Hesabım
    Kolombiyalı: İntikam Meleği
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,0
    Yetersiz
    Kolombiyalı: İntikam Meleği
    Yazar: Murat Özer

    Luc Besson'un yeni "Nikita"lar ya da yeni "Léon"lar ortaya koyma hevesi bitecek gibi değil belli ki! Artık yönetmenlikten ziyade yapımcılık ve senaristlik üzerine yoğunlaşan ama bunu da sığ sularda gerçekleştiren Besson, başyapıt düzeyindeki bu iki filminde kullandığı formülü ısıtıp ısıtıp önümüze koymayı sürdürüyor.

    Kolombiyalı: İntikam Meleği (Colombiana), Besson'un Nikita'sından nemalanan ama bu durumu taklit noktasından öteye taşımayan bir çalışma. "Avatar"ın Neytiri'si Zoe Saldana'nın Anne Parillaud benzeri bir intikamcı hüviyetine büründüğü film, tek cümlede özetlenebilecek son derece basit bir entrikaya sahip: "Ailesini öldürenlerden intikam almak için tetikçi olan genç bir kadının amansız mücadelesi." Bu entrikanın içine herhangi bir ekstra derinlik unsuru katmayı denemeyen Luc Besson ve Robert Mark Kamen'ın elinden çıkma senaryo, dile getirdiğimiz cümlenin sınırlarına hapsolmuş bir yavanlığın emrine girmiş görünüyor. Bu derinliksizliğe rağmen, intikam filmlerinin kendine özgü çekiciliğinden nasiplendiğini söyleyebiliriz bu filmin. Zoe Saldana'nın, karakter olarak Anne ‘Nikita' Parillaud ile Milla ‘Leeloo' Jovovich arasında duran, fiziksel olaraksaHalle Berry ve Thandie Newton karışımı bir görüntü ihtiva eden havası, filmin intikamla ivmelenen yapısını seyredilebilir kıvama taşıyor. Bu durum, öyle ahım şahım bir noktaya sürüklemese de, sıkılmadan izlenen bir görüntüye kavuşturuyor filmi.

    Fransız eli, fikri ve zikriyle çekilen bir Amerikan aksiyonu atmosferine sahip olan "Kolombiyalı: İntikam Meleği", ‘düz' karakterleri ve yüzeyin altındakilere ulaşamayan entrikasıyla tipik bir ‘B movie' görüntüsü verirken, zaman zaman kendini ciddiye alan bir yapıya doğru meylediyor, ki bu anlarda filmin ‘idare eder' temposu epeyce düşüyor. Hikâyenin tamamını bir boşluk hissiyatıyla seyredebiliyor olsaydık, bu düşüşü de engellemek mümkün olabilirdi diye düşünüyoruz. Oysa kendisine ‘birinci sınıf' muamelesi yapılmasını bekleyen bir ‘ikinci sınıf' film var karşımızda ve böyle bir beklentiyi karşılamak zor bizim için.

    Luc Besson'un adeta nefes almadan proje üretmesi, bunlar içinden bazılarının ‘tutan' işler olması, çoğununsa akılda kalıcı herhangi bir işarete sahip olmaması, nihayetinde de ortaya garip bir ‘aksiyon çorbası' çıkması, özellikle 2000'li yıllardan bu yana kanıksadığımız bir durum. Neredeyse her Luc Besson projesinde dile getirdiğimiz, ‘fabrika' mantığının niceliğe katkı yapsa da niteliğe doyurucu katkılar getirememesinin yeni bir uzantısı "Kolombiyalı: İntikam Meleği". Bol miktarda patlama çatlama, birkaç güzel dövüş koreografisi, güzel kız-yakışıklı erkek bileşimi, Gary Oldman'ın "Léon"daki ‘Stansfield' karakterini hatırlatan bir kötü adam, aile kavramının yüceliğine alan açan bir entrika ve sayısız ‘haklı cinayet'le vücut bulan Luc Besson aksiyon geleneğinden sapmıyor bu film de. İzliyoruz izlemesine, Zoe Saldana'nın canlandırdığı ‘Cataleya' karakterinin intikam serüvenini sonuna kadar takip ediyoruz, ama finale geldiğimizde elde avuçta bir şey kalmadığını görüyoruz. Dediğimiz gibi, sadece bir cümlenin içine sıkıştırılabilecek entrikadan da ancak bu kadarı çıkıyor. Daha fazlasını beklemek anlamsızlaşıyor.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top