Hesabım
    Küçük Prens
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,5
    İyi
    Küçük Prens

    "İnsan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir."

    Yazar: Ekin Limoncu

    Bir kitaptan daha fazlası olan Küçük Prens her yaştan insanı hayatının belli bir döneminde etkilemiş ve etkilemeye devam ediyor. Kitabın Fransız yazarı Antoine de Saint-Exupéry kitabını asla büyümeyen ve büyümek istemeyen yetişkinlere armağan ederken aklında şu vardı: Kendi çocukluğunu asla yitirmemek. Kendini her zaman çocukluğundan sürgün edilmiş gibi hisseden Saint-Exupéry çocuklara ve çocukluğunu hala yitirmemiş büyüklere tüm hayatı boyunca çok önem verdi.

    Daha önce de sinemaya uyarlanan Küçük Prens, kitabın 70. yılında nihayet büyük bir prodüksiyonla bir kez daha çekildi ve seyirci ile buluşma fırsatını yakaladı. Filmi izlemeden önce sadece hayal dünyamda canlandırabildiğim tatlı prensi beyazperdede görebileceğim için çok heyecanlıydım. En son Kung Fu Panda filmiyle karşımıza çıkan yönetmen Mark Osborne’un Küçük Prens uyarlaması, kitabın dünyasını birebir adapte etmek yerine kitabı okuyan herhangi birinin kitapla arasında gerçekleşen bağı ve etkileşimi filmin odak noktasına koymayı tercih etmiş.

    Annesi tarafından iyi bir eğitim alabilmesi için sürekli ders çalışmaya zorlanan yalnız, küçük bir kızın gözünden izlediğimiz filmin ilk 25 dakikasında Küçük Prens'e dair hiçbir şey bulamıyoruz. Açıkcası kitabı çok seven ve kitaptan çok etkilenen büyükler için bu kısım çok fazla kabul görmemiş olabilir. Ancak filmin devamı için fırsat verildiğinde bambaşka düşsel bir dünyaya kapıların açıldığını da görebilirler.

    Önce sadece üç boyutlu klişe bir animasyon sandığımız film hikayeye dahil olan pilot ve prensin dünyası ile farklı bir boyuta geçiyor, tadına doyulmaz görsel bir şölen sunuyor. Osborne tamamen kitaptaki hikayeyi yansıtmak yerine küçük bir kızın prensi tanımasını, onu kendine yakın bulmasını ve hayatına olan etkilerini anlatmayı seçmiş. Yani aslında hepimizin bu kitabı okuduğunda bizde yarattığı o muazzam duyguları görmesini istemiş.

    Film seslendirme kadrosu ile bile şaşırtıyor: Marion Cotillard, James Franco, Benicio Del Toro, Vincent CassellJeff BridgesRicky Gervais ve daha sayamadığım birçok başarılı oyuncu daha. Sadece birkaç cümle sarfeden karakterleri bile büyük oyuncuların seslendirdiğini düşünürsek, Küçük Prens merakla izlenilmeye değer.

    Yine bu yıl izleme fırsatı bulduğumuz başarılı animasyon Inside Out'ta olduğu gibi çocukların gözünden büyüdüğünü farketme hikayesini Küçük Prens'te de bulabiliyoruz. Filmin en önemli özelliği çocuklara ve büyüklere aynı anda seslenebiliyor oluşu: Çocuklar için didaktik, yol gösterici bir dil; büyükler için ise yaşanan deneyimler ve çocukluğu artık geride bırakmış olmamıza rağmen içimizde büyümeden kalan bir kırıntı olduğu gerçeği. Özellikle finaliyle herkesi etkileyebilecek potansiyele sahip Küçük Prens'ten bir yetişkin olarak gözü yaşlı çıktığımı itiraf etmeliyim.

    Dedim ya bir kitaptan fazlası diye. Küçük Prens, ruha dokunan ve asla akıllardan çıkmayan sözleriyle bir de beyazperdede görülmeyi sonuna kadar hakediyor.

    twitter.com/ekinlimonj

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top