Arabia 3D
Yazar: Murat Tolga ŞenRamazan ayına girmeden hemen önce görme imkânı bulduğumuz, Imax sistemi için çekilmiş 45 dakikalık Arabia 3D filmi, Türkiye'de IMAX sistemi bulunan sayılı salonda gösterime giriyor. Ama neden böyle bir filmi görmemiz gerekiyor onu pek anlamış değilim.
Eğer olay 3 boyutlu bir şeyler izlemekse çok daha başarılı Imax filmleri olduğunu biliyorum. Bu filmde de özellikle sualtı çekimlerinde görüleceği üzere başarılı 3D anları var ama filmin kendisini izletmekle ilgili sıkıntıları yüzünden 45 dakikalık kısa süresi bile tahammül edilemez bir hale geliyor.
Amerika'da sinema okuyan ve Ralph Macchio'ya benzeyen yakışıklı bir Arap gencinin kendi ülkesini (Suudi Arabistan) tanıtma amaçlı çektiği görüntüler ve yaptığı yolculuk üzerinden kurgulanan Arabia'nın ilköğretim öğrencilerine bir şeyler anlatma seviyesindeki sinema dili yüzünden başından itibaren mesafeli bir duruş sergiledim. Herkesin mutlu, mesut yaşadığına inanmamız için çırpınan bu yapımın, insan haklarının sefaletini iyi bildiğimiz bu çöl ülkelerine yüklemeye çalıştığı sempati, Arap düşmanlığının dozunun iyice kaçtığı batıda işe yarayabilir belki. Amaç da bu sanırım. Batı toplumuna bu tür yapımlarla "tekrar nefret edene kadar biraz sevelim." tarzı bir fikir tohumlaması yapılıyor olabilir. Ayrıca İslam tarihini anlatan bir yapımda, Osmanlı'nın ve Türk'ün adını hiç anmadan her şeyin Araplarca yapıldığından dem vurmak, kötü niyetli bir kasıt olsa gerek.
Kadın haklarının Arap yarımadasında ne kadar da iyileştirildiği konusunda, seyredeni ikna etmek için epey ter döken Arabia'da gösterilen Arap şairi kadının filmin finaline doğru dış ses eşliğindeki görüntülerini izlerken hamburger ısmarladığını görmek, aslında bu halkın ne kadar sıkıştırılmış ve özlem içinde yaşayan bir halk olduğunu anlamam açısından zihin açıcı oldu. Ne kadar kurgularsanız kurgulayın gerçekler bir yerlerden sızıyor işte!
Arabia 3D bana en çok, TV'nin henüz sinemaya rakip olmadığı zamanlarda asıl filmden önce gösterilen ve Amerikalılara oldukça çocuksu bir dille sunulan Hindistan, Uzakdoğu gibi egzotik diyarlara ait kurmaca belgeselleri hatırlattı. İnternetin sınırsız bilgi akışına izin verdiği şu zamanda böyle bir şeye ne gerek vardı? Eğer 3D bunlara da hizmet edecekse yandık demektir!
Yiğidi öldürüp hakkını yemememiz gerekiyorsa, Eski Arap âlimlerinin dünya bilimine katkıları ve Kâbe'de çekilen tavaf görüntülerinin oldukça etkileyici olduğunu söyleyebilirim. Koyaanisqatsi (1982) benzeri, sadece görüntülerden oluşan bir iş olabilseydi çok daha anlamlı olabilirdi. Ramazan ayında uhrevi bir şeyler seyretmek ihtiyacı içinde olanlar, yanlı anlatıma aldırmazlarsa bu Imax deneyimini çekici bulabilirler. Yoksa Hac'dan getirilen ve 3D görüntüler gösteren merceklere bakmaktan daha anlamlı değil!