William Shakespeare gibi tarihe altin harflerle yazilmis bir karakterin gerçek varligini sorgulayan bir soruya ve senaryoya dayanan film, 17.yy.'da geçen siradan bir kostümlü dram olmanin çok ötesinde, karakter derinligine inen bir yapim olarak öne çikiyor.
Özellikle Rhys Ifans'in Oxford Kontu performansi ve Edward Hogg'in hayat verdigi yalaka "Robert Cecil" karakteri seyreder. Öte yandan filmi sürprizbozan/spoiler vermeden anlatmak zor. Özelikle ilk yarida çok sik karsilastigimiz zaman geçisleri, hikaye kurgusunu dikkatle takip etmeyi gerektiriyor. Kaçirdiginiz en ufak bir ayrinti ya da diyalog Ingiliz Kraliyet hanedaninda dönen entrika ve oyunlari tam olarak anlamanizi güçlestirebilir. Sirf bu açidan bile film ikinci kez seyredilmeyi hak ediyor.
Sonuç olarak Roland Emmerich'in filminde Shakespeare imzasinin arkasindaki gerçek kisinin varligi sorgulansa da, biz biliyoruz ki yüzlerce duygu yüklü sone, onlarca zeka ve bilgelik örnegi tiyatro eseri eninde sonunda birisi ya da birileri tarafindan yazildi ve 500 seneyi asarak günümüze geldi. Shakespeare mahlasinin arkasinda ha William olmus ha Edward, ya da Anonim, fark etmez. Olmak ya da olmamak, iste bütün mesele bu...