En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
rudeonerudeone
Takipçi
1.698 değerlendirmeler
Takip Et!
3,0
22 Nisan 2012 tarihinde eklendi
Eastwood'dan izlenebilir, ancak "kesinlikle izlenmesi gerekmeyen" bir biyografi. Ülkemiz insanı her ne kadar pek tanımasa da, bugün dahi Amerika'yı Amerika yapan insanlardan biri konumundadır aslında J. Edgar Hoover. Kısaca "FBI'ın kurucusu" ünvanı ile anılsa da, aslında hem ülke hem de dünya tarihine etkisi bu ünvanın sınırlarını oldukça aşar. Bu gibi enteresan karakterlerin genellikle enteresan hayatları, alışılmadık aile ve insan ilişkileri vardır. Hoover'ın da böyleymiş. En azından bize anlatılan kısmı. Zaten biyografilerde anlatılanlar ister istemez biraz yönetmenin, film yapımcılarının yorumlarını da içerir hep. Yani tamamen gerçek, tamamen yaşandığı gibi anlatması zordur bu hayat öykülerini, hatta imkansızdır. Eastwood da kendi bakış açısından ve algı penceresinden değerlendiriyor tabii ki. Kimi zaman sürükleyiciliği artan filmin kimi zaman temposu düşüyor. Zaten genel olarak hareketli sahneler yok filmde. Yalnızca bir dakika kadar bir hareketlilik var diyebiliriz. Kısacası karakter odaklı bir film. Merak edenlerin çok pişman olacaklarını zannetmiyorum, fakat hayatlarının biyografisi de olmayacaktır muhtemelen. Oyuncuların hepsi başarılı. Dönem filmi olarak da bir sorunu yok, o atmosferi yakalamayı başarmışlar. Tek problemi, dediğim gibi temponun genel izleyici profilini göz önüne aldığımızda bazen yavaş kaçması. İzlenebilir.
J.Edgar'ın gerçek yüzünü hayatını konu almak isteselerde aslında gerçek hayatta bazı kirli çamaşırları dökme tehditi bulunan bu kişiyi daha çok karalama politikasıyla yapılmış bir film olduğunu düşünüyorum. J.edgar'ın bir gay olduğunu ve insanların özel yaşamlarını şantaj amaçlı kullandığını iddia eden bir biografi. ama ne kadar doğru olduğu tartışılır. Belkide bazı büyük adamların kirli çamaşırlarını bildiği için kendisine olan güveni azaltmak amacıyla J.Edgar uydurması bir film.
j.edgar çok kötü bir film. eastwood'dan hiç beklenmeyecek kadar başarısız bir film çıkmış. son yıllarda mystic river, million dollar baby gibi filmleri yöneten üstattan böyle film beklemiyordum. karakter odaklı bir filmle o dönemi daha doğrusu amerikan tarihini ve fbi'ın kuruluşunu anlatmaya çalışıyor ama çok yetersiz kalıyor. sadece kostümler ve dicaprio iyiydi. filmin ele aldığı şeyle anlatmak istediği şey çok başka geldi bana. kafa karışıklığı hakimdi. kurguda denenmek istenen şey zaman zaman geçmiş zaman zaman da gelecekteki haliyle j.edgar hoover'ın incelenmesiydi ama olmamış bence.
Usta Sinemacı Clint Eastwood çektiği biyografilerle yakın tarihin bilinmeyen yönlerine ışık tutmaya devam ediyor. Invictusla Nelson Mandelanın başkanlığının ilk yıllarını Güney Afrikada nasıl birleştirici bir güç olduğunu başarıyla anlatıyordu, ama özel hayatına yeteri kadar giremiyor, geçmişini başarıyla anlatamıyor, ve etkileyici olamıyordu buda filmi sıradanlaştırıyordu.Edgar'dada aynı sorunlar var özel hayatının etrafında dolanıp duruyor(iki adamın 50 yıl süren platonik aşkı) içine giremiyor, 48 yılda yaptıklarını tek bakış açısıyla anlatıyor, niye herkezin ona karşı olduğunu onu bu olayların neden daha güçlü yaptığınıda yüzeysel anlatıyor, yan karakterlerin hayatlarını sadece Edgarla ilişkilendiriyor karakterlerini derinleştiremiyor, kurguda birzamandan sonra kafa karıştırmaya ve filmden soğumanıza neden oluyor.Dicaprionun performansı oldukça başarılıydı, yeni kuşakların bilmediği olayları anlatmasıda filmi ilgi çekici yapıyor.Ama usta yönetmen 135dk sürede anlatması(derinlemesine) gerektiği gibi bir öykü anlatamıyor. Gus Van Sant başyapıtı Milk'ten sonra tüm biyografiler yüzeysel kalıyor(Milki seğredenler ne dediğimi anlıyacaktır) 10/7
Hoover,kimileri tarafindan zamaninda Amerika'nin en önemli isimlerinden biri olarak anilsa da,konu baslarda çok da cazip gelmedi açikçasi.Eminim birçok izleyici de benim gibi düsünmüstür.Böyle antipatik bir hikayeden böyle izlenesi bir film yapmak ancak usta bir yönetmenin maharetiyle olabilirdi.Bu yüzden Eastwood'a bir kez daha sapka çikarmak lazim.FBI'in kurulusu ve belki bir yerden sonra Hoover faktörüyle kontrolden çikisi inanilmaz akici anlatilmis.Filmi izlenebilir kilmak için daha çok Hoover'in çevirdigi entrikalari kullanmasi ve biraz isin magazinel kismini ön plana çikarmasini yadirgamadigimi belirteyim.Yoksa gerçekten sikici bir yapimla karsilasabilirdik.Izlemekte fayda var...7/10
Filmi izlemeden önce iyice J.Edgar'ın yaşamanı araştırdım.Dicaprio bu adamı çok çok iyi yansıtıyor. L.Dicaprio'nun mükemmel oyunculuğu bile bu filmi kurtaramadı. Bence leo'nun en boş filmi.Keşke hiç yer olmasaydı Boşa izlemeyin.Bence sadece bunu Amerikalılar izlesin. 10/3 ( O üc puanda leonardonun olağanüst7 oyunculuğuna)
Ben de filmi önceden izleme olanagi bulanlardanim , film için egirilmesi biraz zor bir film ama sonrasinda sizi alip götürüyor. Dicaprio güzel oynamis. Iyi bir Clint Eastwood yapimi
Montreal'de yasayan birisi olarak filmi önceden görebilmis oldum , açikçasi beni hayal kirikligina ugratan bir film , oyuncular hakkinda söyleyecek birsey yok . J. Edgar'in onu amerikanin en korkulan adami haline getiren mafyayla iliskisini anlatan bir biyografisini görmeyi bekliyordum ama Clint fazla risk almamis. Uzun ve sikici bir film
MAdem önceden izleyebilenlerin bu kadar yorumu var ben de bu filmi izlemiş biri olarak şunu söyleyebilirim ki . Dicaprio kariyerinin en iyi rollerinden birini oynamış . Clint Eastwood yapımı olan filmde ilgi çekici bir öykü ve gerçekten güzel kadrajlar var .
Ocak ayinda yurtdisina gittigimde izledim bu filmi , gerçekten farkli bir zeka nin ürünü bu film. Olaganüstü bir kendinden eminlik ve ustalikla anlatilmis hikaye ...
Fetih 1453'e hala gitmedim, neden bilmiyorum inat ediyorum. Sinemalara bakinca da gördüm ki kendini yillar önce kanitlamis bir sanatçi Eastwood J.E.Hoover'in filmini çekmis gitmek mantikli tabii, hemen biletimi aldim.
Öncelikle filme konu olan Edgar Hoover'in hayatini anlatan film bize adamin hayati üzerinden bugünün FBI'nin nasil olustugunu ve bu servisin nasil bugünkü halini aldigini anlatiyor. Bunu yaparken tam bir üç kagitçi olan Hoover'in özel hayatini ve fikirlerini de bize gösteriyor.
Film Hoover'in gençlik yillariyla baslayip, onun sagci siyasi görüsleriyle birlesiyor ve FBI'in olusumunu gözler önüne seriyor. Filmde FBI'in, nasil komünistleri yendigini ardindan nasil banka soygunculariyla basa çiktigini görüyoruz. Tabii bu sirada gangsterlerin nasil gözden düstügü ve pazarlama politikasiyla FBI'in nasil Amerikan halkinin gözünde iyi bir yer edindiginide anliyoruz.
Anlatim genel olarak güzel olsada, FBI tarihi için tam bir özet belgeseli niteliginde. Film olmak için kisilesmeyi becermeye çalisiyor ama siradan oyunculuk bunu sikintiya sokuyor. Özellikle karakterlerin yaslilik dönemi filmde çok yer tutuyor lakin yapilan çok basarisiz makyajla The Muppet Show'a benzeyecek kadar rezalet bir is çikariliyor.
Oyunculukta ise karakterlerin genç halleri gayet güzel islenmissede, yaslilik halleri insaniçok sikiyor.
Bütün resme baktigimda ise, olabilecekken bazi yanlislar yüzünden insani etkileyemeyen bir film olmus. FBI, yani Amerikanin derin devletini anlamak için gidilebilinecek bir yapim. Lakin film olarak çok doyurucu degil, çok bir beklentiniz olmasin.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.