Video oyununa hazırlop dâhil olmak için...
Yazar: Ali Ulvi Uyanık"Resident Evil" serisini, ilk filmden itibaren, aksiyon trüklerinin sergilendiği bir şov, bilim kurgu ve korku soslarının bolca kullanıldığı bir sinema varyetesinin video oyunlarıyla iç içe geçtiği bir eğlence olarak gördüm. Tuhaf biçimde, tüm etkisi seyredildiği süreyle sınırlı ve ışıklar yandığında uçup giden bir oyun bu.
Her filmde, dünyayı kıyamete götüren yoldaki taşları döşemeye devam eden Umbrella Corporation, ürettiği biyolojik silah T-virüsü ve türevleri marifetiyle insanları yaşayan ölülere dönüştürerek gezegeni gerçek bir cehenneme çevirse de, eski çalışanı, bağışıklık sistemi benzersiz Alice'e güvenimiz tam! İşte onun yenilmezliği sayesinde de, zamanı, olayları, gelişmeleri sonsuza dek uzatabilecek geniş bir spektrumda, öykülere takılmadan gösterinin tadını çıkarmaktan başka yapacağımız bir şey yok.
Ayrıntılı şekilde neler olup bittiğini, neler döndüğünü anlamaya çalışıp kafa yormak, film - oyundan alınan zevki yok eder. Ancak, yine de "Resident Evil 5: İntikam (Resident Evil: Retribution)"ın prologu genişçe bir özet sunuyor. Ve açıklanıyor ki, Kamçatka Yarımadası yakınlarında, SSCB döneminden kalma nükleer denizaltı tesislerini kullanan Umbrella Corporation, son çatışmada yakaladığı Alice'i burada tutmaktadır. İlginç olan ise, Umbrella eski başkanının, azalan insan ırkını kurtarma adına, Alice'i, denizin altındaki bu dev test merkezinden kaçırmak için harekete geçmesidir. Alice, bazıları müteveffa savaşçılara ait klonların destekleri ya da engellemeleri karmaşasında kaçmaya başlar...
Ama ne kaçış! Büyük kentleri de içeren simülasyon setlerinin yanı sıra, diyalogların ve genel diksiyon tekniğinin bile video oyundakilere benzetildiği, yaşayan ölülerin de sürekli mutasyonla iyice gerçeküstü hale geldikleri, filmin de 'bizzat' dönüşüm geçirerek finalde neredeyse video oyun olduğu bir mamul mal. Üstelik bir de, bayatlamış 3D numarası olarak silahlar üzerinize fırlatılıyor.
Keskin ve net görüntüler içinde dokusunu hissettiğiniz tek canlı Alice: Serinin yaratıcısı ve üçünün yönetmeni Paul W.S. Anderson'la üç yıl önce evlenen Milla Jovovich yani. 10 yıldır devam eden serüvende, karakterine koşut geliştirdiği dramatik oyunculuğunun da katkısıyla, iki uçta, hem vahşi savaşçı ruhu ve hem de kırılgan insani tarafı başarıyla temsil etti; bu sonuncuda da yüksek fiziksel performansıyla birlikte anaç duygularını sakınmayarak hikâyeye bir zarafet katmasını bilmiş.
Beylik bir öneride bulunmak zorundayım: İflah olmaz "Resident Evil" hayranları kaçırmasın (hoş, ne yazsam da gidecekler zaten)!