Öyküyü mükemmel bir kurguyla dokuyan David Fincher; toplumsal yozlaşma, kadına uygulanan şiddet, Nazizm ve kuzey ülkelerindeki zengin egemenlik ve sapkınlıkları, kendi tarzıyla ortaya koymuş. “Seven” filmi ile alıştığımız karanlık hava, güçlü renkler, tamamlayıcı müzik, görüntü yönetimi oldukça etkileyici.
Uzun süresine rağmen sonuna kadar etkileyiciliğini ve gizemini kaybetmiyor kitabını falan okumadım ama film bu haliyle hoşuma gitti benim neticede 3 saatinizi ayırdığınız bir filmden güzel şeyler görmek istersiniz.Ama sonu daha farklı olabilirdi diye düşünüyorum ve olmalıydı da...8/10
Yılın en beklenilen filmlerinden biri Rooney Mara'ya yılın en beklenilmeyen Oscar adaylıklarından birini getirdi.Oscar'ı kazanabilir mi bilmiyorum ama daha şimdiden milyonların gönlünü kazanmış gibi duruyor.Daniel Craig filmi sırtlamıyor ama yinede iyi.Seven ya da Fight Club gibi filmlerin yaratıcısı David Fincher'in öze dönüş işaretlerini verdiği film hazır vizyondayken kaçırılmaması gereken yapımlardan.
Açıkçası filme gitmemin en büyük sebebi heralde elektriklerin kesik olmasıydı yani filmi haftalar öncesinden falan beklemiyordum.Filmi tek cümleyle özetlemek gerekirse "Müthiş giriş jeneriği olan orta dereceli bir film".Filmin ismine bakıldığı zaman aksiyon filmiymiş gibi gözükebilir ama film aksiyon filmi değil evet birkaç sahnesinde heyecanlı aksiyon sahnesi var.Aslında filme genel olarak baktığımız zaman bir dedektiflik filmi de diyebiliriz.Filmin geneli aynı tempoda geçiyor tempo zaman zaman artsada filmin geneli düşük tempoda geçiyor ki eminim filmi izleyen herkes filmi beğenmeyecektir çünkü hem işleyiş hem de süresi bakımından her izleyicinin beğenebileceği bir film değil.Filmin ismi Ejderha Dövmeli Kız ama filmde Ejderha Dövmeli Kız'dan ziyade Daniel Craig başrol ve ben zaten Daniel Craig'in oyunculuğunu baya beğendim.Film için tamam orta düzey izlenebilir bir film diyebilirim ama cinsellik bence fazlaca abartılmış ayrıca mantıksız sahneler de filmde var.Film tek bir konu etrafında dönüyor ve sonunda şaşırtıcı bir şekilde son buluyor buraya kadar her şey tamam ama filmin esas olayı çözüldükten sonra neden senarist filmi devam ettirmiş anlamadım yani zaten ana olay sonuca varıldı ama senarist filmde ikinci bir olayı da sonuca bağlama derdine düşüyor ve orda artık film sıktıkça sıkıyor yani film en az bir 15-20 dakika gereğinden fazla uzatılmış.Filmin soundtracklerini ben başarılı buldum ayrıca filmin giriş jeneriği de çok iyi.Son olarak filmi sinemada izlemesseniz pek bir şey kaybetmiş olmassınız ama filmi merak ediyorsanız evde izleyin derim,filmi izlemeden önce çok beklentiniz olmasın.
İki yıl önce çekilmiş çok başarılı bir üçlemenin uzak ara en iyi halkası olan ilk filmin yeni çevrimine Fincherın neler katıcağı büyük merak unsuruydu, özellikle teknik yöneden, ayrıntılar bakımından ve dinamiklik bakımından orjinalinden fazlası olduğunu söyleyebilirim, oyuncu seçimi çok başarılı, oyuncu performanslarıda resmen parmak ısırtıyor, Noomi Rapace Lisbeth karakterinde şahane olduğunu düşünüyorsanız(bende öyle füşünüyorum) birde Rooney Maranın yorumunu izleyin eksiği yok fazlası var kesinlikle.Ama Fincherın başarılı geilimli anlatımının yanında oldukça zayıflattığı duygusal sahneler var, özellikle filmin en güzel yanını oluşturan 40 yıldır yollanan resimler diğer filmde bir duygu seli yaratmak için kullanılmıştıki çok başarılıydı burda nerdeyse çıkarılmış, kavuşma sahnesi çok basit olmuş, başlarını oldukça ayrıntılı yaptığı için sonlara doğru peşinden atlı koşuştururmuşçasına gitmesi, değiştirdiği sonunun yeteri kadar vurucu ve etkileyici olamamasıylada eksileri artılarını götürmüş ve orjinaliyle aynı düzeyde bir yeniden çevrim olmuş diyebiliz. 10/8
Böyle birkaç hikayeden olusan ve gizemini sonuna kadar korumasi gereken filmleri kurgulamak kolay degil.Bu yönden basarili buldum,uzun olmasina ragmen hiç sikilmadan bitirdim.Rooney Mara zor bir rolün(olgunlasmis görünen ama McDonalds' çocuk menüsü yiyen,zeki ve asosyal bir karakter) üstesinden gelmis özellikle Noomi Rapace'in basarisinin yarattigi baskisiya ragmen.Daniel Craig her zamanki gibi vasat.Adam her filmde James Bond'u oynuyor.Sonuç olarak Ejderha Dövmeli Kiz bütün sahneleri için oldukça emek harcandigi belli olan fakat yer yer kliselere basvurmak zorunda kalmis,iyi bir film...7/10
Filmi DVD'den izleme fırsatı buldum. İlk başta konuyu anlamaya çalışmak için uzun bir süre harcıyorsunuz, 15-20 dakika sonra film sizi kendi içine almaya başlıyor, ancak filmin sonu tam bir fiyasko.
kitabını okumadım.. ama filmi gayet başarılı ve çok güzel bir film.. biraz ağır işlemesine ve süresinin uzun olmasına rağmen atmosferi sıkmadan izlettiriyor..
Kitabı okudugumda o kadar merakla filmini bekledim ki isveç yapımı olan filmi ilk izlediğimde bazı oyuncuları beğenmesem de lisbeth salender kitaptakinin aynısıydı ve çok etkileyiciydi.sonra arkadaşıma amerikalılar kesin çeker demiştim.isimlerini ilk duydugumda david fincher beni acayip heyecanlandırdı.sonunda çektiler hatta lisbethi oynayan karakter oscara bile aday oldu.neyse filmi izlemeye başladım o da ne bu film ne kadar sıkıcı...dakikalar geçti zaten hiç oyunculugunu beğenmediğim daniel craig gene donuktu.lisbethi oynayan Noomi Rapace'in yanından geçemezdi onun çok kötü bir kopyasıydı.isveç yapımı olan kitabın nerdeyse aynısıydı ama amerikan yapımı ne kitap kadar heyecanlı ve sürükleyici ne de isveç versiyonu gibi sarsıcı değildi.özellikle lisbethin şiddet unsuru içeren sahneleri rezalet.ilk defa amerikan versiyonunu bir filmin beğenmedim filmi daha basite indirmişler ve çok sıkıcı olmuştu.birde Noomi Rapace in esasında oscarlık oyunculugu var eğer rooney tara alırsa hakikaten yuh derim.izleyeceksiniz isveç versiyonunu izleyin lisbeth karakterine benm gibi hayran olucanıza eminim...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.