Absürd öğelerin yer aldığı ve herkesin mutlu sona sahip olduğu, testesteronu yüksek bir erkek filmi.
Yazar: Funda SularözToplum düzeni içerisinde hepimizin yer aldığı bir basamak mevcut. Kimimiz ortalamanın üzerinde bir işe, hayallerimizi süsleyen aileye sahip olsak da o basamakların aşağısındayız. Kimimiz vurdumduymazdır ama "o" cool’dur ve sevilen hep o'dur. En nihayetindeyse bizden hep daha iyi olan birileri vardır.
Babalar Savaşıyor da genel hatlarıyla bu çerçevede dönen bir hikaye. Bir diş tedavisi esnasında yanlışlıkla üreme organları etkilenen ve kısır olduğunu düşünen, ezik Brad Whitaker (Will Farrel) hayallerinin kadınını elde eder. “İyi bir baba” olmayı kendine görev edinen Brad, eşinin çocuklarının biyolojik babasının eve gelmesiyle kendini tehdit altında hisseder. Henüz Brad’e alışmamış çocukların, bir ortaya çıkıp bir kaybolan ve onları hep şımartan babalarına aşık olmaları yetmiyormuş gibi Dusty (Mark Wahlberg) herkesi etkileyebilme yeteneğine sahip, cool “kötü çocuktur.” Dusty eski eşinin evlendiğini duyunca onu ve ailesini geri almak için harekete geçince tipik bir Hollywood filmi ortaya çıkar.
Wahlberg daha önceleri çoğunlukla aksiyon, suç filmlerinde ciddi karakterleri canlandırırken özellikle Ted filmi ile birlikte komedi konusunda da yıldızı parlamıştı. Mark Wahlberg, Will Farrel ile ilk olarak 2010 yılında The Other Guys filminde bir araya gelmişti. İkilinin enerjisi o zaman da pozitif yorumlar almıştı, bu filmde de birlikte başarılı bir performans gösteriyorlar.
Horrible Bosses 2, We Are the Millers gibi filmlerin yönetmenliğini ve senaristliğini yapan Sean Anders bu filmde de tarzını koruyor. Fakat absürt öğelerin yer aldığı ve herkesin mutlu sona sahip olduğu film daha testosteronu yüksek bir erkek filmi olarak boyutlandırılmış. Brad iyi bir baba olmaya çalışırken ve geçmişini de bilerek empati kurulacak bir karakterken Dusty egosal sebeplerle ailesini geri isteyen filmin çatışma unsuru olarak ekranda yerini alıyor.
Sonunun hızla bağlandığı filmde bir anda her şey pozitifleşirken en güzel mesajıysa ezik ya da cool; herkesin kazanacağı ve kaybedeceği durumların yaşandığı, bir başkasına karşılık insani kaygıların olabilmesi. Çerez kategorisinden sayabileceğimiz bu film özellikle erkeklerin hoşuna gidebilecek, kafa boşaltmaya uygun.