Senaryosunu, J.D. Zeik ve David Mamet'in yazdıkları "Ronin", yönetmen koltuğunda "Birdman of Alcatraz" (1962), "The Manchurian Candidate" (1962), "Seven Days in May" (1964) ve "The Island of Dr. Moreau" (1996) gibi unutulmaz filmlere de imzasını atmış olan John Frankenheimer'ın yönetmen koltuğunda oturduğu gerilim dolu bir aksiyon hikayesi ile çıkıyor karşımıza...
Vakti zamanında sinema salonunda izledikten sonra çıktığımız da, "Wow! / Vay be!" dediğimiz filmi, aradan geçen 23 yılın ardından yeniden izlediğimizde her ne kadar aynı derece de etkilenmediysek de gelin biraz daha yakından filmimize...
Önce Paris'teyiz...
Daha önce Amerikalı Larry (Skipp Sudduth) ve Fransız Vincent'ın (Jean Reno) giriş yaptıkları, barmenliğini İrlandalı Deirdre'nin (Natascha McElhone) üstlendiği bara, şimdi de silahını dışarıda bırakan ve tek bir içki içip gideceğini belirten Amerikalı Sam (Robert De Niro) gelmiştir...
Ama kendisine acele etmemesini söyleyen Deirdre ve diğer ikisi ile birlikte çıktıkları bardan bir minibüse atlayarak İngiliz Spence (Sean Bean) ve Alman Gregor'ın (Stellan Skarsgård) bulunduğu mekana giderler...
Birbirlerini daha öncesinden tanımayan bu beş adam, haftalık 5 bin dolar maaş ile en az dört haftalığına tutulmuş olup görevin başarı ile tamamlanması halinde 20 şer bin dolar da ikramiye alacaklardır...
Bu süre boyunca, tek muhatapları Deirdre olacak ve operasyonu da kimliği gizli patronundan aldığı talimatlar doğrultusunda bizzat o yönlendirecektir...
Görev ise, net sayısı kesin bilinmemekle birlikte, Deirdre'nin 5 ila 8 kişinin koruması altında olduğunu tahmin ettiği bir adamın bileğine kelepçelenmiş bir çantanın sapasağlam bir biçimde ele geçirilmesidir...
İlk işleri de söz konusu operasyonda kullanmak üzere sipariş ettikleri silahları gidip satıcılardan teslim almaktır...
Bunun için bilgisayar uzmanı Gregor geri planda elektronik altyapının hazırlıkları ile ilgilenirken Larry, Vincent, Sam ve Spence satıcılar ile buluşacakları rıhtıma doğru yola koyulurlar...
Gecenin karanlığında yapılacak para ve silah değiş tokuşunda zaten vaziyet biraz sarpa sarmışken, Sam'in bir köşeye gizlenmiş bir keskin nişancıyı fark etmesiyle, çadır büsbütün karışır ve polisi de harekete geçirecek kadar gürültülü bir silahlı çatışma başlar...
Artık iş iyice ciddiye bindiği ve el koyacakları çanta dahil neredeyse hemen her şeye bir belirsizlik hakim olduğu için Sam, "taktik hata" yapan Spence'i devre dışı bıraktığı gibi el yükselterek kendi ücretlerini de adam başı 200 bin dolara çıkartır...
Elbette Deirdre'de kabul ederek görür bu eli...
Şimdi de Nice'teyiz...
Karı koca rolündeki Deirdre ile Sam, çantalı adamın bulunduğu otele doğru küçük bir keşif yürüyüşü yaparlar...
Aynı şeyi bir kez de otelden ayrılarak geçtikleri villanın önünde tekrarlar...
Zira sabaha operasyon başlayacak olup tek bir hata dahi yapma lüksleri bulunmamaktadır...
Derken soyulacak çantalı adamın kaldıkları villadan ayrılan dört araçlık konvoyu yola koyuluverir...
Dakika 43...
Filmin bundan sonraki 79 dakikalık bölümünde, birbirinden hareketli ve kanlı sahnelerde, çantanın ele geçiriliş şeklinin yanı sıra Sam, Vincent, Gregor, Larry ve Deirdre'den ikisinin diğerlerine ihanetinin nedeni ile Deirdre'nin ardındaki asıl işverenin kimliğini de öğreneceğiz...
Evet başta da vurguladığımız gibi 55 milyon dolarlık bir bütçe ile çekilerek ulaştığı brüt 41,6 milyon dolarlık hasılat rakamı ile yapımcılarına ciddi anlamda hayal kırıklığı yaşatmış olan "Ronin", bugün baktığımızda her yönüyle biraz hafif kalmasına karşın özellikle de nitelikli oyuncu kadrosu sayesinde sıkılmadan izlenebiliniyor...
Üstelik eminiz, 1980'li yıllarda TRT ekranlarında sürekli yayınlanan buz pateni dünya, Avrupa ve olimpiyat şampiyonalarına aşina olanlara, bu yarışmaların gediklilerinden Demokratik Alman Cumhuriyeti (DDR / GDR) asıllı sporcusu Katarina Witt'i Rus patenci Natacha Kirilova karakterinde bir kez daha izlemek de iyi gelecek...
En azından anıları tazeleyecektir, John Frankenheimer'ın (1930 - 2002) sinema kariyerinin sonuna yaklaştığı bu film...
Keyifli seyirler,