Başta söylemem gerekirse bir ölüme neden olması haricinde 11 Eylül olaylarının filmde herhangi bir etkisi yok. Bu ölüm otomobil kazası da olabilirdi, başına yıldırım da düşebilirdi ama daha etkileyici bir olay olan 11 Eylül saldırıları seçilmiş o kadar. Film garip bir baba oğul ilişkisi ve garip bir çocuğun hikayesi ile başlıyor; başlarda bu gariplik " acaba bizi abuk bir sanat filmi mi bekliyor ?" diye sorsam da öyle bir film olmadığını aksine kendisine bağlayan hikayesi, hemen hemen tüm sinema severlerin büyük tat aldığı çocuk yetişkin ilişkisi üzerine dram yönü ağır basan ve sevimli bir film. Küçük oyuncu Thomas Horn mükemmel bir performans sergilemiş simasını ve oyuncu yeteneğini Empire of the Sun daki Cristian Bale e benzettim umarım geleceği de onun gibi parlak olur. İşin özü 11 Eylül olayları var diye filme uzak kalmayın dediğim gibi film ile saldırı arasında ki tek bağ filme konusunu ve başlangıç amacını verin ölüm. İyi seyirler...
Daldry şimdiye dek çekmiş olduğu filmleri beğendiğim bir yönetmen, her zaman belli bir kalitenin üzerinde üretiyor. Sinemasal estetik, hemen her filminde ilk anlardan itibaren hissediliyor. 9/11 üzerine pek çok film çekildi. Bunlar genellikle siyasal, askeri, toplumsal filmlerdi. Kurbanlar ve aileleriyle ilgili böyle bir film zannedersem daha önce çekilmedi. "Extremelly...", çok sevdiği babasını o talihsiz günde kaybeden olgun bir çocuğun yaşadıklarına odaklanıyor. Bildiğimiz, tanıdığımız oyuncuları bir kenara bırakıyorum ve Thomas Horn ismini sunuyorum sizlere. Tarihe geçecek bir performans. O Thomas değil, o Oskar. Filmi tek başına götürüyor. Her sahnede o var. Dramı, duygusallığı, insanın içini titreten üzüntüyü, tek başına bizlere aktarmayı başarıyor. Dediğim gibi, duygulara hitap eden, saldırıya daha farklı bir pencereden bakan bir film. Babasından kalan anahtarın gizemini çözme uğraşı var bir yandan da. Ona veda etmek mi, etmemek mi daha kötü? İnsan bu filmi izledikten sonra sevdiklerinin değerini daha iyi anlayacaktır. Bittiği anda, içini bir hüzün duygusu kaplayacaktır. Sinemasal açıdan baktığımızda da herhangi bir kusur yok. Çekimler, senaryo yerli yerinde. Kurgu oldukça başarılı ve hikaye akışını olumlu yönde etkiliyor. Başarılı bulduğum, izleri kalacak bir yapım. Oscar adaylığını hak ettiğini gösterdi bana. Sonuna kadar gerçekçi, hayatın içinden bir öykü.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.