konuya diyecek bişeyim yok filminde bir türk filmi olduğunu düşünürsek gayet başarılıydı ben gece izledim ve sonlara doğru tüylerim diken diken oldu oyunculuklar daha iyi olabilirdi ama türk filmi olduğu için hakkını vermek lazım güzeldi....
büyü filmini geçen yıl izledim daha sonra da cd'sini alıp izledim.aslında filmi 2.kez izlediğinizde ayrıntıları yakalıyor ve filmi daha iyi anlıyorsunuz.bir kere filmin efektleri harika bence.karanlıkta sadece efektleriyle bile korkutabilen bir film.açılış sahnesi de çok ilgi uyandırıyor.ama oyuncular performanslarını tam olarak gösterememişler.en çok ece uslu'nun oyunculuğunu inandırıcı ve gerçekçi buldum.ayrıca filmde ayetlerden ve büyü gibi bir konudan yola çıkılması inandırıcılığı arttırıyor.ama kurgusu ve anlatım dili daha iyi olabilirdi.oyunculuklar daha inadırıcı olabilirdi.film bu açılardan biraz eksik kalsa da bence vermek istediği mesaj gayet açık ve net:kötü niyet sahibine geri dönüyor ve yaptırdığı büyü kendi başına tutuyor...
tam anlamıyla vasat bir film..konu güzel ,yer güzel fakat bu tür avantajları tam olarak kullanamamışlar..oyuncuların performansı da kötü .aslında oyuncular iyi oynayabilseydi belki iyi bir film olabilirdi, çünkü film biraz da konudan kazanıyor.insanların ilgisini konu ve saçma bir korku çekiyor.ama birazda filmin ayrıntılarına ve bize neyi anlattığına bakmak lazım.(erotik sahneler bu korku filmine hiç olmamış,tabi korku filmi denirse...)
Film mağarada geçen bölümü dışında maalesef korkutamıyor.Bazı sahnelerinde de germeyi başarıyor ama bir korku-gerilim filmi için cılız başarılar bunlar (tabii başarı denirse).’Büyü’yü ’’bakalım bu sefer ne kadar kötü bir korku filmi yaptık acaba’’ diye merak edenlere önerebilirim ya da hayatındaki o anı en kötü şekilde değerlendirmek isteyenlere. 2/10
saçma sapan bir film.yaaa insan biraz meraklı olur.mağarada gidiyorlar kız uzerini degişmek için bi tarafa gidiyor.sonra bi gerilim korku fırtınası hayvanlar irkiliyor insanlar korkuyor ve uzerini degişmeye giden kız gelip diyorki bişey gördüm.insan ne gördün neydi o diye bi merak eder.hayvanlar urktu ortalık bi tuhaf oldu nedir bunun sebebi ne olabilir.izleyici merak ediyor ama o gerilimi yaşayan insanlar merak edip neler oluyor neydi o demiyor yafs.ve ateş başında aktörün yuzune atlayan yaratıka ne demeli.neyin nesi neyin feesi.hangi tarihten kalma?evrim geçiren bir mutantmı:) ben filmde onunla ilgili bi ayrıntıya raslamadım.. olurmubu kadar saşmalık yav..puanımı merak ediyorsanız 10 uzerinden 1.gerçi oda fazla ama en duşuk puan bu..
Türk sinemasını çok fazla beğenmeyen ve seyretmeyen biri olarak, Büyü filmi yabancı yapım filmlerle kıyaslanırsa elbette bu filmin cok başaralı olduğu söylenemez. ama yine de ben bu filmin Türk sineması için belirli bir seviyeyi yakalamış ve umut vaad eden bir film olduğunu düşünüyorum. Korku ve büyü bizim geleneksel inançlarımıza yabancı bir kavram, bu yüzden de elbette belirli bir aşama kat etmek zaman alacaktır. Bu film hakkında yapılan yorumların da umumiyetinin subjektif olduğunu fark etmemek işten değil. eger edebiyata -romana- ilgisi olan varsa korku romanlarının da edebiyatımızda yene yeni başarılı örneklerinin verilmeye başlandığını bilecektir. o yüzden bir konuda değerlendirme yaparken komplekslerimizi ve duygusallığımızı bir tarafa bırakıp sağlıklı bir şekilde değerlendirme yapalım lütfen.
filmi daha yeni isleyebildim ama korkuyla uzaktan yakından alakası yok sacmaydı yaniiii bi korku filmi olarak vizyona girmisti ama hiç korkunç diiildi.. ama oyuncular çok başarılıydılar..:)
Bu filmden korktunuz mu'Açıkçası ben korkmadım.Çünkü bu bir korku filmi değil.Ayrıca iyi niyetli bir film olduğunu da düşünmüyorum.Nedenlerini size tek tek sayacağım.Bu film çok konuşuldu.Konuşulma nedeni filmin gala gecesi yaplıdığı gece çıkan yangın.Bunun bir oyun olup olmadığını bilmiyorum.Ancak bazı akılsızların çıkıp bu filmi gerçekten lanetli diye medyaya sunmaları ve bunu reklam malzemesi yapmaları nasıl bir filmle karşı karşıya olduğumuzun en büyük belirtisiydi.Filme geçecek olursak.Filmde üç oyuncu göze çarpıyor.İpek Tuzcuoğlu,Ece Uslu ve Özgü Namal.Yani üçü de Türkiye’de popüler olmuş dizilerden gelmiş oyuncular.Yani izleyici filmin konusundan çok oyuncularıyla ön plana çıkmaya çalışılıyor.Daracık şortlarla gezinen bu oyuncuları herkes izlemek ister öyle değil mi?Ayrıca filmde gereksiz abuk sabuk bir erotizm kullanılmış.Sinemada erotizme karşı olmadığımı daha önce de bir kaç kez söylemiştim.Eğer iyi kullanılırsa erotizmin sinemaya çok şey kattığını söylemiştim.Eğer kötü niyetli insanlar tarafından kullanılırsa sadece hormonları tatmin etmekten ileriye gitmediğini söylemiştim.Ne yazık ki bu filmde de erotizm kötü niyetli insanların elinde bolca kullanılmış.Sonuç olarak şunu gördüm.Türk Sineması’nın gerçek bir sinema olabilmesi için çok çalışması gerekiyor.Sanat bu kadar ucuz insanların elinde oyuncak olmamalıiyi seyirler
...bir Turk filmi gosterime girdiginde boyle agir laflar etmek istemiyorum ama karsimizda gercek anlamda sapir sapir dokulen, "korku" olarak lanse edilmesine ragmen buna kendisini bile inandiramayan bir film var. Aslinda filmin iyi cekilmis bir acilis sekansi var, ancak sonrasi gercek anlamda bir facia. Bir grup arkeolog lanetli olduguna inanilan ve cevre halkin bile girmeye cesaret edemedigi bir koye arastirma ve kazi yapmaya gelirler. Ancak yol boyunca ortaya cikan aksilikler koye vardiklarinda had safhaya varacak, turlu turlu lanetlere ve cinlerin saldirilarina maruz kalacaklardir. Bundan sonra filmdeki tum mantiksizliklar ve sacmaliklar o kadar fazla ki, aslinda hic kafaya takmadan dusunmeden izlemek lazim ama nafile. Boyle agir kosullarda bir arastirma gezisine girisen 6 kisilik bir grupta tatile gider gibi 4 kadinin yeralmasi kafalari kurcalamiyor degil. Ayrica herbirinin yari ciplak halde ortalikta gezinmesi filmi bir parca erotik soslu korku- komedi'ye dogru kaydirabilirdi, ancak film tam tersine kendini o kadar ciddiye aliyor ki kendi kuyusunu kendisi kaziyor adeta. Lanetli oldugu soylenen ve bilinen bir koye inatla gitmeleri, gittikleri koyde her gelisen olaya karsi sanki orasi hakkinda hicbirsey duymamislar gibi asiri tepki vermeleri ve inadina "hadi bi bakalim ne varmis orada" gibisinden salakca yaklasimlari seyircisini guldurmeye yetiyor zaten. Ve senaryo..."Baba bak ne buldum?", "hadi artik yatin yarin yapacak cok isimiz var", "hadi cocuklar ara verip birseyler yiyelim sonra devam ederiz" turunden dialoglarla orulu senaryo, ortaokul seviyesindeki bir cocugunun yazabilecegi derecede basit. Ya Orhan Oguz'un yonetimine ne demeli? Oncelikle korku filmlerinden nefret eden, izlemeye dayanamayan (bizzat kendisi diyor) bir yonetmenin boyle bir projenin basinda ne isi var? Zaten Oguz'un bu tur filmler izlemedigi herseyiyle belli, oyle ki filmin gerilimini yukseltmesi gereken sahnelerde gerilimden eser yok, hic umursamadan korkmamizi bekledigi seyi (herneyse artik) bir anda ortaya atiyor. karakterler ne oldugunu anlamadan vucutlarina, yuzlerine gelen darbelere karsi cigligi basiyorlar, ne bizi ne de kendilerini korktuklarina inandirabiliyorlar. Oyuncular arasindan bir tek Ece Uslu'nun verdigi tepkiler ve mimikleriyle yer yer inandirici oldugunu soyleyebiliriz. Filmin iyi bir yani yok mu derseniz, gece cekimlerinde ve kapali mekanlarda isik kullanimi ve goruntu yonetiminin iyi oldugunu soyleyebilirim. Ama maalesef hepsi bu kadar, daha fazlasi yok...(2/10)
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.