Her zaman detaylar önemlidir. Detayların toplamı haz duygusunu oluşturur. Prometheus bu yüzden bi halta yaramadı. Tam da bu yüzden bu film süperdi.
İddia ediyorum, her sinemasever insan ilgisi ve bilgisi seviyesinde bu filmden haz alacaktır. Hiç bir ilgi ve bilgi yok ise, manzarayı seyredip yine zevk alabilecektir. En üst seviyede zevk aldığımı düşünüyorum.
Böyle uzun sekansları ciddiyet ile çekilmiş bir bilimkurgu hatırlamıyorum. Şımarık serseri kılıklı bilim adamları yok, konu aralarında flashback vs yok, ana konu ile alakasız, DVD de sonraki chapter başına denk gelecek, atlanacak, boş, bir işe yaramayan sahne yok.
Detaylara gelince;
Deneyimi bilimsel ve neredeyse gerçek hale getiren iki büyük unsur var.
1- Gerçek momentum hareketleri (örn:
astronotun hızlanmasının akabinde son anda yapıya tutunduğu anlarda tüm geminin komple hareket etmeye başlaması,oryantasyonun değişmesi,hiç bir şeyin sabit durmaması veya birbirlerine bağlı astronotların ilkinin hareketinin ikincisine iletimi veya yangın söndücüyü bir yere dayanmadan kullanmanın sonuçları veya bir gemiye yapılan yaklaşma prosedürü
gibi
2-Hareket-patlama vs den çıkan sesler ve seviyeleri. Müzikler biraz engel oldu ise de, filmde duyduğumuz aksiyon sesleri sadece birbirlerine temas halinde olan cisimlerdeki mekanik iletim ve titreşimler ile iletiliyor, astronot dokunmuyorsa ve biz de kaskın içinde isek ses aslında hiç olmamalı (özellikle dikkat ettim çok çok az koymuşlar bazı sahnelerde, tümüne yakını gerçekçi). Eğer temas yok ise gürültü çoğunlukla müzikten üretilmiş.
Bir armageddon olsa mesela tüm gemi infilak etmeden durmazdı. Bu filmde bir tek dış alev görmedik. geometrik olarak birbirine çarpıp sürekli daha da küçülen cisimler var. Şimdi hangisi bilimkurgu hangisi safsata? Bu filmin hakkını vermeniz tüm genre'yi çöpe atmanızı gerektireceğinden şimdilik sayıları artana kadar Beyazperde olarak bu filmi bilimkurgu olarak sınıflandıralım.
Filmin girişindeki yazı çoğu kişi için bir şey ifade etmese de bana "hadi bakalım dediğinizi yapabildiniz mi" dedirtti (uzayda oksijen ve hava basıncı yoktur, yaşam imkansızdır vs).
Fizik kurallarını bir yana koyarsak, vaay bu nerden geldi aklınıza dediğim sahneler de var;
oksijen azlığının azizliğini harika bir yerde hikayeye müthiş uydurmuşlar.
. Ayrıca filmin başındaki
doğru düzgün açılamamış paraşütü gören astronotumuzun daha ilk andan buradan dönüş ihtimalini elemesi
çok gerçekçi idi. Filmin adı Gravity ve bunu anlatan onlarca sahne var.
Koca UUI (ISS) in bir iki cm lik cisimler sebebi ile yörüngeden çıkması ve düşüşe geçmesi
son derece gerçektir.
Kesinlikle yorumculara katılıyorum, gösterim IMAX 3D değilse filmin yarısı gitmiş demektir.
Bu film bilimkurgu ile bilimi tam doğru yerinden birleştiren ve bunu yaparken saçmalamamaya azami özen gösterilmiş, araştırma yapılmış, emek verilmiş bir film. Lütfen emeğe saygı. Gidin izleyin derim.