Hesabım
    Salgın
    Ortalama puan
    3,1
    158 Puanlama
    Salgın hakkında görüşlerin ?

    26 Kullanıcı yorumları

    5
    2 Eleştiri
    4
    1 Eleştiri
    3
    11 Eleştiri
    2
    9 Eleştiri
    1
    2 Eleştiri
    0
    1 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Ilknur K
    Ilknur K

    Takipçi 1.238 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    11 Mayıs 2012 tarihinde eklendi
    film oldukça gerçekçiydi. bu kadar hızlı yayılan ve öldüren bir virüsün nasıl bir kaos yaratacağı gözler önüne serilmiş. gerçek olduğunu düşünmek bile üzücü. umarız politik çıkarlar için insan sağlığı bu denli tehikeye atılmaz.
    KaliteTAKİP
    KaliteTAKİP

    Takipçi 873 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    23 Temmuz 2012 tarihinde eklendi
    oyuncu kadrosu ve fragmanla büyülendim ama kendimi kandırmişim konusu bilindik olunca bide kopuk kopuk ilerleyince sizde bu ne yaw diyeceksiniz özellikle matt kendini bitrmiş 3. sınıf oyuncu rolünde filmden uzak durun pişman olursunuz
    Fundalina Jolie
    Fundalina Jolie

    Takipçi 178 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    13 Aralık 2013 tarihinde eklendi
    ’un davetlisi olarak Salgın ( Contagion) filmini izledim.
    Yönetmenliğini Steven Soderbergh’in yaptığı film kısaca, gribe benzer mikrobun büyük bir salgına dönüşme sürecini anlatıyor fakat ne bir felaket filmi ne de belgesel. Karakterler ve öyküdeki yerleri son derece sıradan ve abartısız… Bu detay, temposu zaman zaman düşen filmi izlenir kılıyor. Kate Winslet, Matt Damon, Jude Law, Marion Cotillard, Gwyneth Paltrow ve Laurence Fishbourne’un oyunculukları gerçekten etkileyici.
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.067 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    3 Şubat 2021 tarihinde eklendi
    Hikâyesi Scott Z. Burns tarafından yazılan “Contagion”, Steven Soderbergh’in yönetmen koltuğunda oturduğu bir drama…

    Prömiyeri, 3 Eylül 2011’de Venedik Film Festivalinde yapılan ve 9 Eylül 2011 tarihinde Amerika’da vizyona giren filmin, 6.7 (282.433 oy) ve 3.5/5 (50 bin üstü oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 7.1/10 (274 yorum) ve 70/100 (38 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları, ilk bakışta, orta karar bir filmle karşı karşıya olduğumuzu söylüyor gibi…

    Ama biz yine de 60 milyon dolarlık bir bütçe ile çekilen ve 136,5 milyon dolarlık bir hasılat rakamına ulaşmış olan bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle bizzat kendimiz mercek altına alarak incelemeye ardından da puanlamaya çalışacağız…

    Bunun içinde, artık neredeyse yorumlarımızda geleneksel bir özellik halini aldığı üzere ayrıntılı incelemeye geçmeden önce filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…

    Bu bağlamda da işe; karşımızdakinin, Scott Z. Burns ve Steven Soderbergh’in, her anını büyük bir “titizlikle” kurgulamak üzere gerçekleştirdikleri iş birliğinin (“zihin açıcı” bir) sonucu olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…

    Daha önce “The Informant!” (2009) ta da beraber çalışmış olan ikili, bu kez, 2003 yılındaki SARS ve 2009 yılındaki domuz gribi salgınlarından esinlenerek, insan sağlığı konulu gerilimi merkezinde bulunduran bu filmi programlarına almışlar…

    Senarist Burns, hikâyeyi yazarken Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) uzmanlarının yanı sıra W. Ian Lipkin ve Lawrence "Larry" Brilliant gibi ünlü epidemiyologlardan da yararlanmış…

    Tabii böyle olunca da belirli merkezlerce merdiven altında üretilen çağdışı hurafeler yerine “akıl” ve “bilimin” ön aldığı dikkat çekici bir film çıkmış ortaya…

    Elbette, sosyal medyada 12 milyon takipçisi olan Alan Krumwiede’nin (Jude Law) komplo teorilerine de yer verilmiş filmde…

    Zira bu tür salgın vakalarında, insanlar karşılarında, kendilerine hızlı ve doğru bilgi veren kamu otoriteleri bulamadıkları anda, Krumwiede ve benzerlerinin yayacakları, toplumsal kaosa da yol açacak olan “kirli” bilgiye meyledeceklerdir…

    Ki, bu da ne yazık ki, salgının kendisinden daha tehlikeli bir duruma neden olacaktır…

    O yüzden de ne tür önlemler alınırsa alınsın, özellikle de bilgi teknolojilerinin hiçbir sınır ve engel tanımadığı günümüzde, gerçekleri kamuoyundan saklamanın (yahut da duyurmakta geç kalınmanın) olumsuz sonuçları da etkili bir biçimde anlatılmış hikâyede…

    Doğrusunu isterseniz, vizyona girdiği yıl sinema salonunda izlediğimiz bu film, o günlerde bize, yakın tehdit olan küresel coronavirüs (COVİD – 19) salgınının yaşandığı bugünlerdeki kadar “çarpıcı” gelmemişti…

    Umuyoruz ki, Marion Cotillard, Matt Damon, Laurence Fishburne, Jude Law, Gwyneth Paltrow ve Kate Winslet gibi oldukça renkli bir oyuncu kadrosuna da sahip olan filmi izleyince sizde, bizimle aynı duyguları hissedeceksiniz…

    Belki, yine klasik bir laf olacak ama diğer yorumlarımızda olduğu gibi “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu satırlar filme ilişkin ilk tespitimiz olsun…

    İlk önerimize gelince:

    O hakkımızı da bu kez; “The Laundromat” (2019) filmindeki yorumumuzun bir kısmını tekrarlamış olmak pahasına, usta sinemacı eli değmiş film izlemeyi alışkanlık haline getiren sinemasever dostlara, “Nerede bir Steven Soderbergh filmi görürseniz, türüne ve yapılan yorumlara aldırmadan muhakkak izleyin… Eminiz eğlenecek ve hatta bilgileneceksiniz” diye seslenerek kullanmak isteriz…

    Sonuç olarak, kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak 3,5 verdiğimiz bu film için önerimiz de eğer bugüne kadar halen izlemediyseniz, olumsuz puan ve yorumlarda söylenilenlere aldırmadan “muhakkak bir şans da siz verin” şeklinde olacak…

    Keyifli seyirler…
    rudeonerudeone
    rudeonerudeone

    Takipçi 1.698 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    2 Eylül 2012 tarihinde eklendi
    Tek artısı dikkat çekici oyuncu kadrosu olan bir film. Hepsinin ufak ufak rolleri olduğundan ve bu roller çok yetenek istemediğinden, bu artısının da herhangi bir önemi kalmıyor. Bir tarafa "Vakit Kaybı", diğer tarafa "Mutlaka İzlenmeli"yi koyarsak, kesinlikle "Vakit Kaybı"na daha yakın bir noktada duruyor "Contagion". Hatta bayağı bir yakın duruyor. Filmin size kattığı, öğrettiği bir şey yok. Keyif veren bir seyirlik hiç değil. Daha önce, özellikle de son dönemde, pek çok kez çekilmiş olan bir konuyu, tüm klişelerine uyarak, tüm kurallarını yerine getirerek, oyuncu kadrosunu değiştirerek önümüze sunuyor tekrar. Daha orjinal bir şey bekliyordum. Bu haliyle beğenmek benim açımdan mümkün değil. Kayda değer bir şey göremedim maalesef. Bir virüs, bir hastalık baş gösteriyor tüm dünyada. Ölenler, kalanlar oluyor tabii ki. Ve film bitiyor. Gerçekten de abartmıyorum, durum bu. Benzer bir konuda çok başka ve akılda kalıcı bir film izlemek istiyorsanız, "Perfect Sense"i öneririm. Belki beğenmezsiniz, ama en azından bunun gibi karbon kopya bir film izlemeyeceğinize emin olun. Ha bu arada, aralardaki filmin temasına uygun seçilmiş müzikler fena değildi, belirteyim onu da. Baştan sona gereksiz bir çalışma Soderbergh'ten.
    JeanClaudeVanDamme
    JeanClaudeVanDamme

    Takipçi 1.209 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    23 Nisan 2012 tarihinde eklendi
    Amerikan klişelerine yüz vermeyip,hikayenin ortasına gereksiz aşk öyküsü vs. koymaması bile övgüye değer.Belgesele kayan yapısıyla gerçekçi hale getirilmeye çalışılan film,bunu da çok iyi başarıyor.Ama Soderbergh'in artık klasikleşmiş ağır temposundan fazlasıyla nasibini alıyor alması bu filmi bir kaç yıl sonrasında hafızalarda bıraktırır mı,işte orası şüpheli.
    potasyum
    potasyum

    Takipçi 531 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    21 Şubat 2013 tarihinde eklendi
    Gayet gerçekçi bir film.Beklenildiği gibi;bir salgın olup filmde dünya nüfusunun %99'u ölmüyor ya da bir virüs yüzünden zombiler de ortaya çıkmıyor.İnsan nesli tükenme noktasına gelmiyor,bir süper kahraman ortaya çıkıp salgını da durdurmuyor,zaten bu özelliklerini saydığım filmler piyasada gırla mevcut ve çoğu kişi saydığım özelliklerde filmler hoşuna gittiğinden bu tarz filmlerin bazı bünyelere ağır gelmesi normaldir.Evet tempo olarak ağır ilerliyor ama gayet açık,net ve derin manalar barındıran bir film.
    theyurdal
    theyurdal

    Takipçi 561 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    21 Kasım 2020 tarihinde eklendi
    vasat
    fearless
    fearless

    Takipçi 190 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    3 Şubat 2012 tarihinde eklendi
    Film çok vasattı, ayrıca 80'lerden fırlama iğrenç film müzikleriyle gerçekten sıktı beni...
    MojoRising
    MojoRising

    Takipçi 380 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    27 Ekim 2011 tarihinde eklendi
    Kariyerine ''Kafka (1991)'' ile başlayıp bundan 10 yıl sonra ''Trafik (2001)'' gibi bir başyapıt ile sınıf atlayıp Hollywood'un üstün yönetmenleri sınıfına terfi ettiğini düşündüğümüz Steven Soderbergh yine ne yapıp edip kendi elleriyle kendi kariyerini aşağıya çekmeyi başarmıştı. Bunun nedeni ise kuşkusuz 3 film süren gereksiz Ocean's serisi (filmler belki keyifli ama yönetmenin kalibresinin çok altında ve yönetmenden yeni başyapıtlar bekleyen sinemaseverler için hayal kırıklıklarıydı) Sonradan gelen Solaris ve Che filmleri ise bu gereksiz filmlerin üzerine tüy dikip yönetmene sinemayı bile bıraktırmayı düşündürmüştü.
    Dün sinemada izlediğim ''Salgın'' filmi ise bana yönetmenin Trafik filmden sonra girmesi gereken yola 10 yıllık bir gecikmeyle girdiğini düşündürdü adeta. Yani arada o kadar gereksiz filmler yönetti ki yönetmen aslında kendi yolundan gitse/gidebilse belki de bu filmi 10 yıl önce çekerdi. Bende filme şu an yaklaştığımdan çok daha olumlu bir şekilde yaklaşır, yönetmen bu şekilde devam ederse daha iyiye gidecek, bu film gelecek için umut saçıyor vesaire falan derdim. Ama kariyerinin sonundaki bir yönetmenin bu filmi için söyleyebileceklerim filmin eli yüzü düzgün, soğuk üslubuna göre bile sürükleyici ama yarınlara kalamayacak bir film olduğudur.
    Bir de filmden önce birçok sitede okuduğum izleyici yorumlarında filmin durağan, sıkıcı olduğu gibi görüşlere denk geldim. Anladığım kadarıyla Soderbergh sinemasından bihaber izleyici filmdeki ünlü isimleri görüp (özellikle Matt Damon'ı) aksiyonla dolu bir başka felaket,salgın vs. filmi izleyeceklerini düşünmüşler, tabii bekledikleri gibi bir film ile karşılaşamayınca filmi de yerin dibine sokmuşlar boş yere. Yönetmenin sinemasını az çok tanıyan, duygu sömürüsünden ve aksiyondan uzak belgesel tadında bir film izlemek isteyenlere, bu tarz filmleri sevenlere -bekletilerini de çok yüksek tutmazlarsa- iyi gelecektir ''Salgın''. Hıza, aksiyona alışmış yeni sinema izleyicisinin filme yaklaşmamaları kendileri için daha iyi olur sanırım.
    kemerlee
    kemerlee

    Takipçi 693 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    24 Aralık 2011 tarihinde eklendi
    Oldukça kalabalik ünlü kadrosu, dünyanin bir çok metrolpolinden farkli açilardan ve gözden bakilmaya çalisilan gerçekçi bir felaket filmi gibi yapiyor ama asli öyle degil; Son yillarda binlerce insanin ölümüne sebeb olmus tirilyonlarca dolar zarara sebep olan labaratuarlarda üretilen Deli dana, kus gribi, domuz giribi gibi virüsler için Basta Dev sermayenin etkisi altindaki Dünya saglik örgütü ve ilaç sirketlerini aklamak için çekilen gerçekleri söyleyen insanlari firsatçi onlara inananlari deli diye siniflandirabilecek kadar küstah bir film.Parçalari birlestiren yada sorgulayan herkezin anlayabilecegi gibi kus gribi Çinin engellenemez yükselisini biraz törpilemek için yaratildiki(çin gribi basarili olamamisti) Çin ekonomisi Trilyonlarca dolar zarar etti, onlarca ülke kanatli her canliyi itilaf edip milyarlarca zarar etti, hisseler çakildi.Domuz gribinde meksikaya amborgo uygulayabildiler, ilaç sirketleri sattiklari asilarla bir kaç yüz milyar dolarlar kazandi.Bir militanmis gibi çalisan Sdoderberg tüm virüsleri doganin dengesini bozan insanlarin(ormanlari yok eden) nedeniyle oldugunu söyleyip, Dünya saglik örgütünü bir kahraman ve kurtarici gibi sunup kapitalizmi övmeye devam ediyor.Tabi Devrimci lider Che filmlerini yüzeysel sig birer saçmaliga çeviren bir yönetmenden beklenebilecek bir olay ama asil sorulmasi gereken soru zengin ve ünlü yönetmen Steven Soderberg neden ve ne için Ruhunu satti.Hatirlayacaginiz gibi Kathryn Bigelow Oscar için(Yönetmen oscarini alan ilk kadin olmak için), Orhan Pamuk Nobel için satmisti.
    Aamir Khan
    Aamir Khan

    Takipçi 462 değerlendirmeler Takip Et!

    1,0
    22 Ekim 2023 tarihinde eklendi
    Yaniii fena değil demek isterdim ama maalesef hiç beğenmedim günümüz corona virüs olaylarının birebir aynısı olmasına rağmen sonlara doğru kime ne oldu kim nerde kiminle hepsi açıkta kaldı filmde bi ana karakter yok herkes başrol. Hepsinin hikayesi yarım yamalak kaldı berbat bitti...
    Oguz23
    Oguz23

    Takipçi 76 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    9 Mart 2014 tarihinde eklendi
    Film gerçekte böyle birşey olsa ne olurdur ? işte böyle olurdu diyebiliriz devamlı medikal açıdan salgına çözüm aşı arayan sahnelerin ön planda olmasından dolayı durağan ilerliyor film biraz aksiyon yükselme noktası yok filmde...
    NEÇİRVAN
    NEÇİRVAN

    Takipçi 87 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    28 Mart 2020 tarihinde eklendi
    kadro tam bir şampiyonlar ligi, ama maalesef film için aynısını söyleyemeyeceğim. filmin, günümüz korona virüsünü ta 2011 de gerçekçi bir yakınlıkla önümüze sermesi filmi bu açıdan izlenir kılıyor. salgın durumunda toplumsal bakışı değil de perde arkasında devletlerin, şirketlerin ve kuruluşların salgını nasıl yönettiğini ve neler yapmak istediklerini bize gösteriyor. yönetmen bu kadro ve bu konuyla keşke daha iyi bir senaryo yazabilseymiş. Fakat filmin konusu güncel olaylarla ilişkili olduğu için ve tabiki de kadro için yinede izlenir.
    Aysu Gokova
    Aysu Gokova

    Takipçi 157 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    23 Şubat 2012 tarihinde eklendi
    gerçege yakin bir mantikla ilerleyen bir film ama bu oyuncu kadrosuna ragmen kalkip sinemaya gitmeye degmez
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top