Hesabım
    Hannah ve Kız Kardeşleri
    Ortalama puan
    4,0
    37 Puanlama
    Hannah ve Kız Kardeşleri hakkında görüşlerin ?

    7 Kullanıcı yorumları

    5
    1 Eleştiri
    4
    5 Eleştiri
    3
    0 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    1 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Bilge Tuana Bedir
    Bilge Tuana Bedir

    1 değerlendirme Takip Et!

    0,5
    2 Aralık 2022 tarihinde eklendi
    Çok rahatsız oldum. Bu nasıl bir vicdan böyle? Hannah ve etrafındaki beş para etmez insanlar! Rezalet bir final. Filmde bolca çapraz ilişki var ve hepsi karakterlerin yanına kalıyor :D Bu nasıl iş böyle? Üzgünüm ama işler gerçekte böyle yürümez efendiler. Bu iğrenç bir ütopya.
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.096 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    23 Kasım 2022 tarihinde eklendi
    Senaryosunu da yazan Woody Allen'ın yönetmen koltuğunda oturduğu “Hannah And Her Sisters”; hepsi birbirinden değerli oyuncuların canlandırdıkları geniş bir ailenin üyelerinin, peş peşe gelen üç Şükran Günündeki iç içe geçmiş hikayelerinin, komedinin Woody Allen'ın tarzına özgü alegorik bir lisanla anlatıldığı şahane bir drama olarak geliyor karşımıza...

    Gelin isterseniz, 6.4 milyon dolar tutarındaki mütevazı bir bütçeyle çekilerek; brüt 40.1 milyon dolarlık bir hasılat rakamına da ulaşılmış olmasına ilaveten, aday olduğu yedi Academy Ödülü kategorisinden üçünü ("En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu - Michael Caine", "En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu - Dianne Wiest" ve "Sahne / Beyazperde İçin Yazılmış En İyi Senaryo - Woody Allen") birden kazanmış olan bu filme biraz daha yakından bakalım...

    ***

    Karı koca olarak ev sahipliğini yaptıkları, kalabalık bir Şükran Günü partisi ortamında; kutlamaya erkek arkadaşı Frederick'siz (Max von Sydow) katılmış olan baldızı Lee'yi (Barbara Hershey) dikkatlice süzen Hannah'ın (Mia Farrow) kocası Elliot (Michael Caine) içinden:


    "Tanrım, bu ne güzellik! Gördüğüm en güzel gözler onda... O süveterin içinde ne kadar da seksi görünüyor... Onunla bir yalnız kalabilsem... Ona dokunsam, öpsem ve onu ne kadar sevdiğimi söyleyebilsem...

    Kes şunu aptal! O senin karının kız kardeşi...

    Ama elimde değil ki...

    Bu aşk tüketti beni... Aylardır kahroluyorum... Hep onu hayal ediyorum... Ofiste tüm gün onu düşünüyorum... Ah Lee! Ne yapacağım ben? Çevrende dönüp duruyorum... Ve bu iğrenç bir şey... Kapıda yanımdan geçerken, boynundaki parfümün kokusunu aldım...

    Tanrım! Bir an bayılacağım sandım...

    Kendine gel... Sen saygın bir finansal danışmansın... Bayılman hoş karşılanmaz... "


    Şeklindeki düşünceleri geçirirken; elindeki yiyecek tabağıyla çıkıp gelen Hannah, diğer baldız Holly (Dianne Wiest) ile onun yakın arkadaşı April'ın (Carrie Fisher) pişirdikleri enfes karidesli böreklerden birini tattırır kendisine...

    Bunun üzerine Holly'e, "Neden bir restoran açmıyorsunuz?" diye sorduğunda Elliot'ın aldığı yanıt; "Restoran değilse de, April ile birlikte bir catering şirketi işleteceğiz" biçiminde olur...

    Böylelikle Holly ile April, yeni bir oyunculuk işi çıkana kadar; özel partiler veren dostlarına yiyecek içecek servisi yaparak, para da kazanabileceklerdir...

    Ki paraya gerçekten de iyice sıkışmış olan Holly, eniştesi Elliot'ın yanından aldığı ablası Hanna'yı bir köşeye çekerek ondan; birikmiş borçlarının ödemesi ile catering işinin başlangıcında kullanacağı, 2 bin dolar tutarındaki bir miktar borç parayı daha isteyecektir...

    Ve...

    Hannah bu parayı kardeşine, kokain alımında kullanmaması koşuluyla verecektir...

    Aynı esnada...

    Piyanonun başındaki, kızların anneleri Norma (Maureen O'Sullivan) ile babaları Evan (Lloyd Nolan); Hannah ile Elliot'ın evdeki konuklarına, eski şarkılardan bir buket sunmaktadırlar...

    Birara Elliot ile Lee, yatak odasında karşılaştıklarında; Elliot yine Lee'ye bir kitap hediye ederken, resim sanatçısı sevgilisi Frederick'in satmakta zorlandığı tablolarını kendi müşterilerine satabileceğini de belirtir...

    ***

    Harika geçen gecenin ardından herkes evlerine dağılırken, taksinin içinde derin düşüncelere dalmış olan Lee'nin aklından:

    "Bu benim kuruntum mu, yoksa Elliot bana ilgi mi duyuyor? Bu çok garip... Bunu daha öncede hissetmiştim... Bana her zaman çok fazla ilgi gösteriyor... Ve bu gece yatak odasında yalnızken, yüzü kıpkırmızı oldu... Hannah ile aralarının nasıl olduğunu çok merak ediyorum... Garip ama hala kendimi biraz tedirgin hissediyorum..." türündeki bir önsezi geçmektedir...

    Zaten eve vardığında, Elliot'ın kendisinin peşinde olduğuna dair imaları; kıt kanaat geçinmeye çalışan bir ressam olmasının yanı sıra yaşça, bir eli yağda diğer eli de baldaki finansçı Elliot'tan da büyük olan Frederick'in ağzından da duyacaktır...

    Üstelik aynı Frederick, Elliot'ın; Lee'nin kalbini çalmaya yönelik olduğunu tahmin ettiği, tablolarını satma hususundaki yardımcı olmak önerisini de kabul etmeyecektir...

    ***

    İçinde Papa'nın adının geçmesi nedeniyle, Hannah'ın eski kocası da olan televizyon şovları prodüktörü Mickey Sachs'ın (Woody Allen) çocuk tacizi konulu skeci; Denetleme Üst Kurulu'nun (J.T. Walsh) onayından geçemeyerek, aniden yayından kaldırılmıştır...

    Halbuki, bu sansüre fazlasıyla tepki veren Mickey'nin kendisi; bir başka senaristin (John Turturro) Filistin Kurtuluş Örgütü konulu skecindeki kendi anlayışına uymayan bazı kısımları, hiç çekinmeden çıkartabilmektedir...

    ***

    Neyse...

    Onca yoğun işinin arasında, Hannah'dan olan ikiz oğullarının (Allen DeCheser ve Artie DeCheser) doğum günlerini de atlamayan Mickey; elindeki hediyeler ile Hannah'ın kapısını çalarak, iki dakikasını onlara ayırır...

    Sonrasında da...

    Baş dönmesi, çınlama duyma ve işitme kaybı şikayetleriyle Dr. Abel'a (Ira Wheeler) başvurur...

    Doğru tanı ve tedavi amacıyla kendisini bir grup testten geçmesi için hastaneye sevk eden Dr. Abel ile yetinmeyen Mickey, Dr. Wilkes'i de (Richard Jenkins) telefonla arar...

    Ama onun saydığı tüm sebepler arasındaki, beyinde tümör bulunması olasılığını da duyunca Mickey; derinden sarsılarak, kendisi adına endişeye kapılmaya başlayacaktır...

    ***

    Duydukları karşısında panikleyerek gece yarılarına kadar çalışmaya devam edeceği işyerine dönen Mickey durumu, yardımcısı Mary'e de (Julia Louis-Dreyfus) ile de paylaşır...

    Mary'de kendisine, iki ay önce de deri kanseri olduğunu düşündüğünü hatırlatarak rahat olması gerektiğini söylese de; Mickey tamamen dağılmış ve hazırladıkları şova ilişkin tüm konsantrasyonunu yitirmiştir...

    Dakika 20...

    Gerek tüm ana karakterleri tanıtmamız ve gerekse de onların, beklenti ile sorunlarını da ortaya koymuş olmamızı da göz önünde bulundurarak; finale doğru yaşanacak mevzular hakkında, "spoiler" vermemiş olmanın da sağladığı gönül rahatlığıyla biz burada kestik...

    ***

    Vizyona girdiği yıl sinema salonunda izlediğimiz, üst seviyedeki Woody Allen klasikleri arasında yer alan filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; tadını çıkartacaklarını umduğumuz, 87 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

    Keyifli seyirler,
    rudeonerudeone
    rudeonerudeone

    Takipçi 1.698 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    17 Mart 2019 tarihinde eklendi
    Bu kadar sade ve bilindik duran ancak bu kadar kaliteli ve sürükleyici film sayısı azdır. New York ve Woody Allen konusuna hiç girmiyorum. Tipik bir örnek. Hem şehrin kullanımı hem de karakterlerin (kendi canlandırdığı başta olmak üzere) hayat ile ilgili kaygıları yönetmen tarzını ilk dakikalardan itibaren hissetmemizi sağlıyor. Tabii ki senaryonun tamamına hakim olan entelektüel seviye de yerli yerinde. Beklediğimden iyi çıktı açıkçası. Neredeyse tüm karakterler bir yandan sempatik diğer yandan son derece antipatik. Aslında gerçek hayatta da öyle değil midir? Tüm karakterler üzerine uzun uzadıya yorum yazılabilir. Yan karakterler dahil. Mutlaka görülmesi gerekir.
    kemerlee
    kemerlee

    Takipçi 693 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    8 Mart 2012 tarihinde eklendi
    Woody Allen 40 filmi aşan filmografisindeki en iyi filmlerinden başında gelir.Bol karakterlii derin, komedi soslu duygusal filmlerin hem öncülerinden hemde en iyilerinden.Oyuncu kadrosu ve performansları inanılmaz başarılı, Allen diyolog yazmada zaten üstün bir sinemacı ama bu filmde kendini aşmış, çatışmaları, ilişkileri inanılmaz ele almış ve her zamanki gibi aşkı, ölümü, sadakati, mutluluğu, değişimi ve tanrıyıda sorgulamaya devam ediyor.
    10/8,5
    MojoRising
    MojoRising

    Takipçi 380 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    1 Temmuz 2011 tarihinde eklendi
    Bir zamanlar sinema vardı (Bknz.Esaretin Bedeli,Guguk Kuşu, Forrest Gump vb.)Michael Cane ortalarda Efendi Bruce gibi yarı baygın gözlerle dolaşmaz, döktürürdü(Bknz. Bu Film) Bizlere Lunaparka dönen Hollywooda ağlamak düşer artık,bakalım bu klasikleri kim ne zaman farkedicek.
    sahan33
    sahan33

    Takipçi 110 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    3 Haziran 2011 tarihinde eklendi
    Mükemmel bir film , saçma sapan korku - bilimkurgu ve fantastik filmlerden nefret eden biri olarak bu tarz insana dair - insanları ve durumları anlatan filmlere bayılıyorum.

    Woody Allen ın her filminde kendinizden bişeyler bulabilirsiniz (tabi Amerikalıların yaşam tarzıyla bizim ki farklı ama yinede her toplumdan insana hitap eden evrensel bi anlatımı var Woody Allen ın) 10/8
    beck31
    beck31

    Takipçi 1.383 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    9 Ocak 2009 tarihinde eklendi
    Woody bu sefer kızkardeş ilişkilerine değiniyor ve harika bir seyirlik yaratıyor.Yasak ilişkiler mi dersiniz, barındırdığı tüm duygularmı yada eğlencemi? Hepsi bu filmde buluşuyor.En güzellerinden.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top