilmesi sasirtici... Cok zayif senaryo cok..
İzledikten sonra bir süre etkisi altında kalacağınız bir film. Çok iyi bir teknikle çekilmiş ve alışılmışın dışında bir film. Farklı bir film. Ve Leonardo DiCaprio her zamanki gibi çok başarılı çok etkileyiciydi. Ben beğendim.
ben böyle saçma bir flim izlemedim 2.5 saat eziyet çektim çıkmak istedim ama en köşede oturduğum için çıkamadım dünyada yapılan en saçma flimlerden biridir desem doğru olur
Öncelikle bir parantez açarak film ekibinden bahsetmek gerekiyor. Filmin arka planında tamamen ödüle doymuş bir ekip var. Bilhassa çok övgüyle bahsedecek olduğum görüntü yönetmeni Emmanuel Lubezki hem Birdman de hem de Gravity'de muhteşem işler başararak bu alana yepyeni bir soluk getirerek iki oscarı cebine koymuş sonuna kadar da hak etmiştir. Tabi bu muhteşem adamın başarıları sadece bununla sınırlı değil, Children of Men ve Tree of Life filmleri dahil 5 oscar adaylığı daha bulunmakta. Eğer üst üste üçüncü kez ödül alırsa bayağı büyük bir başarıya imza atacak ki almaması içten bile değil. Geçtiğimiz sene Birdman ile çıtayı yükselten ve tekniğini orijinal bir şekilde kullanarak yola koyulan Iñárritu'nun başarısından sonra yine Oscar'a göz kırptığı bir filmle karşı karşıyayız. Film özetle intikam duygusu içinde hareket eden bir adamın ayı saldırısından kurtulma ve amacına ulaşma öyküsünü konu ediniyor. Bu anlamda en başta itiraf etmek gerekiyor ki filmde çok aman aman bir senaryo falan yok. Çok kısıtlı ve basit bir konu üzerinden yola çıkılıyor. Senaryo gerçek bir öyküye dayandırılmış. Ancak gerçekte yaşamış H. Glass karakteri ile uzaktan yakından alakası yok. Bilinçli bir şekilde intikam filmine çevirmişler. Oysa ki çok şahane bir Cast Away tadı da yakalanabilirdi. Yani işin içine bambaşka karakterler koyarak gerçek hikayeden esinlendik palavrası zaten senaryo dalındaki olası adaylıklarını falan da engellemiş. Senaryoya sonra gireceğim ayrıntılı olarak. Yönetmen bazında hareket edecek olursak büyük yönetmen Iñárritu'nun çatışma sahnelerinden tutun ayı sahnesine kadar çok güçlü ve yine çok şahane seçimlerle gerçekçilik algısını yansıtmayı başarmış. Sahne tasarımlarını çok beğendim, dönemsel vurgular çok isabetli, sömürgecilik eleştirileri ve kızılderili katliamına dönük vurgular sönük kalsa da son derece yerindeydi. Zaten yönetmen esasında hikayedeki bir sahnenin canlandırılması için kabiliyetini konuşturmak için var. Yani bu yönetmen dışında bir başka yönetmeni koysaydınız o çatışma sahnelerinde o tadı o yeni soluğu yakalayabilir miydiniz? Hiç zannetmiyorum. Hikayeyi kendi etrafında çok farklı bir şekilde evirerek eşi benzeri olmayan kamera açılarıyla bilhassa geniş açıları kullanarak filmin gidişatını ve kontrolünü kendi eline alıyor. Yarı belgesel tadını da böyle yakalamış aslında. Filmin giriş sahnesi ve ayı sahnesi için bile Iñárritu'nun Oscar adaylığı garantiydi benim için. Filmdeki dövüş sahnelerine bakıldığında sahneler tasarlanırken doğaçlamalar çok önde tutulmuş bu da alışık olduğumuz klişe dövüş sahnelerinden açık ara uzak "bende herhalde böyle dövüşürdüm" demenizi gerektirecek özgünlükte olmuş, yine dahi bir yönetmen sayesinde mümkün olan şeyler bunlar. Yani klişe hollywood filmlerindeki iyi kötü adam çekişmesi tamamen devre dışı bırakılmış. Dicaprio'nun performansı için fazla şey söylemek gereksiz zira hakikaten çok şahane bir oyunculuk ortaya koymuş, ödül almak için yırtınmış desek yeridir. Fakat söz konusu oynadığı karakterin geçmişi son derece bayat olduğu gibi zeka parıltısı hiçbir tarafı da yok. Son derece gelişigüzel kurgulanmış yine senaryo eksikliğinden kaynaklı olduğunu düşündüğüm karakter klişelerine burada da girilmiş. Son derece klişe karakterler var filmde. He burada oscarı vereceklerse de fiziksel çabaları sayesinde Dicaprio'yu ödüllendireceklerdir diye düşünüyorum. Zira bu seneki adaylara baktığımda ondan daha iyi oynamış diyebileceğim kimse yok, başka bir sene olsa tekrar diyorum bu karakter ile alması mümkün değildi. Daha radikal ve özgün tiplemeler, karakter oyunculuklarını akademi seviyor. Dicaprio'nun diğer oyunculuklarının da aşağı yukarı hep klişeler üzerine kurgulanmış olması bunda etmen. Bu arada Tom Hardy'de muhteşem bir iş çıkarmış. Bu klişe kötü adam tiplemesini kendinden bir şeyler katarak canlandırabilecek az oyuncudan birisidir ödül alması kuvvetli ihtimal. Filmin esas bombası zaten her Iñárritu filminde olduğu gibi filmin kurgusudur. Belki de bu kurgu filmin hak ettiği ikinci ödül olacak. Zira bir saniye dahi gereksiz bir sahne olmadığı gibi tempo ve heyecan da bir saniye olsun aksamıyor. Burada ikinci önemli rakibi kesinlikle Mad Max olacaktır. O filmin de sahne geçişleri muazzamdı. Görüntü yönetimi için söylenebilecek çok şey var ama uzatmak istemem. Bayıldığım bir görüntü yönetmenidir Lubezki. Burada yine kendini aşmış. Açılar, tercihler, doğal ışıklar, gölgeler, derinlikler, zoom esnasında kamera hareketleriyle yaratılan planlar... Muhteşemdi gerçekten. Gerçek bir sinema şöleni yaşattı bize. Yarı belgesel tadını da fazlasıyla veriyor. Renk yönetimi de aynı ustalıktaydı. Burada senaryoya tekrar dalmak gerekirse şunu söylemek gerekir ki senaryoluk bir şey yok. Sadece bir fikirden yola çıkılarak yönetmen odaklı bir iş yapmak istemiş Iñárritu. Zira filmin hiçbir tarafında özgün bir şey yok. Baştan son son derece basit ve klişe bir hikaye üzerinden anlatılmak istenen üç-beş mesajdan ibaret görülüyor. Göze soktukları karakterler klişe olduğu gibi son derece rezalet diyaloglar da cabası. Hikayeyi akıcı kılacak bir parlaklık olmadığı gibi Dicaprio'nun oynadığı karakterin içerisine tam olarak dalamıyoruz çünkü karakter ile özdeşlik kurabilmen için gerekli şeyler yok senaryoda. Başı sıkışan her senarist gibi bunlar da tanrı/kader/isa/mesih gibi terimlerin arkasından hareket ederek finali de oraya bağlamak gibi bir acizlikle senaryodaki basiretsizliğini kanıtlamışlar. İyi ki adaylık falan vermemişler senaryoda bunlara...Sonuç olarak en iyi film ödülünü alacak olursa diğer en iyi film adaylarının çok iyi olmamasından ötürü alacaktır hatta kesin gözüyle bakan çok otorite var onun haricinde en iyi yönetmen ve en iyi görüntü yönetmeni ödüllerini de alması benim esas isteğimdir. Ama tekrar diyorum senaryosundan ötürü çok iyi bir film değil, fakat dahiyane bir yönetmenlik örneği izledik. Doğa ve insan ilişkisi ancak bu kadar iyi resmedilebilirdi. Bu benim için fazlasıyla keyifliydi. iyi seyirler...
Leonardo ve oyunculuğunu bir kenera ayırıyorum. Geri kalan her şey Rezalet Rezalet ve Yine Rezalet. Senaryo 0 Hikaye 0 Kurgu 0 10. dakikadan filmin sonunu tahmin edebiliyorsunuz. Film ortadan başlıyor havası vardı... Hangi Hikaye ortadan başlar.Sanki devam filmi havası vardı. Filmin yarısında inanın sıkıntıdan esnemekten kendimi alamadım. İkinci bölüme sırf Leo için gireyim dedim yine hüsran hatta bi ara sinirden Gülme krizi geldi. :D BİDE KEMAL SUNALA LAF ATARLAR AYNI FİLMİ ODA ÇEKTİ SANIRIM YÖNETMEN BİZİM YERLİ HANZO YU İZLEMİŞ BİR ÇOK SAHNE BİREBİR AYNIYDI :D İNSAN DESEN DEĞİL HAYVAN DESEN DEGİL BU BİLDİĞİN HANZO :D Boşa giden 2 saat 36 dk. Sıkıcı bilindik sıradan senaryo... Valla Leoyu çok seviyorum Ama film olarak kıyaslarsak Oscarı Matt Damon almalı Martian bu filme 100 basar. Ama oyunculuk olarak Leo tek geçerim. En iyi Film bence Martian olur Leoda en iyi oyuncuda alır büyük ihtimal... Ölümsüz Leo Ayı saldırır. Uçurumdan düşer At ölür içini yarar uyur. At ölmese soğuktan donacaktı iyi ki öldü :D OK Mermi işlemez Ne adammış be mübarek HULK GİBİ :D Hatta bu bildiğin POLAT ALEMDAR :D
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.