Hesabım
    Gerçeğin Parçaları
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,5
    İyi
    Gerçeğin Parçaları

    Gerçeğin Parçaları

    Yazar: Ali Ercivan

    İlk kez geçtiğimiz yıl Sundance Film Festivali'nde gösterilen ve oradan Oscar'a dek uzanan bir başarılar zincirine imza atan Gerçeğin Parçaları (Winter's Bone), son dönemin başarılı kadın sinemacılarından Debra Granik'in ikinci uzun metrajlı filmi. Babası ortadan kaybolan ve annesi de hasta olduğu için iki küçük kardeşine tek başına bakmak zorunda kalan genç bir kızın, Ree'nin öyküsünü anlatıyor bağımsız yapım. Yaşadıkları evi kaybetmemek için babasını bulması ya da en azından öldüğünü kanunlar karşısında ispat etmesi gerekiyor Ree'nin. Amerika'nın kırsal iç kesimlerinde geçen, karanlık bir öykü bu.

    İlk bakışta Donmuş Irmak (Frozen River) adlı birkaç yıl öncesinin Oscar'a aday gösterilmiş bir diğer bağımsız yapımını çağrıştırıyor aslında Gerçeğin Parçaları. Ancak iki filmin görsel üslubu ve tür tercihleri arasında çok belirgin farklar var. Granik'in filmi, sadece yoksullukla mücadele eden bir ailenin veya erken olgunlaşmak zorunda kalmış bir genç kadının polisiye entrikayla süslenmiş öyküsü değil. Amerikan gotik geleneği içinde değerlendirilen; ekonomik ve sosyal değerlendirmeleri kadar mitolojik referansları de bulunan bir film. Özellikle başarılı görüntü ve ses çalışmalarıyla yaratılan "noir" estetiği de bütün bunların cilası.

    Şahsi görüşüm, temiz işçiliğine rağmen, yönetmenin denediği bu mayanın tam olarak tutmadığı. Hatta filmin senaryosunda tutarsızlıklar bulunduğu. Benim gibi düşünenler kadar, bu filme saf bir bağımsız Amerikan sineması zaferi olarak bakanlar da var, biliyorum. En İyi Film dahil dört dalda Oscar adaylığı da bunun kanıtı. Ancak günümüz Amerika'sının ekonomik portresini çıkarmaya bir katkı olmanın ötesinde, aslında içi pek dolu değil izlediğimiz filmin. Atmosfere ve biçime daha çok kafa yorulmuş sanki. Şu haliyle gözüpek bir genç kızın karanlık macerasından ibaret.

    Ama işte o genç kızı canlandıran Jennifer Lawrence'ın performansı, her türlü övgüyü hak ediyor. Geçtiğimiz senelerde Guillermo Arriaga'nın Aşk Ateşi (The Burning Plain) filmiyle ilk kez fark edilen, bu filmin çekimleri sırasındaysa henüz 18 yaşında olan genç aktris, ekonomik ve etkili bir oyun çıkarıyor. Hele babasını "bulduğu" o dehşetengiz sahneyi filmin en güçlü noktasına çeviren, özellikle onun Oscar'a da aday gösterilen performansı. Tabii bir diğer Oscar adayı John Hawkes'un soğukkanlılığını ve Dale Dickey'nin sahici ürkütücülüğünü de unutmamak lazım.

    Neticede son dönem Amerikan bağımsız sinemasının öne çıkan işlerinden biri Gerçeğin Parçaları. Bu onu dört dörtlük yapmıyor. Ağır temposu da herkese göre değil muhakkak. Ama şu günlerde vizyonda popüler sinema dışında bir tercih ararsanız, izlenmeye değer. En azından geleceğin büyük bir yıldızı olacak Jennifer Lawrence ile tanışırsınız.

    Twitter: aliercivan

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top