Hesabım
    Yılanların Öcü
    Ortalama puan
    3,2
    13 Puanlama
    Yılanların Öcü hakkında görüşlerin ?

    1 Kullanıcı eleştirisi

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.100 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    24 Kasım 2024 tarihinde eklendi
    Senaryosunu da, Fakir Baykurt'un...

    Hakkında açılan soruşturma neticesinde...

    Öğretmenlik mesleğinden uzaklaştırılmasına neden olan aynı isimli romanından (1958) uyarlayarak kaleme alan Metin Erksan'ın yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "Yılanların Öcü"; döneme dair toplumsal gerçekliklerin işlenildiği bir drama olarak geliyor karşımıza...

    ***

    Gelin isterseniz, Fanatik Dijital Görüntü Sistemleri tarafından restore edilerek...

    Gerek görüntü ve gerekse de ses olarak pırıl pırıl hale getirilmiş 1080p formatındaki bir kopyası ile izlediğimiz...

    Çekimleri...

    Fakir Baykurt'un doğup büyüdüğü...

    Burdur'un Yeşilova ilçesine bağlı Akçaköy'de gerçekleştirilen bu filme biraz daha yakından bakalım...

    ***

    Kara Bayram (Fikret Hakan)...

    Karısı Hatça (Nurhan Nur) ile oğlu Ahmet'e...

    Eğer o yılın mahsulü iyi gelirse...

    Çelik öküzün yanına bir tosun alacağından söz ettiği kağnısında...

    Çapalayacakları tarlaya doğru ilerlerken...

    ***

    Bir yandan...

    Keyifle cigarasını tüttürüp...

    Diğer yandan da...

    Kendilerine satın alacağı...

    Yeni giysilerden de bahsetmekteyken...

    ***

    Kağnıyı çeken öküzleri otlatması için...

    Ahmet'e teslim eder etmez...

    Sıra birden...

    Toprağı çapalama faslına gelince de...

    Konu dönüp dolaşıp...

    Dördüncü çocuklarına hamile olan Hatça'nın evlerine de kurulmasını istediği...

    Bayram'ın askerdeyken gördüğü...

    Duşlu banyo konusuna...

    Gelip dayanıverse de...

    ***

    Koşullar göz önünde bulundurulduğunda Hatça...

    İçinde taşıma su ile yıkanacakları...

    Bir leğen ile yetinmek mecburiyetinde kalırken...

    ***

    Bu konuşmayı...

    Heyecanla babasına seslenerek koşturan Ahmet'in bağırışları keser...

    Zira...

    Hayvanları otlattığı yerde...

    İki tane yılan görmüştür...

    ***

    Bunun üzerine...

    Hayvanlara zarar verecekleri gerekçesiyle Bayram...

    Söz konusu yılanları öldürmek gayesiyle Ahmet'in tarif ettiği yere doğru seğirtse de...

    Onları bulamaz...

    ***

    Ama...

    Hayvanların başına nöbetçi olarak diktiği Ahmet...

    Onlardan birini yakalayıp öldürmek de...

    Pek de gecikmez...

    ***

    Fakat aynı esnada...

    Bayram'ın anası Irazca'nın (Aliye Rona) dik bakışları arasında...

    Başlarında...

    Köy Kurulu üyelerinden, en büyük ağabeyleri Haceli'nin (Erol Taş) bulunduğu Deli Mehmet'in oğulları...

    Tam da Bayram'ın evinin önüne dikecekleri evin ölçümlerini yapıp...

    İşaret kazıklarını çakmaktadırlar...

    ***

    Ki zaten...

    Tarladaki işlerini tamamlayıp...

    Köye geri döndüklerinde Bayram...

    Muhtarın (Ali Şen) Haceli'ye...

    Kendi evlerinin önünde ev yeri sattığı haberini...

    Kendisini bir köşeye çekip anlatan...

    Ak Ali'den (Kadir Savun) öğrenecek...

    ***

    Ve...

    Aynı Ali dayıdan...

    Bu kanunsuz eylemi engellemek adına...

    İtiraz için gerekirse...

    Vali'ye kadar çıkma önerisini de işitecek...

    ***

    Üstelik...

    Ertesi sabah...

    Irazca'nın tüm karşı koymalarına rağmen...

    Ellerindeki kazma ve küreklerle toplaşan...

    Haceli ile kardeşleri...

    Evin temelini kazmaya başlayacaklardır...

    Dakika 34...

    ***

    Romanın/filmin ana fikrine damgasına vuran Irazca'nın önderlik edeceği ailesi ile muhtar ve Haceli arasında yaşanacak mücadelenin gözler önüne serileceği filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; Bayram ile Hatça'nın, zorbalık içeren muamelelere de maruz kalacakları...

    70 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

    ***

    Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

    "Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

    Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

    25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

    Keyifli seyirler,
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top