Oyunun Sonu eleştirileri

Filmden zevk almanız için bu tür konulara uzaktan da olsa aşinalığınızın bulunması gerekiyor , yoksa film sıkıcı gelebilir. Finans şirketlerinin nasıl işlediğini gösteren ,büyük dev şirketlerin ve kapitalizmin gerçek yüzünü sergileyen oyuncuları ile de başarılı bir film bence. Filmin başındaki işten çıkarılma sahnesi ne kadar etkileyici.. izleyin pişman olmazsınız iyi seyirler...

2007–2008 dönemindeki finansal krizden esinlenilen senaryosunu da yazan ve ilk uzun metrajlı (debut) sinema filmini de çeken J. C. Chandor'ın yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu “Margin Call”; Wall Street'teki bir yatırım bankası atmosferinin arka plana alındığı, kapalı tek mekanda yaşanan "24 saatlik" bir finansal kriz draması olarak geliyor karşımıza...

Gelin isterseniz, 3.5 milyon dolarlık mütevazı bir bütçeyle çekilerek; "En İyi Özgün Senaryo - J.C. Chandor" kategorisindeki Academy Ödülü'ne aday olmasına ilaveten, brüt 19.5 milyon dolarlık bir hasılat rakamına da ulaşılmış olan bu filme biraz daha yakından bakalım...

***

Büyükçe bir işten çıkartma operasyonunun gerçekleştirildiği bir yatırım bankasında, Will Emerson (Paul Bettany), Peter Sullivan (Zachary Quinto) ve Seth Bregman'ın (Penn Badgley) şaşkın bakışları arasında; İnsan Kaynakları Bölümü çalışanlarından Heather Burke (Ashley Williams) ile Lauren Bratberg (Susan Blackwell), Risk Yönetimi Bölümü Müdürü 19 yıllık çalışan Eric Dale'e (Stanley Tucci) hizmet akdinin fesih edildiğini...

Ve...

O nedenle de, e-postası ile ana sunucuya erişiminin yanı sıra binaya girişinin de engellendiğini bildirirken; elindeki tüm mobil veriler ile cep telefonundaki şirket hattını da, kendilerine teslim etmesini istemektedirler...

Üstelik...

Ofisindeki özel eşyalarını da ancak, görevli personelin (Jimmy Palumbo) gözetiminde toplayabilecektir...

***

Önemli bir projenin tam ortasında olduğunu söyleyerek, eşyalarını kutulara doldurmakta olan Eric'e; başına gelenler için üzüntülerini bildiren ilk kişi, Ticaret Bölümü Müdürü Will olsa da...

Aynı Will:

Eric'in sözünü ettiği projeyle ilgilenmez...

Hatta o an için...

Ciddiye alıp da, hiç umursamaz bile...

***

Elindeki kutularla, ilgili güvenlik personelinin nezaretinde asansöre doğru ilerlemekte olan Eric'i; bölümünün çalışanlarından Peter ile Seth, kendisiyle vedalaşmak için beklemektedirler...

Vedalaşma faslının sonunda Eric, cebinden çıkardığı bir flash belleği; "Bir şey üzerinde çalışıyordum... Fakat bitirmeme izin vermediler... Şuna bir göz at... Dikkatli ol..." diyerek Peter'a teslim eder...

***

Banka binasından çıktığında, elini cebinden çıkarttığı telefona attığında; hattının kapatıldığını fark ederek, aynı esnada binadan ayrılmakta olan Risk Yönetimi şefi Sarah Robertson'a (Demi Moore), "Sen mi kapattırdın?" şeklinde bağırır ve telefonunu beton zemine fırlatarak parçalar...

***

Şimdilik işini koruyabilmiş olan Will, olan bitenler hakkında konuşmak amacıyla işten çıkartmaların yapıldığı katın patronu Sam Rogers'ın (Kevin Spacey) yanına gittiğinde; onun 107 yıllık firmadaki yaşananlardan çok, ciğerindeki tümör yüzünden ölmekte olan köpeğine üzülmekte olduğunu görür...

Hem de onun için, günde bin dolar masraf yapmışken...

***

Neyse...

Yine de 34 yıldır firmanın hizmetindeki, üst düzey yöneticilerden Sam; Will'in bir araya topladığı geriye kalan bölüm çalışanlarına hitaben, moral verici bir konuşma yapar...

***

Bu arada...

Aynı günün akşamında, işten çıkartılmaktan kurtulmuş olan çalışanların bir kısmı evlerine, diğer bir kısmı da kafayı çekmeye giderlerken Peter; Sam'in konuşmasındaki gazla aldığı ani bir kararla, Eric'ten aldığı belleğin içindeki dosyayla ilgilenmeye karar verir...

Verir vermesine de...

Gördükleri karşısında şaşkına dönen Peter; masanın üzerindeki ofis telefonuna sarılarak bir barda demlenmekte olan Seth'i arar ve telefonuna ulaşamadığı Will'i de alarak derhal ofise dönmelerini söyler...

Zira kendi değerinden daha büyük bir maddi kayba uğramış olan firma, iflas etmiş yahut da neredeyse etmek üzeredir...

***

Ama malumumuz olan sebeple, Eric Dale'in cep telefonuna ulaşılamamaktadır...

Böyle olunca da...

Evini arayarak karısıyla konuşan Will; kapıdan adımını attığı anda Eric'in, kendisini aramasını tembihler...

***

Yalnız birden Eric'in nerede olabileceğini tahmin eden Will, bir not kağıdına yazdığı adresi ellerine verdiği Peter ile Seth'i; onu alıp getirmeleri amacıyla gönderirken, kendisi de Sam'i arayarak ofise gelmesini isteyecektir...

Hem de saatlerin, gecenin 23:00'ünü gösterdiği sırada...

***

Evet...

Will, telaşlandırdığı Sam'i ofise getirtse de; Eric'i bulamayan Peter ile Seth ise, oturdukları bir striptiz barda içmeye başlamışlardır...

***

Çok geçmez...

Peter ile Seth'de elleri boş bir biçimde, firmaya geri döndüklerinde, Sam'in acil olarak çağırdığı; Sarah Robertson, Ramesh Shah (Aasif Mandvi) ve Grup Başkanı Jared Cohen (Simon Baker) ile birlikte toplantıya katılarak, Eric'in hazırlayıp Peter'ın da geliştirerek son haline getirdiği projenin, göründüğü kadar tedirgin edici bir yapıya sahip olup olmadığını tartışacaklardır...

Dakika 35...

Aksiyon filmleri ile büyük bütçeli Marvel prodüksiyonlarından hoşlananları tatmin etmeyeceğini düşündüğümüz filmin geride kalanında, siz değerli sinemasever dostlarımızı; kadrodaki oyuncuların performanslarına yaslanılan, 72 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

Finaline ve sürpriz görüntülerle dolu öncesindekilere dair "spoiler" verilmeden, emek harcanarak sizlerle buluşturulmuş; özgün ve büsbütün farklı bir başka yorumda yeniden bir arada olabilmek dileğiyle...

Keyifli seyirler,

2008 krizi ile ilgili bilgi dağarcığımı genişletmek idi bu filmi tercih etmemdeki asıl amacım. Kaliteli oyuncu kadrosunun (Irons, Spacey gibi) da yardımı ile izlenebilir, bilgilendirici, düşündürücü bir film olmasını temenni ediyordum. Bu arada "bilgilendirici" derken tabii ki kalkıp bir "belgesel" formatından da söz etmiyorum kesinlikle. Ama yine de bahsetmiş olduğundan daha fazlasına değinmesini isterdim "Margin Call"un. Oyuncular iyi, az biraz sürükleyicilik de var gibi ama bittikten sonra tam bir doyum almak biraz güç. Final sahnesindeki gönderme gibi güzel ve anlamlı kısımları da yok değil belki ancak krizin nasıl çıktığı, neden çıktığı, hangi şartlarda çıkabilen bir şey olduğu gibi soruları vaat etmiş olduğu gibi açıklayamıyor ne yazık ki film. Tabii bu işlerden daha iyi anlayan ekonomistlerin veya konuyla daha derinden ilgilenen sinemaseverlerin filmden etkilendikleri veya çıkardıkları ile diğerlerinin çıkardıkları aynı olmayabilir. Yine de, konuyla alakalı daha sağlam ve tatmin edici belgesellere, filmlere, kaynaklara başvurmalarını öneriyorum bu filmi benimle aynı sebepten tercih etmeyi düşünenlere.

Amerikanın şu günlerde başına gelen olaylarının iç yüzünü anlatan bir yapım diyebiliriz. Brokerlardan ve monoton senaryo diyaloglarından hoşlananlar izlesinler.

Filmi begendim. Özellikle de filmin belli basli karakterlerin etrafinda dönmesi ve karisik bir yapi arzetmemesi güzel olmus.Böylelikle bir sirket üzerinden 2008 krizi ve yapay para kazanma araçlarinin nelere mâl olabilecegi daha net anlasiliyor.

filme yorum yapacagim ama sürekli hata veriyor puan vermekte bile zorlaniyorum