filmi beenmedim çünkü hikaye gayet sığ,karakterler ve diyaloglar inandırıcı diil.herkes rolünü öğrenmiş ve cümlesini kurmak için sıra bekler gibi.bence tiyatro oyunu olsaydı daha iyiydi.soyunma sahneleri ise çok gereksiz.karşı diilim ama gösterecekseniz de bi anlamı olmalı!ztn orhan oğuz korku filmleriyle alakasının olmadığını açıklayarak gereken sözleri söylemiştir...
----sinemasever arkadaslar ---------internetten orijinal dvd satisi yapiyorum...bu da dükkanimin adresi, fiyatlar piyasanin neredeyse yarisi, ziyaret ederseniz sevinirim: http://dukkanlar.gittigidiyor.com/tugruldonmezDVDSTORE/
galada yangın çıkmış..işin garibi ben bu galaya davetliydim..hatta lcv yapıp adımı da yazdırmıştım..ama bugün dersim vardı ve acayip uykum geldi..eve gideyim dedim.. üşendim..hani uçak kazalarında son anda uçağı kaçıran şanslı yolcular olur...onlara benzettim kendimi...açıkçası son dakika haberini de görünce bunu filmin bi parçası sanmıştım önce...1 gün önce de sinema dergisinde bu film hakkında yazıyı okumuştum..orda da çekim aşamasında başına gelmedik kalmamış diye yazıyodu...walla bu kadar olaydan sonra artık bu cuma kesin giderim ben bu filme:) reklamın iyisi kötüsü olmaz
...bir Turk filmi gosterime girdiginde boyle agir laflar etmek istemiyorum ama karsimizda gercek anlamda sapir sapir dokulen, "korku" olarak lanse edilmesine ragmen buna kendisini bile inandiramayan bir film var. Aslinda filmin iyi cekilmis bir acilis sekansi var, ancak sonrasi gercek anlamda bir facia. Bir grup arkeolog lanetli olduguna inanilan ve cevre halkin bile girmeye cesaret edemedigi bir koye arastirma ve kazi yapmaya gelirler. Ancak yol boyunca ortaya cikan aksilikler koye vardiklarinda had safhaya varacak, turlu turlu lanetlere ve cinlerin saldirilarina maruz kalacaklardir. Bundan sonra filmdeki tum mantiksizliklar ve sacmaliklar o kadar fazla ki, aslinda hic kafaya takmadan dusunmeden izlemek lazim ama nafile. Boyle agir kosullarda bir arastirma gezisine girisen 6 kisilik bir grupta tatile gider gibi 4 kadinin yeralmasi kafalari kurcalamiyor degil. Ayrica herbirinin yari ciplak halde ortalikta gezinmesi filmi bir parca erotik soslu korku- komedi'ye dogru kaydirabilirdi, ancak film tam tersine kendini o kadar ciddiye aliyor ki kendi kuyusunu kendisi kaziyor adeta. Lanetli oldugu soylenen ve bilinen bir koye inatla gitmeleri, gittikleri koyde her gelisen olaya karsi sanki orasi hakkinda hicbirsey duymamislar gibi asiri tepki vermeleri ve inadina "hadi bi bakalim ne varmis orada" gibisinden salakca yaklasimlari seyircisini guldurmeye yetiyor zaten. Ve senaryo..."Baba bak ne buldum?", "hadi artik yatin yarin yapacak cok isimiz var", "hadi cocuklar ara verip birseyler yiyelim sonra devam ederiz" turunden dialoglarla orulu senaryo, ortaokul seviyesindeki bir cocugunun yazabilecegi derecede basit. Ya Orhan Oguz'un yonetimine ne demeli? Oncelikle korku filmlerinden nefret eden, izlemeye dayanamayan (bizzat kendisi diyor) bir yonetmenin boyle bir projenin basinda ne isi var? Zaten Oguz'un bu tur filmler izlemedigi herseyiyle belli, oyle ki filmin gerilimini yukseltmesi gereken sahnelerde gerilimden eser yok, hic umursamadan korkmamizi bekledigi seyi (herneyse artik) bir anda ortaya atiyor. karakterler ne oldugunu anlamadan vucutlarina, yuzlerine gelen darbelere karsi cigligi basiyorlar, ne bizi ne de kendilerini korktuklarina inandirabiliyorlar. Oyuncular arasindan bir tek Ece Uslu'nun verdigi tepkiler ve mimikleriyle yer yer inandirici oldugunu soyleyebiliriz. Filmin iyi bir yani yok mu derseniz, gece cekimlerinde ve kapali mekanlarda isik kullanimi ve goruntu yonetiminin iyi oldugunu soyleyebilirim. Ama maalesef hepsi bu kadar, daha fazlasi yok...(2/10)
Arkadaşlar bence iyi bir filmdi. İlk başta senaryo çok basit başlıyor ama sonunu iyi bağlamaları filmi başarıya ulaştırmış. İzlenmeli. ben korktum şahsen, özellikle ipek tuzcuoğlunun nas suresini okuduğu sahne çok ürkütücüydü.
Korku filminden daha çok erotik bir film olarak görülebilecek olan, ne senaryosunda ne işleyişinde nede sonunda bi halt olmayan sadece ünlü bayanları yarı çıplak seğretmek için bakanların bitirebileceği bir film.
aslıhnda filmi izleyeli çok uzun zama oldu ama yinede yorumsuz olmaz bir kere filmin başlangıcı iyi sayılır.ama direk girişte kızın annesini oynayan abla ile artık ninem yaşına gelmiş Suna Selen'in güğümlerini gözler önüne sermeleri ilginç.birde filmin müzikleri oldukça vasat.girişte arka fonda çalan müzik aczimendi topluluklarının zikir müzikleriyle,yamyamların tamtamlarına benziyor.ama genel 0olarak fena değil.ama bence karakterler genel olarak iyi değil.özellikle profesörü oynayan amcanın profesölükle yakından uzaktan alakası yok bence.filmde de belli oluyor ama amca akşamları fondiplenen akşamcılara benziyor ki senaristte bilmiş olacak ki yerleştikleri gibi amca hemen şarap bardaklarına filan atlıyor.birde bayan karakterlerde İpek Tuzcuoğlu ön palanda tutulmuş ama hepsi birbirinden kopuk bana kalırsa.bence araştırmaya mı gidiyorlar yoksa turistik geziyemi gidiyorlar belli değil.senaryoda mantık hataları var..birde kopukluk çok fazla.İpek Tuzcuoğlu'nun oynadığı karakterin üzerine yapılan büyüden sonra konu neredeyse orada kapanıyor..bence filmin erotizm seviyesi normal sayılabilir...çünkü Teen-Slasher'lerin çoğunda erotizm yükü daha fazla...birde şunu ekleyelim filmin korkuyla gerilimle yada germekle yakından uzakatan alakası yok çünkü sağlam korku filmi izleyicisi bu filmdeki korku sahnelerine ancak saçma bir tebessümle bakar...üç koca torba kanla korku filmi çekilse bizde onu çekeriz gibi büyük laf etmesemde yinede yanlış hatırlamıyorsam(2 milyon dolar)bu filmin bütçesiyle süper korku filmi çekilirdi...birde filmin sonunu zekice bağlamaya çalışmışlar ama öyle bir içine etmişler ki neyin ne olduğu kimin nasıl o hale geldiği belli değil...neyse bu daha başlangıç safhalarından umarız bundan sonraki''KoRkU'' filmimiz korku filmi olur...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.