film, 70li yılların ilk yarısında gençliğin yeni tutkusu olan ? glam rock? ın yükselişini, bu akımın öncülerinden yola çıkılarak , hem onların yaşantılarından portrelerin hem de o dönemin yaşam tarzının, bir gazetecinin gözünden yine o gazetecinin kendi gençliğini de katarak anlattığı ve biseksüellik ile homoseksüellik kavramlarının etrafında şekillenen bir yapıdadır. Filmde ilk göze çarpan giriş sekansının yüklü olduğu manadır. Bir uçan daire 1800lerin londrasında bir binanın girişine, yakasında yeşil bir broş bulunan bebek bırakır. Ve bu bebeğin ? oscar wilde? olduğu dillendirilir. Geleceğin büyük yazar ve şairidir ve aynı zamanda tutkulu bir ? eşcinseldir ?. Ve o bir uçan daire tarafından dünyaya getirilmiştir. Bu sembolik anlatım, çok derin anlamlar yüklüdür özünde, eşcinsellerin bu dünyadan değil başka bir dünyadan gelmiş olabilecekleri anlatılmaya çalışılmıştır ? oscar wilde? nin dünyaya getirilişiyle. Çünkü o farklıdır, sadece cinsel terciğinden dolayı değil aynı zamanda yaratıcı , üretken , zeki ve ölümsüz eserler üretmiş, diğer insanlardan dahidir ve böyle ? idolleşmiş? bir insan olsa olsa başka bir dünyadan gelmiştir. Bu sunumla, ? glam rock? akımının doğuşunu gerçekleştiren ve insanlar tarafından idolleştirilen yıldızlarda ? bu dünyadan olamayacak kadar özel insanlar ? olarak nitelendirilmişlerdir.Film jonathan meyersın canlandırdığı, bu akımın önemli isimlerinden? brian slade? nin yaşamından kesitler sunarak başlıyor, önce çocukluğuna uzanıyor kamera ve eşcinsellikle tanışması anlatılıyor usulca. Araya bu akımın başka bir temsilcisi olacak olan ? jack fairy'nin çocukluğu da giriyor ve o, ? oscar wildenin? yakasındaki alımlı broşu buluyor toprakta. Rengarenk bir ormandan doğan güneşe bakıyor, onun gibi başkalarının da varolduğunu bilmenin huzuruyla. Derken bu büyülü broş ? brian slade? geçiyor, tutkulu bir öpüşme sırasında.Yıl 1970 ingiltere, sokaklar rengarenk giysili ve makyajlı, yüksek topuklu gençlerin koşuşturmalarıyla renkleniyor. Bu yeni ve o güne kadar daha önce duyulmamış bir akımın etkisiyle cereyan ediyor. Ve felsefesi ? cinsel devrim ? olarak belirmiş bir dil seslendiriliyor.Biseksüel bir yaşam tarzından homoseksüelliğe uzanan ve o dönem için doğal karşılanan bir dönüşüm yaşanıyor.işte bu dönüşümün öncüsü ? brien slader ?ın hayallerle ve umutlarla örülü , yer yer hayal kırıklıklarının hüküm sürdüğü, renkli ama bir o kadarda insanı yabancılaştıran ve de sonunda bir yıldızın acı dolu sönüşüne bizi şahit bıraktıran öyküsü anlatılıyor. Christian bale ? brian slade? nin hayatını araştıran bir gazeteci rolünde çıkıyor karşımıza ama flash-backlerle , o dönemde bu akımın idollerine karşı yaşadığı tutkuyu , içinde duyduğu aşkı , gerek ailesiyle gerekse de içinde yaşadı çatışmayı, eşcinsel duygularının ilk kıpırdanışını ve sonunda ewn mcgregorun canlandırdığı amerikalı rockçı ? curt wild ? le olan ilk teması geri dönüşlerle anlatılıyor. Kullanılan argümanlarla film, biseksüelliğin yada homoseksüelliğin insanların kendi hür iradelerinden kaynak bulan bir seçim olduğunu ve bu seçimin kişiyi ötekileştiremeyeceğini çünkü, eşcinsellerinde heteroseksüeller gibi yaşayan, ete ve kemiğe sahip, seven ve sevilen insanlar olduklarını, ? glam rock'ın idolleri eşliğinde perdeye yansıtıyor. aynı zamanda birbirinden güzel müzikleri içinde barındırıyor ve bu özelliğiyle de yarı müzikal bir biçim kazanıyor. Oyunculuklardaki başarı ve sınır tanımazlık, seyrine doyum olmaz bir yapıtı karşımıza çıkartıyor.70li yılların cinsel devrimine ve de insanlar tarafından ilahlaştırılanların da aslında sıradan insanlardan hiçbir farkları olmadığını, yaşadıkları ; çöküşler , umutsuzluklar , başarısızlıklar ve geri dönüşler eşliğinde, tanık olmak istiyorsanız bu filmi mutlaka seyretmelisiniz.