Hesabım
    Altın Gol
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    4,0
    Çok İyi
    Altın Gol

    “Çocukken oynadığı oyuncakları çok özleyenlere…”

    Yazar: Murat Tolga Şen

    Animasyon film yapma hadisesi bir zamanlar olduğu gibi Hollywood’un tekelinde değil artık. Evet, en parlak örnekler her zaman onlardan geliyor ancak İspanyol-Arjantin ortak yapımı Altın Gol, reformist yanı pek kalmayan Hollywood animasyonlarına kafa tutacak kadar yetkin ve eğlenceli bir örnek.

    Filmin en başında “futbolun icadı” sekansı olarak tanımlayacağımız kısımda sinemanın en unutulmaz filmlerinden biri olan 2001 Uzay Yolu Macerası’na (Sinemalarımızda bu adla gösterilmişti) oldukça şık bir gönderme yapan Altın Gol, “biz sinemacıyız” kaşesini basan bir ekibin elinde çıkma olduğunu da böylece belli ediyor.

    Nostaljik bir temadan yola çıkan Altın Gol, artık 40 yaş üstü insanların anılarında kalan langırt makinelerinin kahramanları canlanırsa ne olur sorusundan bir macera üretiyor, bunu da hemen her sekansta duygu ve mizahla beslemeyi ihmal etmiyor. Orijinal dilinde izlediğim film, dublajlı olarak karşıma çıksa hangi Hollywood stüdyosunun işi olduğunu düşünür dururdum. Kahkahalar atarak izlediğim, her yaştan seyirci için uygun ve animasyon kalitesiyle kendini gösteren bu filmi izlerken “Türk sineması çok yol aldı” diyenlere, “Latin sinemacılar da o esnada hiç boş durmamış, bize tur bile bindirmişler” diyesim geldi.

    Peki, sıkıntı yok mu, olmaz olur mu var tabii ancak bu daha ziyade hikâyeden kaynaklanıyor. Altın Gol biraz maço bir animasyon, daha ziyade erkek çocukları düşünerek çekilmiş. Aslında bu da normal ancak karşımıza çıkan onca ‘pembe animasyon’dan sonra buna da şaşırıyor insan! Olsun, uzaylılara karşı savaşan silahlanmış gençlerin maceralarını izlemekten daha iyidir her zaman, futbolda insani bir şeyler hep var.

    Altın Gol’ün belki de en güzel tarafı; yönetmen koltuğunda usta sinemacı Juan José Campanella’nın oturuyor olması… Gözlerindeki Sır (El secreto de sus ojos) adlı nefis filmiyle 2010 yılında “en iyi yabancı film” dalında Oscar kazanan sinemacı, bizdeki sektör yapılanmasının ne kadar sakatlandığının ispatı adeta… Aklınıza hiç Nuri Bilge Ceylan ya da o çapta bir sinemacının çocuk seyirci hedefli bir gişe animasyonu yöneteceği gelir mi? “Olmaz öyle şey!” diye düşünüyorsunuz ancak ülke sinemasını gişe ve festival diye ikiye ayırarak kendi bildiğimiz dalı kestiğimizi ve hep aynı filmi çeken sinemacılara sahip olduğumuzu düşünüyorum. Bu paragrafın filme gitmeyi düşünen seyirciye çok faydası olmayacaktır ancak tarihe not düşmek istedim.

    Altın Gol, mizahi yönden güçlü, animasyon kalitesiyle şaşırtan ve oldukça duygusal anlar yaşatan bir Latin animasyon sineması örneği… Beklentilerimin oldukça üstüne çıktı ve izlerken oldukça keyiflenmeme sebep oldu. Kaldı ki benim futbolla pek bir alakam da yoktur. Çocuğunuzla sinemada birlikte olmayı dilerseniz, harika bir seçim olacaktır. Bu eskimiş plastik langırt kahramanlarına bir şans verin, sizi de eğlendirmeyi başaracaklar.

    Bitirirken şunu not düşmek isterim; filmin renk paleti bana yıllar önce oynayıp çok sevdiğim bir bilgisayar oyunu olan Full Throttle’ı anımsattı nedense…

    murattolga@gmail.com

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top